Ramazanın kutsî ikliminden tüm Müslümanlar olarak nasiplanmeye başladık. Ne mutlu bize! Herkeste ayrı bir mutluluk, huzur, canlılık var. Sanki hayâtı bir farklı yorumluyor ve olayları bir farklı yudumluyoruz. Tanıdığımız insanlara bakıyoruz şöyle bir, sanki onlar gitmiş yerine farklı kişiler gelmiş. Müslümanlar daha yumuşak, daha anlayışlı, daha yardımsever olmuşlar Ramazanda. 'Allah Allah, bu ne değişim, daha birkaç gün oldu yoksa ben mi öyle görüyorum.' diye kendi kendime sorasım geliyor. Yine bana, iftarda oruç açarken bile yediğimiz yiyecekler bile bir değişik geliyor. Ya da Ramazanda içinde bulunduğumuz güzellikleri fark edebilme bilinci gelişiyor bizlerde. Size de ayni hisler geliyor mu? bilemem ama bu sene, sanki insanlarımızın güzel dînimizin kıymetini artık idrak ediyor gibi bir duygu taşıyorum içimde.
Her dînin kendine özgü ritüelleri arasında insanları ciddi mânâda ihyâ edici ibâdetler, özel gün, gece ve zamanları vardır. Hiristiyanlıkta, Yahudilerde hatta adı sanı pek duyulmamış dinlerde bile vardır bu. Yortu günleri, paskalya bayramları, sâdece yumurta yiyerek tutulan özel oruçlar ve ibâdetle değerlendirilen özel günlerde, insanlar bir şekilde yüce Yaratıcıya yönelirler. Ancak her birinde insanın akıl ve irâdesinin kabul edemeyeceği birçok soruları da berâberinde getiren ritüellerdir bunlar. Zâten o dîne mensup insanlar tarafından da sık sık sorgulanan bu ritüellerin zaman içinde sâdece kalıplaşmış mensupları dışında pek yerine getireni de kalmamıştır.
Ama İSLAM DÎNİ öyle mi ya? İslam dîninin mensupları tarafından icra edilen tüm özel ritüeller diğer din mensupları tarafından ilgiyle öğrenilmiş sebepleri araştırılmış ve hayretle tüm insanlığın faydasına olduğu anlaşılmıştır. Farklı din mensuplarının ön yargısız görüşe sâhip bilim adamları dahi İslam'ın getirdiği bu özel ritüellere doğru bir bakış açısıyla değerlendirerek kimileri 'Her insanın bunları yerine getirmesi'ni israrla tavsiye ederken kimileri de etrâfının tüm baskılarına rağmen Müslüman olmuşlardır. Meselâ, Roger Grady, Cat Stevens, Kaptan Couste ve daha niceleri...
Yabancı bilim adamlarının en çok üzerinde durduğu İslam ritüelleri; günde beş vakit kılınan namaz, senede bir ay tutulan oruç, gecenin bir vaktinde( teheccüt vakti) uykudan uyanıp kalkılarak yapılan ibâdetler, okunan ilâhi kitap Kur'ânı Kerim gibi insan vücüdunu maddî ve mânevî yönden canlandırıcı ritüellerdir. İnsanın rûhûnun pozitif anlamda yapılanmasında hayâtı doğru yorumlasında dolayısıyla kişinin mutlu, huzurlu ve moralli olmasının temininde çok büyük katkısı olan bu ritüelleri yerine getiren Müslümanlara yabancılar hep imrenerek bakmışlardır.
Hatta sâdece imrenmekle kalmayıp yabancı bilim adamları, Müslümanların özenle yerine getirdikleri bu çok özel ibâdetleri tüm insanların yapmasını tavsiye etmişlerdir. Senede bir tutulan oruçların insanın beden sağlığına yaptığı fiziksel katkılarının yanında rûhen doygun hâle gelen insanın yaşamı içinde cereyan eden hâdiseleri akıl süzgecinden geçirerek Hakk'a teslim olma bilinciyle muhakkak bir hikmeti bulunduğunun idrâkiyle hareket eden Müslümanların aşırı üzülerek ruh sağlığını bozacak derecede yıkılma veya intihar etme gibi bir yılgınlığa düşmediklerini görmüşlerdir. Bu sebeple de yabancı bilim adamları, 'Özel vücûdu dinlendirme merkezleri' açarak Müslümanların 'Oruç'unu, ibâdetlerini, Kur'an dinletisini hastalarına şifa mekanizmaları olarak sunmuşlardır. Bizim halk arasında kabul görmüş bazı tâbirlerimiz vardır. Bahsettiğimiz hususta şu söz aklımıza geldi değerli okurlar(biraz kaba olacak ama doğru) 'Elin gavuru kıymet biliyor da ya bizmkiler?' Neyse şükür bilim ve ilim geliştikçe hakikaten insanımız da güzel dînimizin kutsî ibâdetlerini ayrı bir anlayışla yorumlayarak hayâtına samimiyetle uyguladığını görüyoruz.
Daha haftası bile olmadı ama ben bu Ramazana insanımızın ayrı bir kıymet verdiğini sıcağın tüm zorluklarına rağmen büyük bir azim gayretle hiç şikâyetlenmeden uzun güne rağmen huzurla en ufak bir isteksizlik duymadan orucunu tuttuğunu gözlemliyorum.Hatta sâdece bedenine değil konuşmalarına da dikkat ettiğini sevinerek müşâhade ediyorum. Bu Ramazan Müslümanın diline sâhip çıkarak oruçlarını istenen güzelliğe eriştirmeye çalıştığını, koşa koşa Kur'an okumaya 'Muakâbele'lere giden, câmileri lebalep dolduran küçük büyük insanımızı gördükçe ' Artık Müslümanlar uyandı.' diyorum. Şükür Ya Rabbi! Hep bu günlerin özlemindeydik. İdrakli, basiretli, ibâdetli Müslümanların sayısını çoğalt Ya Rabbi!
Sâhip olduğumuz her biri ayrı bir güzellik ve özellik taşıyan dîni prensiplerin kıymetinin idrak edildiği güzel günlere erişmek duasıyla Ramazanın bu ilk cumasında siz değerli okuyucularımıza hayırla, güzellikle ve iyilikle dolu günler ve ibâdeti taatle ihyâ olacak geceler diliyoruz efendim.
Her dînin kendine özgü ritüelleri arasında insanları ciddi mânâda ihyâ edici ibâdetler, özel gün, gece ve zamanları vardır. Hiristiyanlıkta, Yahudilerde hatta adı sanı pek duyulmamış dinlerde bile vardır bu. Yortu günleri, paskalya bayramları, sâdece yumurta yiyerek tutulan özel oruçlar ve ibâdetle değerlendirilen özel günlerde, insanlar bir şekilde yüce Yaratıcıya yönelirler. Ancak her birinde insanın akıl ve irâdesinin kabul edemeyeceği birçok soruları da berâberinde getiren ritüellerdir bunlar. Zâten o dîne mensup insanlar tarafından da sık sık sorgulanan bu ritüellerin zaman içinde sâdece kalıplaşmış mensupları dışında pek yerine getireni de kalmamıştır.
Ama İSLAM DÎNİ öyle mi ya? İslam dîninin mensupları tarafından icra edilen tüm özel ritüeller diğer din mensupları tarafından ilgiyle öğrenilmiş sebepleri araştırılmış ve hayretle tüm insanlığın faydasına olduğu anlaşılmıştır. Farklı din mensuplarının ön yargısız görüşe sâhip bilim adamları dahi İslam'ın getirdiği bu özel ritüellere doğru bir bakış açısıyla değerlendirerek kimileri 'Her insanın bunları yerine getirmesi'ni israrla tavsiye ederken kimileri de etrâfının tüm baskılarına rağmen Müslüman olmuşlardır. Meselâ, Roger Grady, Cat Stevens, Kaptan Couste ve daha niceleri...
Yabancı bilim adamlarının en çok üzerinde durduğu İslam ritüelleri; günde beş vakit kılınan namaz, senede bir ay tutulan oruç, gecenin bir vaktinde( teheccüt vakti) uykudan uyanıp kalkılarak yapılan ibâdetler, okunan ilâhi kitap Kur'ânı Kerim gibi insan vücüdunu maddî ve mânevî yönden canlandırıcı ritüellerdir. İnsanın rûhûnun pozitif anlamda yapılanmasında hayâtı doğru yorumlasında dolayısıyla kişinin mutlu, huzurlu ve moralli olmasının temininde çok büyük katkısı olan bu ritüelleri yerine getiren Müslümanlara yabancılar hep imrenerek bakmışlardır.
Hatta sâdece imrenmekle kalmayıp yabancı bilim adamları, Müslümanların özenle yerine getirdikleri bu çok özel ibâdetleri tüm insanların yapmasını tavsiye etmişlerdir. Senede bir tutulan oruçların insanın beden sağlığına yaptığı fiziksel katkılarının yanında rûhen doygun hâle gelen insanın yaşamı içinde cereyan eden hâdiseleri akıl süzgecinden geçirerek Hakk'a teslim olma bilinciyle muhakkak bir hikmeti bulunduğunun idrâkiyle hareket eden Müslümanların aşırı üzülerek ruh sağlığını bozacak derecede yıkılma veya intihar etme gibi bir yılgınlığa düşmediklerini görmüşlerdir. Bu sebeple de yabancı bilim adamları, 'Özel vücûdu dinlendirme merkezleri' açarak Müslümanların 'Oruç'unu, ibâdetlerini, Kur'an dinletisini hastalarına şifa mekanizmaları olarak sunmuşlardır. Bizim halk arasında kabul görmüş bazı tâbirlerimiz vardır. Bahsettiğimiz hususta şu söz aklımıza geldi değerli okurlar(biraz kaba olacak ama doğru) 'Elin gavuru kıymet biliyor da ya bizmkiler?' Neyse şükür bilim ve ilim geliştikçe hakikaten insanımız da güzel dînimizin kutsî ibâdetlerini ayrı bir anlayışla yorumlayarak hayâtına samimiyetle uyguladığını görüyoruz.
Daha haftası bile olmadı ama ben bu Ramazana insanımızın ayrı bir kıymet verdiğini sıcağın tüm zorluklarına rağmen büyük bir azim gayretle hiç şikâyetlenmeden uzun güne rağmen huzurla en ufak bir isteksizlik duymadan orucunu tuttuğunu gözlemliyorum.Hatta sâdece bedenine değil konuşmalarına da dikkat ettiğini sevinerek müşâhade ediyorum. Bu Ramazan Müslümanın diline sâhip çıkarak oruçlarını istenen güzelliğe eriştirmeye çalıştığını, koşa koşa Kur'an okumaya 'Muakâbele'lere giden, câmileri lebalep dolduran küçük büyük insanımızı gördükçe ' Artık Müslümanlar uyandı.' diyorum. Şükür Ya Rabbi! Hep bu günlerin özlemindeydik. İdrakli, basiretli, ibâdetli Müslümanların sayısını çoğalt Ya Rabbi!
Sâhip olduğumuz her biri ayrı bir güzellik ve özellik taşıyan dîni prensiplerin kıymetinin idrak edildiği güzel günlere erişmek duasıyla Ramazanın bu ilk cumasında siz değerli okuyucularımıza hayırla, güzellikle ve iyilikle dolu günler ve ibâdeti taatle ihyâ olacak geceler diliyoruz efendim.