Yağmur yeryüzünü nasıl temizlerse Ramazan da yürekleri ve ruhları temizler. Susuz ekinler, kurak bitkiler yağmurla canlandığı gibi Ramazan da gönül ve mânevî âlemimizi canlandırır. Ramazan ölü kalplere âbı hayat verir, yeşertir, uyandırır. Çorak topraklar yağmurla sulandığı gibi Ramazan kurak yürekleri rahmetiyle sular. Bu yönüyle Ramazan Rahmet Yağmurudur.
Yağmurun değdiği her yer berekete gark olur, ekinler yeşerir, boy verir. Aynen bunun gibi Ramazan rahmetiyle ruhlara bereket getirir. Rahmet ve bereket kavramlarına bugün ne de çok ihtiyâcımız var! Zulmün ve acımasızlığın kol gezdiği, maddenin alabildiğine ön plana çıktığı bir dünyâda rahmet ve bereket kelimesi bile gönlümüze su serpiyor. Gönüller kurak, ruhlar çorak… Şimdi işte tam da şimdi “Rahmet ve Bereket” zamânı…
Ey Ramazan rahmetinle sula gönüllerimizi, yeniden yeşert mâneviyat iklimimizi. Dirilt yüreklerimizi, coştur ruhlarımızı zira sana çok ihtiyâcımız var. Hissizlik, duygusuzluk aldı başını gidiyor. Zâlimlik gözlerimizi kör etti, nice mâsumların hicranla ağlayan seslerini kulaklarımız duymaz oldu. Kararan yürekleri ancak Ramazan aklayabilir, katılaşan kalplere ancak Ramazan rahmetiyle yumuşaklık getirebilir. İslam olmayanları geçtim Ramazan bâri Müslümanlara bir merhamet ve rahmet sunabilse…
Bunun için duadayız…
Bu Ramazan rahmetiyle gönüllerimize uyanıklık temin edebilse, diyoruz. Birbirimizi vurmasak, öldürmesek, bombalarla hayattan koparmasak… Yaralı yürekler Ramazanın rahmet iklimiyle suya kavuşsa, gönüllere sekine iner gibi bereket inse. Ruhlar tâmir olsa, kalpler imânın lezzetine varsa, insanların mânevî yönleri rahmet ve bereketin hazzıyla zenginleşse… Bu sebeple oruçlar kuru kuru yalnızca yiyecek ve içecekten yoksun bırakılmakla kalmamalı biraz daha öteye geçmeli. Yürekler rahmetle buluşmalı.
Rahmet ve bereketin nice meyveleri vardır. Arınma, temizlenme, sevaptan hisselenme, infak, hayır-hasenat, iyilik yapma, yardıma koşma… Bunların hepsi rahmet ve bereket mahsulleri değil mi? Yağmur islenen-pislenen mekanları nasıl temiz kılıp kirleri arındırırsa Ramazan da kirlenen yürekleri tevbe ve istiğfarlarla temizler, arındırır. Yürekleri rahmet ve merhamete durdurur. Bu sefer mümin acıma ve hislenme zevkine erer ve mazlumların imdâdına koşar. Mazlum ve mağdurların yaşadığı bir coğrafyada Ramazan ile pek çok şey yeniden inşa edilebilir. Yeter ki biz Ramazan ayını önemseyelim, oruçlarımızı hakiki anlamda tutalım. O zaman çorak gönüllere rahmet ve bereket iner. Yürekler iyilik ve güzellik ufuklarında gezer.
Tabi bahçene ne ekersen onu biçersin. Gönül bahçesine rahmet eken merhamet biçer. Rûhûna bereket eken mânevî zenginlik hasletlerini devşirir. Hayat tarlasına zulmet eken pek tabî ki güzellik biçmez. Bu reddedilmesi imkan dışı doğal bir kanundur. Dünyâya zâlimlik ekenler gün gelip o zulmetin içinde kendileri de boğulup gidecekler. Zulümle kim âbâd olmuş ki?
Rametinle sula bizi ey Ramazan çünkü çorak gönlümüzün sana çok ihtiyâcı var.