Mübarek Ramazan ayının gölgesi üzerimize düştü.
Allah (cc) Rasulü’nün (sav) öğrettiği şekliyle “Allahümme Barik lena fi Recebe ve şa’ban. Ve belliğna Ramazan” diyerek başladığımız 3 ayların kutlu yolcusu evlerimize misafir olmak üzere.
11 ayın sultanını bir kez daha karşılamanın, kavuşmanın heyecanı gönlümüzü titretiyor.
İftarlar, sahurlar ve teravihlere kavuşmanın sevinci şehirlerimizi kuşatıyor artık.
Bunlar sevinçlerimiz.
Üzüldüklerimiz ise geçen yıldan bu yana kaybettiklerimiz.
“Geçen sene beraber oruç tuttuğumuz, beraber iftar edip yan yana teravih kıldığımız dostlar bu Ramazan’da aramızda yoklar” veya “Gelecek Ramazan ayına kadar kim öle kim kala” sözleri herkesçe bilinen söylenen bir gerçektir.
Eğer bir de Mukaddes beldede Mescidi Haram’da Kâbe’nin ya da Mescidi Nebevi’nin gölgesinde iftar edip teravih kılınan dostlar kaybedildi ise daha belirgin hale geliyor hüzünlerimiz.
Bunlar insan olarak sevinç ve hüzünlerimiz.
Bir de toplum olarak yaşadığımız hüzünlerimiz var her Ramazan ayı başlangıcında.
Müslümanlar olarak birliğimizin dirliğimizin parçalanmışlığı yetmiyormuş gibi her Ramazan başlangıcında aynı tartışmaları yaşamak daha da hüzün verici oluyor.
Ramazan ayı hangi gün başlayacak?
Bu yıl oruç kaç saat tutulacak?
İmsak ve iftar saatlerinde Diyanetin hesabı yanlış mı?
Orucu neler bozar veya bozmaz?
Kur’an-ı Kerim’deki Oruç ibadetleri ile ilgili ayetler yanlış mı anlaşılıyor?
Sorularına bir de Ramazana diğer İslam ülkeleri ile aynı gün başlanıp başlanmayacağı ile
Zekâtların Ramazan ayında verilmesi sebebiyle zekâtların nasıl hesaplanacağı,
Kur’an’da zekât ile ilgili bir açık oran belirtilmediği için, Sahih Sünnet düşmanları tarafından kırkta bir oranının zekât ibadetini karşılayamayacağı iddiaları eklenince üzüntüler ve hüzünler katlanmakta.
Bunlara birde kerameti kendilerinden menkul televizyon hocalarının Ramazan ayı boyunca işgal ettikleri kanallarda verdikleri olur olmaz fetvaları ekleyin oldu size tam anlamı ile bir Ramazanname.
Bu aziz millet bunları hak etmiyor.
Bin yıllık şanlı mazisinde İslam’ın bayraktarlığını yapan bir ecdadın evlatlarına bunlar yakışmıyor.
Rasulullah’ın (sav) sahih sünnetine alenen savaş açan kişilerin basın yayın organlarında hoca diye takdim edilmesine gönlümüz razı olmuyor.
Ümit ediyoruz ki yanılırız.
Endişelerimiz boşa çıkar ve geçmiş Ramazanların aksine bu Ramazan Ayı kavgasız gürültüsüz ve tartışmasız geçer.
Şimdiden Ramazan Ayınız Mübarek olsun.