Müslümanlar için bir kutsal aydır Ramazan ve hakikaten değerine paha biçilemez. Bu sebeple de, On bir ayın Sultânı olarak nitelendirilir. Her Müslüman bu mübârek ayı, en güzel şekilde değerlendirmek ister. Ramazan, hayır işleme husûsunda en coşkun aydır Ramazanın mübârekliğinde, kutsal kitâbımız Kur’ân-ı Kerim’in indirildiği gün olması hasebiyle, ayrı bir öneme hâizdir. (Bakara, 185) Hatta Allah Teâlâ Hazretlerinin insanlara gönderdiği bütün kitaplar, bu ayda nâzil olmuştur. ‘Nitekim Kur’ân’ı Kerim levh-i mahfuzdan, bu dünya semâsına topluca bu ayda inmiş ve yirmi üç sene boyunca hâdiselere göre, parça parça dünyâya gelmiştir. Bundan başka Hz. İbrâhim (a.s)’a Zebur 12 veya 18’inde, Hz. Musa (a.s)’a Tevrat yine Ramazan’ın 6’sında, Hz. İsâ’ya İncil 12 veya 13’ünde indirilmiştir. Bürün bunlardan anlaşılıyor ki, Allâhu Teâlâ’nın buyruklarının bu ayla çok yakın ilgisi vardır.’ (Ashâbı Kiramdan Örneklerle Müslüman Şahsiyeti – Fezâil-i Amâl-, Eser:Şeyhu’l-Hadis Muhammed Zekeriyya KANDEHLEVİ, Tercüme: Yusuf KARACA, İst, 1997, s.315)
Bu ay Kur’ânu Azûmüşşan’da ismi geçen, tek aydır. Bu ayda savaş yasaktır. Kur’ân’ın bu ayda inmesi, bin aydan hayırlı olan ‘Kadir Gecesi’nin bu ayda bulunması, Müslümanların temel ibâdetlerinden olan orucun bu ayda tutulması, şerefli Kur’ân’ın mükâbele üzere bu ayda okunması, sünnet üzere ‘teravih’ namazlarının kılınması, iftar, sahur yapılması, fıtır sadakası, itikaf ibâdeti hep bu ayda toplandığı için elbette Ramazan Müslümanlar için önemli bir aydır. Değeri ne kadar anlatılsa azdır. Her Müslüman bu mübârek ayda, hayırda yarışmak arzu eder.
‘Ramazan ayı bir mübârek aydır’, diye başladık yazımıza, Efendimiz aleyhisselam’da bu husûsu açıkça dile getiriyor; ‘Ramazan ayı gelmiştir. O mübârek bir aydır. Allah size o ayda orucu farz kıldı. O ayda cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur. Onda, bin aydan hayırlı bir gece vardır. Kim Kadir gecesinin hayrından mahrum kalırsa, her hayırdan mahrum kalmıştır.’(Nesâî, Savm 3) İşte hadisi şeriften anlaşılacağı üzere Ramazanın mübârekliğinden bahsediliyor.
Ramazan, Kur’an ayıdır. Zira Âlemlerin Efendisi aleyhisselam, bu ayda Cebrâil aleyhisselâm’a Kur’ân’ı arz ederdi. (Yâni bizim yaptığımız ‘mukabele’ sünnettir.) Hatta vefat ettiği sene bunu iki defa gerçekleştirdi. (Buhârî, Menâkıp 25) Ebû Hureyre (r.a)’dan gelen bir hadisi şerifte Allah Rasûlu şöyle buyurdu; “Ramazanda önceki ümmetlere verilmeyen beş özellik benim ümmetime verildi: Oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlu için iftar edinceye kadar melekler istiğfarda bulunur. Allah onlar için cennetini süsler ve (cennete) şöyle der: ‘Kullarımdan sıkıntı ve ezânın gitmesi ve sana gelmesi yakındır.’ Şeytanların azgınları bağlanır, Ramazan dışında yaptıklarını yapamazlar. Ramazanın son gecesinde, müminler bağışlanır. Denildi ki; ‘Ey Allâh’ın Rasûlü! Bu bağışlanma günü Kadir Gecesi midir?’ Rasûllulah aleyhisselam; ‘Hayır fakat amel eden amelini bitirdiği zaman karşılığını eksiksiz alır.” (Ahmed bin Hanbel, II. c, 292) Hakikaten herkesin amelinin karşılığını tam olarak aldığı bir aydır, mübârek Ramazan. Bu hadisi şerifte peş peşe müjdeler var. Ne mutlu bize! İyi ki Müslüman’ız ve bunun için hiçbir bedel ödemedik. Elhamdülillah. Kıymetini bilmemiz gerekir.
Müslümanlar bu değerine paha biçilemez ayda hayır yapma konusunda oldukça cömerttirler. Genelde sevapları daha bol olması yönüyle zekat, sadaka ve infakları Müslümanlar hep bu ayda vermeyi tercih ederler. Zira bu ayda icra edilen nafile ibâdetler farz gibi, farzlar da yetmiş farz kıymetinde değer görür. (Ibn Huzeyme, Sahih, III. c, 191) Hz. Enes (r.a)’den rivâyet edilen bir başka hadisi şerifte; ‘En faziletli sadaka Ramazan ayında verilen sadakadır.’ (Tirmîzî, Zekat 28) buyrulur.
Müslümanlar ahretlerini kazanmak adına, bu güzel aydan çokça istifâde ederler. Ramazan ayında gündüzleri Hakk’ın emrine uyarak oruç tutulur, yatsıdan sonra teravih namazı kılınır, geceler ibâdetle ihya edilir. Sahura kalkmalar, iftar etmeler, yemek yemeler hepsi ibâdettir. Son on gün uzlete çekilip itikafa girerek nice hayırlar elde edilir. Yine son üç gün içinde Kadir gecesini arayarak, sevap kazanımları çoğalır. Oruçlulara iftar ettirilir. Bağışlanma talebiyle bolca istiğfara devam edilir. Kendimiz için helal olan yiyecekleri yemeyerek, iftar vaktine kadar sabrederek beklenir. Biz beklerken, melekler de bizim için Cenâbı Hakk’tan bağışlanma diler. Müslümanlar oruçlarını açarken, hem kendileri ve yakınları hem de diğer Müslüman kardeşleri için dua ederler. Müslümanlar olarak başka kardeşlerimizin gıyâbında dua etmemiz çok faziletli bir davranıştır. Zira bu husustaki hadisi şerifte; ‘Her kim orada hazır olmayan bir din kardeşi için dua ederse, görevli melek, ‘amin’ der ve onun bir misli senin için olsun’ der. (Müslim, Zikir ve’d dua 87) Şu müjdeler başka hangi ayda var?
Faydalanalım, istifâde edelim mübârek Ramazan ayından inşaALLAH. Hayırlı cumâlar olsun efendim.