Prostatta artış var

Prostat artık erkeklerde çağın hastalığı haline geldi. Erkeklerin yaşam kalitesini en fazla etkileyen sağlık sorunları arasında başı prostat hastalıkları çekiyor.

Prostat artık erkeklerde çağın hastalığı haline geldi. Erkeklerin yaşam kalitesini en fazla etkileyen sağlık sorunları arasında başı prostat hastalıkları çekiyor. Prostattaki enfeksiyonlar, büyüme ve kanser nedeniyle erkekler, ciddi sorunlar yaşıyor

Akciğer kanserinden sonra prostat kanserinin erkeklerde en yaygın ikinci ölümcül kanser türü olması prostatın önemini bir kat daha artırıyor. Prostat kanseri, genç erkekleri de etkileyebilmesine rağmen, genellikle 50 yaşın üzerindeki erkeklerde ortaya çıkıyor. Halk arasında ise “Prostat oldun mu?” diye yanlış bir tabirin hakim olduğuna dikkat çeken uzmanlar, prostatın bütün erkeklerde olduğunu söyledi. Prostatta erken tanı, tedavi yöntemleri ve prostat hastalığına karşı alınabilecek önlemler hakkında gazetemize bilgi veren Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ümit Özdemir, prostatın bütün erkeklerde bulunan bir salgı bezi olduğunu söyledi. Prostatın, sperm hücrelerinin canlılığını ve hareketliliğini sağlayan sıvıyı ürettiğini kaydeden Özdemir, “ İlerleyen yaşla beraber prostat büyüme gösterir. Bunun en önemli nedeni hormonel faktörlerdir. İyi huylu büyüme ve kötü büyüme olarak nitelendirilen prostat kanserleri vardır” şeklinde konuştu. Prostatın dinamik bir organ olduğunu ve yaşın ilerlemesiyle birlikte prostatın büyümeye devam ettiğini kaydeden Özdemir, “Ama 45 yaşından sonra bu büyüme önem arz ediyor. Bu yaştan sonra prostatın büyümesi içerisinden idrar kanalı geçtiği için şikayetlere neden olmaktadır. Eskisi gibi idrar tazyikli çıkmaz. Daha sık idrara çıkılır ve idrar yaparken çoğu zaman ıkınmak zorunda kalınır. İdrar tam boşalmaz ve bir anda kesilip tekrar devam eder. Bu şikayetler 45 yaşına kadar da olabilir. O zaman aklımıza prostatın iltihabı gelir. Prostatta ödem oluşursa yine prostat büyümesindeki şikayetler gelir” dedi.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ GELİŞTİ

Artık prostata yönelik tedavilerin geliştiğini kaydeden Özdemir, ilk olarak kan yoluyla prostatın iyi ve kötü huylu olup olmadığı araştırıldığını söyledi. Şikayetlerin hafif, orta ve yüksek olarak 3’e ayırdıklarını söyleyen Özdemir, “Şikayetler hafifse ve hastanın hayat kalitesini bozmuyorsa klinik tedaviye alıyoruz. 6 aylık periyodlarla hastaları kontrollere çağırıyoruz. Orta dereceli şikayeti olan hastaya da medikal tedavi dediğimiz yöntemi uyguluyoruz. Burada ilaç tedavisi uyguluyoruz. Sentomları hafifletip, hastanın hayat kalitesini artırıyor. Bu ilaçlar prostatı tedavi etmiyor. İdrar yolları rahatlayıp hasta normal bir şekilde idrarını yapabiliyor. İleri derecede olan hastalarda ise cerrahi yöntem uyguluyoruz. Ameliyat tekniklerinde de günümüzde en sık yaptığımız ve iyi huylu prostat büyümesi tedavisinde altın standart olarak kabul edilen TUR-P denilen ameliyatı yapıyoruz. Özel bir teleskop kamera yardımıyla idrar yoluna girerek prostat bezi kazınarak küçültülüyor. İdrar kanalı da açıldığı için hastalar çok rahat idrarlarını yapabiliyorlar. Konforlu ve belden uyuşturmayla yapılıyor. Hasta bir gün içerisinde taburcu ediliyor”diye konuştu.

KONYALI AMELİYATTAN KORKUYOR

Diyabet, kalp ve astım rahatsızlığı olan kişilere anestezi yapmakta zorlandıklarını kaydeden Özdemir, “Bu hasta grubunda da özellikle son yıllarda çıkan termoterapi yöntemini kullanıyoruz. Bu yöntem ile ameliyat yapmadan hastayı tedavi ediyoruz. Çok konforlu bir tedavi yöntemi diyebiliriz. Hasta hastaneye yatmadan, özel bir cihaz yardımıyla prostatına lokal anestezi ile yaklaşık bir saat süren bir zaman zarfında prostat tedavi ediliyor. Çok kolay bir teknik olduğu için hastalar bir saat içerisinde sontadan kurtulup idrarlarını yapabiliyorlar” ifadelerini kullandı. Konya’da ise erkeklerin 50 yaşından sonra yüzde 50’sinde, 85 yaşından sonrakilerde ise yüzde 90 oranında prostat hastalığının olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Gelişen teknoloji ile tedavi yöntemi arttı. Ancak vatandaşın kafasında ‘Ameliyat sonrası idrar kaçırır mıyım? Cinsel fonksiyonum kötüleşir mi?’ soruları hakim. Ameliyat artık çok daha güvenli yapılıyor ve hastalar idrar kaçırmıyor. Cinsel fonksiyonlarında da bir azalma olmuyor. Eskiden cinsel sorunlar görülüyordu ama artık ameliyat teknikleri gelişti. Vatandaşımız tedaviden kaçmasın. Eğer bir hasta prostat şikayetleri görüyorsa sigara ve alkolü bıraksın. Acılı, baharatlı ve asitli yiyecek-içeceklerden uzak dursunlar. Turşu ve kahveden de uzak durmalılar. En önemlisi de kabız olmayacaklar. Bunlara dikkat etmezlerse şikayetleri artacaktır. Ama dediklerimizi dikkat ederse şikayetleri azalacak belki de tamamen ortadan kalkacaktır. Günde en az 2 buçuk litre de su tüketilmeli. Konya yağlı yiyecekleri tükettiği için biraz daha dikkat etmeli” açıklamasında bulundu.

MEHMET AKİF SÜTÇÜ merhabahaber.com

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri