Prof. Dr. Necmettin Erbakan yaşantısıyla örnekti 

Milli Görüş lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan, vefatının 12. yılında hayırla anılmaya devam ediyor.

Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, “Erbakan hoca bizlere bir Müslüman bu çağda nasıl yaşaması gerektiğine dair kendi hayatı ve siyaseti ile örnek sundu ve bizleri yol açtı” dedi.  

Siyasi hayatı boyunca, dünya Müslümanlarını bir araya getirmek için yoğun bir çaba ortaya koyan Milli Görüş Lideri, merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, İslam âleminin siyasi, teknolojik, kültürel ve para birliği idealini savundu. Fikir babası olduğu D-8 oluşumuyla Türk ve Müslüman âlemine "kurtuluş reçetesi" sunan Erbakan, dünya üzerindeki yaklaşık bir buçuk milyar Müslümanı tek çatı altında toplamayı hedefledi. Vefatının 12. yılında Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam Prof. Dr. Erbakan’ı Merhaba Gazetesi’ne anlattı. 

ERBAKAN HOCANIN FİKİRLERİ TÜRK SİYASİ TARİHİNE DAMGA VURDU 

Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, Erbakan’ın siyasi anlayışı ile Türk siyasetini damga vurduğunu belirtti. Saydam, “Erbakan Hocamız 1900’lü yıllarda, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla beraber Türkiye siyasetine damga vurmuş, Türk siyasi tarihine yeni yeni bir vizyon ortaya koydu. Yeni bir siyaset anlayışı ortaya koymuş ve bu manada hem ülkemiz hem adına hem de dünya Müslümanları adına ne yapılması gerektiğiyle alakalı bütün ömrü boyunca bunun mücadele etti. Hayatının baharından başlayarak yani daha çocukluk dönemleri de tabii çok ilginç bir şekilde bize aktarılıyor ama yani gençlik yıllarından itibaren memleketi için, ülkesi için, İslam coğrafyası için canhıraş bir vaziyette canını dişine takarak hiçbir zaman yılmadan yoluna devam etmiş. Allah'a çok şükür Erbakan Hocamızın çizdiği yolda bizde siyaset çalışmalarına devam ediyoruz” dedi. 

BÜTÜN İNSANLIĞIN SAADETİ İÇİN ÇALIŞTI 

Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın siyaseti hayatında yalnızca ülke için değil tüm insanlığın saadeti için çalıştığını vurgulayan Saydam şunları söyledi: “Erbakan Hoca'mızın siyasete başladığı şehirde Konya’da İl Başkanlığı görevini yürütüyoruz. Buradaki yöneticilerimizle beraber üzerimiz de ki vazifenin farkında ve ağırlığını hissederek çalışmalarımızı yürütmeye çalışıyoruz. Erbakan Hocamız şahsi kanaatimce yaratılış gayesini iyi anlamış. İnsanın yeryüzünde ne için bulunduğu, buradaki vazifesini ve neler yapması gerektiğiyle alakalı konuyu iyi analiz etmiş ve siyasetini de bunun üzerine kurmuş. Sadece ülkemiz insanları için değil kendi deyimi ile ‘biz bütün insanlığın saadeti için çalışıyoruz’ düsturu ile hareket etti. Bizde aynı anlayış ile hareket etmeye çalışıyoruz.  Hakikaten ortaya konan çalışmalar, anlayışlar, insanlığın saadetine yönelik çalışmalar. Hiçbir zaman kendisi gibi düşünmeyen insanları devre dışı bırakıp sadece kendi yanındaki insanlarla yol yürümeyi tercih etmemiş.  Kendi arkadaşlarına vefa göstermiş ancak diğer taraftan da liyakat noktasında mevzuyu bilen insanlar noktasında da mutlaka işin uzmanlarıyla çalışmış. Bunu hem ağır sanayi hamlesinde de görebiliyoruz, hem de Konya Belediye çalışmalarında görebiliyoruz aynı şekilde sonraki dönemlerde de ekonomik çalışmalarda da görebiliyoruz. Hocamızın kendi yakın çevresinden bir abi ifade etti. Görüşleri, düşünceleri tamamen birbirine zıt olmuş olsa da Ankara'da olduğu süre içerisinde ağabeyimizin kendi ifadesiyle söylüyorum; Uğur Mumcu gibi isimleri her hafta konutuna davet edip orada onlarla istişareler yaparmış. Onlarla bir takım memlekete dair meseleleri mülahaza ettiklerini ifade etti. Erbakan Hocamız hiçbir zaman ne ülke insanını inanan, inanmayan ayırt etmemiş diğer coğrafyalardaki hiçbir insanı ötelememiş veya onlara farklı bir gözle bakmamış herkese adaletli davranmaya gayret etmişti.” 

ERBAKAN HOCA KUR’AN-I KERİM’İ YAŞANTISI İLE TEFSİR ETTİ 

Prof. Dr. Erbakan’ın tüm yaşantısını Kur’an ve sünnet üzerine yaşadığını belirten Saydam, “Yeryüzüne İslam geldiğinden andan itibaren Kur'an-ı Kerim'in anlaşılması için müfessirler yani bu alanda ilim yapmış bu alanda dirsek çürütmüş büyük âlimlerimiz tarafından müfessir, tefsir yazarı insanlar gelmiş. Gördüğümüz kadarıyla Erbakan Hocamız son dönem belki Kur'an-ı Kerim müfessirlerinden birisi olabilir.  Bunları şu manada söylüyorum; belki yazılı bir tane eseri ortada olmayabilir. Ancak Erbakan Hocamız bütün yaşantısı, hayatı, uygulamalarıyla bu dönem de 21. Yüzyılda Kur'an-ı Kerim'i yani yaratılış gayemize uygun olarak nasıl yaşamamız gerektiğiyle alakalı bir çerçeveyi çizmiş, bunun uygulamalarını ortaya koymuş.  Yaşadığımız yüzyılda Bütün yönleriyle bir Müslümanın aile hayatı nasıl olur? Bir Müslüman'ın yirmi birinci yüzyılda günlük ibadetleri, tespihatı gece hayatı, ticareti, şehirleşmesi kullandığı eşyadan tutun da siyasetin nasıl şekillenmesi gerektiği, devlet idaresinin nasıl olması gerektiği, bu tür hususlarda yani meselelere nasıl bakmamız gerektiğiyle alakalı belki bütün ömrü boyunca bunları yazıya dökmemiş ama yaşantısıyla bizlere bir örnek ortaya koymuş” diye konuştu.

ÜRETEN BİR TÜRKİYE HAYALİ KURDU 

Erbakan’ın "Yaşanabilir bir Türkiye", "Yeniden büyük Türkiye" ve "Yeni bir dünya" idealleriyle Türk siyasetine yeni bir anlayış getirdiğini dile vurgulayan Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, sözlerini şöyle tamamladı: “Erbakan hocamız siyasi hayatında bizlere her zaman Haim Naum doktirinden bahsedir Siyonizm’in dünya coğrafyası üzerinde kurmuş olduğu planlar üzerinden bizler0e uyarılarda bulunurdu. Siyonizm’in planlarını şu şekilde anlatırdı  ‘insanları aç bırakacağız, işsiz bırakacağız, borca esir edeceğiz, milli ve manevi değerlerinden uzaklaştıracağız. Ve sonrasında da parçalayıp kolay lokma haline getireceğiz’  planlarını bunları bu şekilde sayar ve bunlara karşı dikkatli olmamız gerektiğini öğütlerdi. Bunları bildiği için de 1970’li yıllardan itibaren siyasete atılmadan önce ülkemizde niye bunlar üretilmiyor diyerek ilk önce gümüş motoru kurmuş. Ülkemizde motor fabrikasının olabileceğini, motor üretilebileceğini ispatlamış. Ülkemizin kaynaklarının var olduğunu, bunların gerekli yani gerektiği gibi kullanılması noktasında çalışmalar, adımlar atmış. Ülkemizin kalkınması için büyük özveri ve gayret göstermiş. Sonrasında iktidar olduğu dönemlerde de zaten işte ağır sanayi hamlesine baktığımız zaman veya o dönemde yapılan çalışmalara baktığımız zaman bütün ülke sathına yatırım yayılmış.  Hemen hemen her ilçede, ilde birtakım çalışmalar, birtakım fabrikaların olması gerektiği ve ülke kaynaklarının üç beş rantiyeciye değil, bütün vatandaşa eşit bir şekilde, adil bir şekilde Aktarılmasıyla alakalı bütün çalışmalarını görebiliyoruz.  Türkiye'de bugün övündüğümüz birçok kuruluşu 1970’li yıllarda belki ülkenin birçok noktasında elektrik yokken hocanın elektronik sanayine yönelik attığı adımları ülkemiz kalkınması açısından hakikaten çok önemli olduğunu bugün daha iyi anlayabiliyoruz. Şu andaki ülkemizdeki işte gelir dağılımındaki adaletsizliğini insanların bir kısmı korkunç bir şekilde, çok küçük bir azınlığın, korkunç bir şekilde zenginleşirken diğer taraftaki insanların da yani büyük bir ekseriyetin asgari ücrete veya açlık sınırının altındaki ücretlere mahkûm olduklarını rahatlıkla görebiliyoruz. Bundan dolayı da Erbakan Hoca'mızın veya Milli Görüş davasının bu noktada yani herkesin müreffeh yaşaması, herkesin saadet içerisinde yaşaması, herkesin gelir dağılımından adil bir şekilde pay alması için önemli çalışmalar yapıldı.  Erbakan hocamızın yani meseleyi düzgün anlayıp, yaratılış gayesinin yeryüzünde bulunma gayemizin ne olduğunu anlayıp buna göre attığı adımlardan bir tanesi de bu adil ekonomik düzendi. Çünkü insanlar yeryüzünde refah içinde herkesin müreffeh olarak yaşaması zaten Allah’de (CC) böyle istiyor. Elimizdeki imkanlar doğrultusunda da bu yönde adımlar atıldı.. Bu manada. Erbakan hocamız üzerine düşen vazifeyi bizim gördüğümüz kadarıyla bizler şahidiz. O tam anlamıyla görevini ve kulluğunu yaptı ve gitti. Bizlere de bir yol gösterdi. Allah'a çok şükür. Biz de onun yolundan, izinden inşallah bütün insanlığın saadeti için ülkemiz için, milletimiz için çalışmaya devam ediyoruz. Makam, mevki, koltuk gibi birtakım dertlerimiz olsaydı bunların yolunu, yöntemini biz de biliyoruz. Ama bunlara hiçbir dönem tevessül etmedik. Biz memleketimiz, ülkemiz için mücadele etmeye devam ettik ve ediyoruz. Saadet partisi olarak hocamızın idealleri doğrultusunda yaşanabilir bir Türkiye", "Yeniden büyük Türkiye" ve "Yeni bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz Allah Erbakan hocamıza rahmet etsin, Mekânı cennet olsun” 

SAİT ÇELİK 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri