Bu yazıda söz konusu olan post modern bilgi denildiğinde anlaşılması gereken bilgi türü insanın modernleştikçe kendini ve dünyayı daha doğrusu kendisini yaratan Allah’ı(cc) tanıma adına elde ettiği bilgi değildir.
Çünkü varlık âlemindeki sünnetullah olarak tarif edilen fıtrat bilgisini doğrultusunda elde edilen tanrı bilgisi varlık âlemindeki düzene hem uymakla hem de korumakla eşdeğerdir.
Bu yazıdaki post modern bilgi ise tam tersine hayatın sırlarını keşfettikçe kendinde tanrı olma hissini kuvvetlendirerek daha neler yapabilirim de tanrı olmaya benzerim sorusundan yola çıkarak bulduğu maddi sonuçlardır ve mutlaka hem insanın hem de varlık âlemindeki düzenin bozulması ile sonuçlanır.
Bakmayın siz siyasetçisinden ekonomistine hatta küresel sağlık ve ilaç endüstrisinin yaptığı çalışmaları herkes için daha yaşanılır bir dünya için yapıyoruz dediklerine.
Çok gerilere gitmeye gerek yok. Son 25 yıla bakalım yeter.
Yaşanılır bir dünya için bize dayattıkları hayat tarzının şimdilerde önlemek için yaptıkları her çalışma ile biraz daha körükledikleri küresel ısınma ile sonuçlanması bunun en basit örneğidir.
İlk telaffuz edildiği yıllarda hemen hemen kimsenin önemsemediği, şimdilerde ise tarımsal alanların kuraklığı ve büyükşehirlerin içme ve kullanma suyu teminindeki sıkıntılarla kapımızda bulduğumuz tehlike ile yüzleşmiş olmamız bile aklımız başımıza getirmemiş görünüyor.
Tekrar şöyle geriye bir adım çekilerek bakalım bir kere daha.
Bu güne kadar bize insanları ve dünyayı karşı karşıya olduğu tehlikelerden korumak amacı ile ya da daha bize modern bir yaşam elde etme adına bu güne kadar ücretli veya ücretsiz verilen bilgilerin ya da bilgi değeri vardır diye öğretilen şeylerin yüzde kaçı gerçekten bizim faydamıza olmuştur.
Çok meşhur bir sözü burada tekrar etmekte fayda var.
Size bir mal veya hizmet ücretsiz veriliyorsa bilin ki siz bizzat o mal veya hizmetin kendisisinizdir. Yani pazarlanan mal siz oldunuz demektir.
Aslında para ödeyerek aldığınız mal ve hizmetlerde de sonuç çok farklı değildir.
Çünkü size ücretsiz verdikleri aracılığı ile satın aldığınız mal ve hizmetler konusunda pek çok bilgi elde ediyor ve sizin elinizle verdiğiniz pek çok imkândan yola çıkarak sizdeki diğer bilgileri elde etmeye dönük belli algoritmaları fark etmeden elde ettikleri imkânla sizden almaktadırlar.
Bunun için siz fark etmeseniz hedef kitle olarak seçtikleri sizdeki bilgilerle başkalarını da aşmaya dönük algoritmalar elde etmeye yarayacaktır.
Haydi, geçmişi bırakıp konuyu biraz daha bu güne dönük 2 olay ile örneklendirelim.
Küresel çete bugüne kadar yaptığı tüm işlemler ile insanları gerek sayı gerekse de mali olarak istedikleri kıvama getiremediler.
Dijital dönüşüm veya Great Reset ile becerebileceklerini düşünüyorlar.
Uluslararası ticaretin e-ticaret, dünya bankacılığının elektronik bankacılık, milli kimliklerin ise dijitalleşmesi bunu içindi.
Bunun bizim ülkemize yansıması ise nüfus cüzdanından TC Kimlik kartına, ikametgâh adresinin her türlü ticari, hukuki yazışma ve belge paylaşımlarının yapılabileceği ve alıcının kim olduğunu tespit amacıyla uygulamaya sokulan (KEP) Kayıtlı Elektronik Postaya, sağlık bilgilerinin önce E Nabıza sonrasında ise Hes Koduna dönüştürülmesi ile zaten dijital vatandaşa dönüştürülme işi tamamlanmak üzeredir.
Başa dönüp konuyu bir de covid 19 musibeti üzerinden düşünecek olursak;
Üzerinde fırtınalar koparılan bir aşı size ücretsiz veriliyorsa bilin ki siz bizzat pazarlanan ürün oldunuz demektir.
Ve sizden gönüllü veya gönülsüz olarak elde edilen bilgilerle başkalarına o ürünün pazarlanması daha kolay olacak ve küresel çeteler daha çok kazanacaklardır.
Kimse artık özgürlüklerden falan bahsetmesin. Corona aşısı ile de bizi orta çağdaki tasmalı köleler gibi yapmak üzereler.
Biraz daha güncele gelecek olursak, son günlerin tabir caiz ise kavimler göçü olan whatsapp tan kaçısın hızlanmasının temelinde de bu sizden elde edilen bilgilerle oluşturulacak olan algoritmaların gayesinin ortaya dökülmüş olmasıdır.
Görünüşte bu kaçıştaki asıl problemin insanın geçmişte yaptığı yanlışlarla yüzleşmesinden kaçmak ve gelecekteki bilgilerinin öğrenilmesi ile davranışlarının yönlendirilmesini önlemek olarak tarif edilse de bu güne kadarki elde edilen bilgilerin sahibinden izinsiz bir şekilde ortaya döküldüğü herkesçe bilinen ama söylenmeyen bir durumdur.
Nasıl derseniz son bir yılda reklam amaçlı telefon aramalarında, SMS ve eposta mesajlarını göndermekte kullandıkları telefon numaraları ile eposta adreslerinizi nereden öğrendiler dersiniz?
Biz bir kez daha uyaralım. Küresel çete her şeyimiz almaya niyetli ve artık hiçbir şeyi saklamıyor.
Bu güne kadar elde ettikleri ile kimimizin kalan bilgilerini, kimimizin ise canını almaya niyetliler.
Şimdilerde verilen bu savaş sonucunda kimilerimiz öleceğiz, kimilerimiz de verecekleri aşı ve ilaçlarla hasta olup ellerinde gelecek p(l)andemiler için kobay olarak kullanılacak oyuncak kuklalar haline geleceğiz.
Sessiz kalacak mıyız? Asla!
Can bedende kaldıkça gücümüz yettiğince küresel baronlara onların yerli kullarına karşı elbette mücadele edilmelidir ve edilecektir.