Pilotluk hayallerini gerçekleştirmek için üniversitenin Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Pilotaj Bölümünü tercih eden öğrenciler, ilk yıl teorik eğitim alıyor.
Kadın pilot adayları, teorik eğitimin ardından, üniversitenin asfalt ve çim olmak üzere 3 bin metre pist uzunluğuna sahip hava parkında, Schleicher ASK 21 tipi planörlerle uygulamalı uçuş eğitimine başlıyor.
Tomark Viper SD4 tipi tek motorlu uçaklarla eğitime devam eden öğrenciler, dördüncü sınıfın sonunda çift motorlu uçaklarla çalışmasını tamamlayıp lisansını alarak göreve başlamaya hazırlanıyor.
İkinci sınıf öğrencisi 24 yaşındaki Nida Nur Kılıç, AA muhabirine, bölümü tercih ederken babasından etkilendiğini söyledi.
Hava Kuvvetleri Komutanlığında görev yapan babasının mavi üniforması ve kepini giyip aynaya bakarak büyüdüğünü belirten Kılıç, 2019'da kurulan bölümünün ilk öğrencilerinden olmaya karar verdiğini dile getirdi.
Birinci sınıfın sonunda sınavla alabildikleri lisansla uçuşa başladıklarını ifade eden Kılıç, "Eğitimlerimize planörle başladık. Planörden sonra tek motorlu uçakla uçacağız. Üçüncü sınıfta lisansımızı yükseltip çift motorlu eğitime devam edeceğiz. Sürekli uygulama var. Teorideki bilgilerin kalıcılığı için uygulamanın büyük önemi var." diye konuştu.
Pilotaj eğitimi alan kız öğrenci sayısının artması gerektiğine değinen Kılıç, şöyle konuştu:
"Dışarıda, ne yapıyorsunuz diyenlere 'pilotaj öğrencisiyiz' dediğimizde şok oluyorlar. Kız olarak nasıl yapıyorsunuz diye soruyorlar. Bu veya diğer mesleklerde cinsiyet ayrımı yok. Yeterli özgüven bizlerde var. 'Kız olarak bunu yapabiliyor' denmesi çok güzel hissettiriyor. Bununla beraber uçarken tüm duyguları hissediyoruz. Havada bazen türbülans olduğunda heyecanlanıyoruz, sakin olduğunda mutlu oluyoruz. Biz planörcüler olarak termik dönüyoruz. Döndükçe yeryüzünü yukarıdan görebilmek daha bir keyifli oluyor. Her yere sahipmişsin gibi farklı bir hissi var."
- "Bu şekilde yetişen bir pilot motorlu tayyareleri parmağında çevirir"
Bölümün planör uçuş öğretmeni Kamile Yasdıman da pilotaja, planörle başlamanın büyük bir ayrıcalık olduğunu kaydetti.
Yasdıman, şöyle devam etti:
"Havayla bütünleşme denilen şey tamamen planörde mevcuttur. Hata yapma şansınız olmaz. Bütün inişler acil iniş olduğu için, 'pisti yakalayamadım, pas geçiyim' diye bir durum bizde söz konusu değildir. İnişte ve kalkışta 8-10 ayrı parametre birlikte değerlendirilir. Uçuş esnasında sürekli havayı takip etmek, termal aktivitenin oluşum zamanlarını gözlemlemek gerekir. Rüzgarın yönünü tayin ederek saatlerce havada kalabilmek çok büyük bir meziyettir. Tabiri caizse planör pilotlarına havayı koklayan pilotlar denir. Pilotajı müthiş derecede geliştirir. Bu şekilde yetişen bir pilot motorlu tayyareleri parmağında çevirir."
- "Donanımlı pilotların iş bulamama ihtimali yok"
Bölümün eğitim müdürü ve 36 yıllık pilot Süleyman Doğan da öğrencilerin yüksek standartlarda yetiştiğini ve dünyanın herhangi bir yerinde rahatlıkla iş bulabileceğini anlattı.
Genç pilot adaylarının 4 yıl süren zorlu bir eğitim sürecinden geçtiğini belirten Doğan, "Dünyada sadece üç üniversitede mevcut olan bir eğitim sistemimiz var. Planör temelli eğitim, gelecekte pilotların daha yüksek pilotaj becerileriyle mezun olmaları için kurgulamış bir sistem." dedi.
Artık sadece bölümü bitirmenin yeterli olmadığına dikkati çeken Doğan, şunları kaydetti:
"Dünyada her anlamda donanımlı ve yüksek becerili personele ihtiyaç var. Bitirdikleri okul hangisi olursa olsun doğru eğitimli, iyi donanımlı pilotların iş bulamama ihtimali yok. Pandemi sürecinde sektörde bir küçülme oldu ancak bu öğrencilere krizi fırsata çevirme şansı tanıyor. Çünkü hava yolları yaş ortalaması yüksek olan bir sektör."
Türk havacılık sektörünün gelişimi açısından kız öğrencilerin pilotajı daha çok tercih etmesi gerektiğini vurgulayan Doğan, mevcut kız öğrenci rakamlarını yeterli bulmadıkları söyledi.