Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası-2

Bayram Miroğlu

De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Ali İmran, 3/31)

“Sen elbette üstün bir ahlâka sahipsin.” (Kalem, 68/4) ayetiyle en güzel ahlaka sahip olduğu belirtilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) hayat nizamını, yaşantısını, kendimize şiar edinmemiz gerekmektedir. Şahsiyet inşasında en güzel örnekliği teşkil eden peygamberimizin ahlakıyla ahlaklanmak ise onun işaret etmiş olduğu çizgide hareket etmeye, onun emirlerine harfiyen uymaya bağlıdır.

Allah (cc) Ali İmran Suresi 31. Ayeti Kerimesinde “De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” buyurmuştur. Bu doğrultuda şahsiyet inşasının temelini Peygamber sevgisine bağlamak gerekmektedir. Çünkü Allah’u Teâla Peygambere uymanın, ona itaat etmenin neticesi olarak Allah sevgisine ulaşılabileceğini bizlere hatırlatmaktadır. İşte gerçek manasıyla peygamberi seven kişi de ona tam anlamıyla teslimiyet göstermesi gerekmektedir. Bu da kişinin kendisi için inşa edeceği şahsiyetin temelini oluşturacaktır. “Allaha inandım de, sonra dosdoğru ol” (Müslim, İman, 62) düsturu gerçek istikametin anahtarını bizlere göstermektedir. Şahsiyet inşasında peygamberi metodu takip eden bir mü’min asla yanlış yola sapmayacaktır. Çünkü gidilen yolda kendisine yoldaş seçtiği kişi el-emindir, güvenilirdir. Kişi yolu bilmese bile bilen biriyle yola çıkmayı ister. Çünkü gidilen yerin nereye çıkacağı belli değildir. Yolda ne ile karşılaşacağını bilmemektedir. Bu yol meşakkatli bir yoldur. Yolun üzerinde birçok engebe ve engelleyici unsurlar vardır. Şeytan ve nefs gibi… Çıkılan bu dünya yolunun sonunda huzura ve kurtuluşa ermek istiyorsak, kişiliğimizi, şahsiyetimizi iyi inşa etmeli ve çıkılan yolda kendimize rehber olarak Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Nebeviyye’yi seçmemiz gerekmektedir.

Şahsiyet inşası üzerinde tefekkür edilerek düşünülmesi gereken önemli bir konudur. Çünkü kişinin olgun bir mü’min olması için giymesi gerektiği takva elbisesini şekillendirecektir. Dünyanın en değerli varlığı olan ve kendisine iyiyi, güzeli, doğruyu bulması için akıl nimeti verilen insanın şahsiyeti de o derecede değerlidir. Ahsen-i takvîm olarak en güzel bir biçimde yaratılan insan, bu konumunu muhafaza etmeli şahsiyetinin kendisine katmış olduğu bu değer ile rabbine gerçek bir kul, peygamberine ise örnek bir ümmet olma şuurunu göstermelidir. “Müslüman, dilinden ve elinden müslümanların emin olduğu kimsedir.” Anlayışı ile hareket etmelidir. Affeden ve hoşgörülü olandır. Mütevazı sahibidir. Takva elbisesini kuşanmıştır. İyiliği emreden kötülükten kaçınmayı tavsiye edendir. Güzel ahlaklıdır. Kişi kendisine bakıldığında Allah’ı hatırlatandır. Şahsiyet inşası derken anlamamız gereken ve gerçek mü‘minin yapı taşlarını şekillendiren bu şiarları iyi tahlil etmeli ve hayat nizamımız olarak belirlemeliyiz.

Gerçek mü’min şahsiyetini kendinde inşa edenlerden olma duası ile…

Selam, dua ve muhabbetlerimle…