Cenâb-ı Hak kendi engin rahmetinin tecellisi olarak insanlara sayılamayacak kadar çok nimetler lütfetmiştir. Bu nimetlerin içerisinde en önemli lütuf Sevgili Peygamberimiz aleyhissalâtu vesselâm’ın bütün insanlığa sunulmasıdır. Peygamberimiz bizim için de eşsiz bir rahmettir, bulunmaz bir nimettir.
Bizlere en faziletli prensipleri O aleyhisselam öğretmiştir. O yanlışları düzeltmiş, eğrilikleri doğrultmuş, kötülüklerden insanları vaz geçirmiştir. O en güzel davranışları şahsında toplamış mükemmel bir insandır. O’na çok şey borçluyuz. O bize bir nimettir.
O aleyhissalâtu vesselam bizlere şaşmaz bir kılavuzdur ki yolundan gidenler asla zarar etmez, yanılgıya düşmez. O’nun getirdiklerine inanan aldanmaz, inandığına güvenir, hatâya-yanılgıya düşmez. Çünkü O güvenilir bir Hak elçisidir. Yüce Yaratıcıya varmak isteyen O’nun izinden gitmek zorundadır. Yâni O mecbûri istikâmettir başka yol yok, O’nun gerisindeki yollar çıkmaz yoldur. Neticesi hüsrandır. Evet, O bize bir nimettir.
İnsan hayâtında şahsî, ailevî, sosyal yönden pek çok sıkıntılı, üzüntülü, problemli durumlarla karşılaşabilir. Problemlerini kendi nefsiyle çözme gayretinde olanlar pek tabî ki yanlış kararlar alabiliyor bunun sonucunda bunalıyor, streslere girebiliyorlar. Ama her problemine Peygamberî sünnetleri uygulayarak çözüm arayanlar, rahmete ulaşıyor, rûhu teskin buluyor, gönlü huzurla doluyor dolayısıyla bu kişinin hayâtı yeniden bir düzene giriyor. Peygamberimiz aleyhisselâm’ın yaşantısından uzak, O’nun hayâtını tanımadan, O’nu örnek almadan yaşanan hayatlar hep problemli eksik, mutsuz, stresli, sıkıntılı hayatlardır. O’nun prensipleriyle yaşanan hayatlar bencillikten kurtulur. Böylesi yuvâlara ilâhî huzûra giden bir rahmet ve sekine iner. Bu sebeple;
İnsanlar; ‘Yâ Rabb’i! İyi ki bize Hz. Peygamber aleyhisselam gibi bir aile reisi, Hz. Peygamber aleyhisselam gibi kâmil bir rehber, O’nun gibi eşsiz bir Peygamber gönderdin. Bu nimetinden dolayı Sana sonsuz hamdü senâlar olsun.’ Demelidir.
Bugün her şeyleri olmasına rağmen insanların çoğu mutsuzluktan, sıkıntı ve problemlerinden dolayı şikâyet ederler. Daha çok ailevî, şahsî sıkıntılar insanı bunaltır, strese sokar, yaralar, hayâta küstürür. Ancak müminler bu güzel dînin bir mensubu olarak; ‘Acaba Peygamberim karşılaştığım bu sıkıntıda bana ne gibi çözümler sunmuş?’ diyerek sünneti seniyeye müracât etse, nefsi davranmayıp, Peygamberî çözümlerden samimi olarak istifâde etse pek çok sıkıntısı hallolacaktır. Zira;
Kur’an prensiplerini hayâtına rehber olarak koyan Peygamber aleyhisselâm’ın hayâtında eksik, noksan, yanlış yoktu. Olduğunda da zâten Cebrâil aleyhisselam vâsıyasıyla îkaz edilirdi. Nitekim Ümmü Mektum hâdisesinde öyle olmuştur. Dolayısıyla O eşsiz önder Hz. Muhammed aleyhisselam Cenâbı Hakk’ın himâye ve gözetimi altındaydı. Ve O bu hâliyle biz ümmetine kulluğun en üst seviyeye nasıl çıkarılacağının yollarını göstermiştir. Evet, O aleyhisselma bize bir nimeti ilâhidir.
Ancak O’nu eksik, yanlı ve nefsi bilgilerle tanıma nasipsizliğine düşenler iki cihanda da hüsrâna uğrayanlardan olacaklardır. Doğrusu onlara ‘veyl’ olsun.
Peygamber aleyhisselam bütün bir insanlığa ve dahi bilumum mahlûkâta bir rahmet nimetidir. Bilhassa kadınların ve çocukların engin bir şefkat ve merhametle muamele görmesinde iki cihan Rasûlunun pek büyük dahli vardır. ‘Allah kadınların ve çocukların haklarının ihmâlinden gazaplandığı gibi hiçbir şeyden gazaplanmamıştır. Yâni gayreti ilâhiyeye en çok dokunan çocuklarla kadınların durumudur.’ Buyurarak müminleri bunlara karşı daha adâletli ve hassas davranmaya teşvik etmiştir.
Sözün özü Peygamber aleyhissalâtu vesselam bizim için bir nimettir. Rabb’im bizleri O’nun şefaatine mazhar kılsın inşALLAH.
ALLAHUMME SALLİ ALA SEYYİDİNE MUHAMMED