Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin, sizden olan ülü’l-emre de. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah’a ve âhirete gerçekten inanıyorsanız- onu, Allah’a ve peygambere götürün. Bu, elde edilecek sonuç bakımından hem hayırlıdır hem de en güzelidir.( Nisâ Suresi – 59)
**
Mevlid-i Nebi haftasını yani Peygamber Efendimiz (s) in doğumlarının seneyi devriyesini icra etmeye O (s) nu en güzel şekilde anmaya, unuttuğumuz özelliklerini hatırlamaya çalıştık. “Peygamberimiz ve Vefa Toplumu” konusunda Peygamber Efendimiz (s) in sergilemiş olduğu vefa örnekliğini özümsemeye çalıştık. Ailesine, ashabına ve en önemlisi Allah’a karşı sergilemiş olduğu vefa örnekliğini kavramaya çalıştık. Peki, bizim Allah’a, Peygamberine ve topluma karşı sergilediğimiz vefa örnekliğimiz nasıl?
***
Peygamber Efendimiz (s) e karşı göstereceğimiz en güzel vefa örneği O’nun sünneti seniyyesi doğrultusunda hareket etmek ve açık olarak zikredildiği şekilde : “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin” emrine tam anlamıyla uymaktan geçmektedir. Ben âcizane buradan şunu çıkarmaktayım. Hayatımızda gerçekleştireceğimiz amelimiz her ne ise Peygamberi ölçü olan “Sünnet” kalıbına sokmak, uyuyorsa amelimize devam etmek, uymuyorsa derhal onu işi terk etmek olarak algılamaktayım. “…Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah’ın azabı çetindir.” (Haşr Suresi 7)
***
Toplumumuzda yaşanagelen ve bizleri Peygamber efendimizin sünnetinden uzaklaştırma çabalarını boşa çıkartmak için O (s)’nu hayatımızın tam da merkezine koymak gerektiği gerçeğidir. Bu ise bizim yememiz, içmemiz, oturmamız, kalkmamız yani kısaca bizi biz yapan insani davranışlarımızın hepsinde bizler için beşer olarak gönderilmiş Hz.Muahammed Mustafa (s) yı örnek alma çabamızdan geçmektedir. Çünkü O;
En güzel eş örneği, en güzel baba örneği, en güzel aile reisi örneği, en güzel komutan örneği, en güzel vatandaş örneği idi. “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.” (Tirmizi, Menâkıb, 63)
**
Sonuç olarak yazımızı şu bahisle sonlandırmak uygun olacaktır. Dışarıdan gelen samimiyetsiz sözleri muhatap almadan ve niyetimizi ve istikametimizi asla bozmadan Peygamber Efendimiz (s) i hayatımızın merkezinden bir an bile olsa ayırmamaktan geçmektedir.
Selam, dua ve muhabbetlerimle…