Petrol İçin Osmanlının Yıkılışı Ve Türkiye’ye de Yapılanlar

Ahmet Güldağ

Osmanlı devleti ile düveller arasında Petrol yataklarını elde etme savaşında Osmanlının yıkılış günleri başlamıştır.
***
Nedense 1923 evveli olaylar tarih üzerinde belirtilmemiş 1923 sonrası yazılmıştır.
Bu oluşumları çok güzel anlatan Yazar Sayın Ergün Diler’in yazdıkları pek çok şeyi vurgulamakta olması dolayısıyla bu yazıdan bazı önemli kısımları sizlere aktarmak isterim.
***
“…Osmanlı, petrol paylaşımı yüzünden yıkıldı! En büyük acıyı ve yükü en akıllı sultanların başında gelen II. Abdülhamit çekti! Sonu gerçekten dramatikti! Tahtan indirilmesiyle açılan Sayfaya, kara lekeli bir tarih sıkıştırıldı!
               Selanik mebusu ve Yahudi Emanuel Karasu ile beraberinde gelen Aram Efendi (Ermeni), Esat Toptani (Arnavut)ve Ahmet Hikmet Paşa (Sultan Abdülhamit'in uzun süre yaverliğini yaptıktan sonra muhalefet saflarına geçen (Gürcü) Meclis-i Milli'nin kararıyla tahtan indirildiğini söyledi!
               Sultan Abdülhamit, gözlerinden akan yaşlara aldırmadan dördünün yüzüne uzun uzun baktı! "Yani hal eyledi mi demek istiyorsunuz?" diye sordu!
Bu sahne Osmanlı'nın gözyaşları içinde yıkılışının başladığı andı!”
***
O yıllarda Osmanlı Mebusan meclisinde Gayri Müslim çoğunluğu bulunması ve İttihat Terakki hükümetinin Padişaha karşı olması neticesi fetva alınarak II. Abdülhamid için “Hal” kararı çıkmış yukarıdaki Türk olmayanlarca tebliğat yapılırken…
II. Abdülhamid “bu kararı neden bir Türk heyeti değil de gayrimüslim olan sizlere verilmesine daha çok üzüldüm” demişti.
                  Bu sahne OSMANLI'NIN gözyaşları içinde yıkılışının başladığı andı!
***
.Yazar daha sonraki oluşumlar için devamla şöyle anlatıyor.
“Daha sonra yaşanan savaşlar, buhranlar, ekonomik krizler, cuntalar, darbeler, terör eylemleri ve tehditler hep ayağa kalkmayalım diye Osmanlı’yı yıkan Akıl tarafından tezgâhlandı!
                 Yıkan, tekrar dirilmemizi istemiyordu! Zaten biz de iddialı olmak adına hiçbir şey yapmıyorduk!
                 PKK ve kabul etsek de etmesek de cemaat de bu aklın ürünüydü! Dışarısı içeride çok rahat at oynatabildiği için, yani biz devlet olmanın sorumluluğuna erişemediğimiz için, her operasyon sonuç getiriyordu!
Nasıl ASALA, DHKP-C ya da Doğu’da yaşanan isyanların Kökü dışarıda ise bunların da öyleydi!
PKK ilk başlarda bölgedeki Ağalık sistemine saldırdı!...”
***
Yazar devamla. “Kavgayı etüd etmediğimiz için 30 yıl acı çektik! Amacın ne olduğuna kafa yormadık! "Biri silah çekiyorsa gereği yapılır!" diye ortaya çıkıp Aklımızı rafa kaldırdık! Çok can yandı! Çok zaman kaybedildi! Ne Türkler ne Kürtler Kuklacıyı görebildi! Kirli bir tezgâhın oyuncuları olduk, anlayamadık!
                 Ama bunu anlamak demek, Ortadoğu’da sınırların değişmesi demekti!
                 Hiç kolay değildi! İngilizler’ in cetvelle çizdiği sınırların Türkler ve Kürtler’ in elbirliğiyle değiştirilmesi anlamına geliyordu! Rüya gibiydi yani! Düne kadar imkansızdan öteydi! ...”
“İslam’ı ve tarihini hatırlayan Türkler doğal olarak Ortadoğu’ya inecekti! Bunun önünde kimse duramazdı!
                Bunu bilmeyen yoktu!
                Engellemek için de Müslüman karakterli bir hükümetin gelmemesi ve geliyorsa da bir yolla indirilmesi şarttı!
                İşte bizim yakın tarihimizin gizli kodu buydu!
                Menderes ve Özal kimlikleri ve iddiaları nedeniyle gitti! Erdoğan da aynı ekolden gelmesine rağmen çok daha kararlı bir liderdi! Cumhuriyet'i büyütecek ve zenginleştirecek hamlelere bu güçler katlanamazdı! Kesinlikle bir B Planları olmalıydı! "G Günü"nde kullanılmak üzere hazır tutulan!
İşte bu plan, 40 yıl önce tohumları İzmir'de atılan cemaatti!
Ortadoğu ile bütünleşme adına hareket edecek bir Müslüman lideri ortadan kaldırmak için Kodlanmıştı!
17 Aralık buydu! Tapelerin, montajların, dinlemelerin, takiplerin, kasetlerin asıl amacı Kuzey ırak'la bütünleşmeyi engellemekti!”
“…Bakın!
               Barzani son günlerde Bağdat ile referandum yoluyla ayrılmanın hesaplarını yapıyor! Irak'la yürümeyeceğini açık açık söylüyor!
               Peki, böylesine gaz ve petrol kaynağı olan bir ülke denize de kıyısı olmadığı halde nasıl ayakta kalırdı?
               Kalamazdı! Tek seçenek vardı: Türkiye ile bütünleşmek...
               Aksi halde petrolü satabilirlerse satıp o parayı da içme suyuna yatırırlardı! Bu model Kürtleri zenginleştirirken Ankara'nın enerji bağımlılığını sona erdiriyordu! Yani herkes kazanacak, koca bir devlet doğacaktı!
               Bunca yazılan çizilenlere rağmen saldırıların asıl hedefi bu bütünleşmeyi önlemekti! Saklanan gerçek buydu!
               PKK ile cemaati kullanan güçler, Kardeşlik karşısında diz çöktü!
İçerideki bütün kavgaların nedeni bu!
***
Ne dersiniz?. Türkiye’deki özgürlük adı altında yürüyüşler tertiple yıkıp yakmalar insan öldürmeler bu dış tahriklerin içtekilerle birlikteliği ile meydana gelmiyor mu?
***
Buna at gözlüğüyle bakıp bilerek veya bilmeyerek sırf   “iktidar gitsin biz gelelim” mülahazasıyla destek veren muhalefet ile kendilerine fayda sağlayanlara inanan gençlerin iştiraki neticesi oluşumların…
Sadece iktidar partisini değil Osmanlıya yaptıkları gibi Türkiye’ye tatbik etmek istediklerini hâlâ anlayamayacak mıyız?
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle
***
Not: Merkez bankası yanı Sanayi Mektebinde okuyan ve Mezun olanlar için bilgi
Her Mayıs ayının son Pazar günü yapılan. Mektebi sanayi (Sanat Mektebi binasında) okuyan ve mezun olanların senede bir gün  beraberlik toplantısı bu yıl çok çeşitli sebeplerden dolayı 25 Mayıs günü yapılamamıştır.
           Yeni düzenleme olarak, bu yıl 08 Haziran Pazar günü Sponsorluğu üstlenen Sayın  Mehmet Kayahan’ın ”Kayahan sanayi” tesislerinde yapılacaktır            
           08 Haziran Pazar günü Kayahan sanayii otobüsü Saat 10 da Anıt tarafı olan Stadyum girişi önünden kalkarak Alâaddin, Nalçacı, İstanbul yolu üzerinden Toplantı yerine varılmış olunacaktır.
Sanayi okulu binasında okuyan ve mezun olan arkadaşların tümü davetlidir.
Lütfen diğer arkadaşlarına da telefon vb. ile haber vermelerini beklerim.
Ahmet Güldağ
 
             
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.