Parlamenter sistem olsaydı hükümeti 50 kez yıkmışlardı!

“Türkiye'de şuan için Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi değil de, parlamenter sistem olsaydı bu şartlarda muhalefet ve yeni oluşumlar hükümeti 50 kez yıkmıştı” diyen MHP'li Mustafa Kalaycı, muhalefetin bunu başaramadığı için karın ağrısı olduğunu söyledi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, parti teşkilat binasında düzenlediği basın toplantısıyla ülke ve Konya gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Kalaycı'ya; Milliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi Hüseyin Korkmaz, İl Başkanı Remzi Karaarslan, MHP Meram İlçe Başkanı İbrahim Ay da eşlik etti. Konya'da son dönemlerde sevindirici gelişmeler yaşandığını dile getiren Kalaycı, toplantının ardından gazetecilerin sorularını da cevapladı.

MURAT ÇİÇEK İLE ARAMIZDA SORUN YOK!

Önceki dönem İl Başkanı Av. Murat Çiçek'in görevden alınması ile ilgili sorulan soruyu yanıtlayan Kalaycı, “Önceki İl Başkanımız Murat bey, çok değerli bir arkadaşımızdır. Biz, kendisi ile yine beraberiz. Bu bir görev ve bayrak değişimidir. Samimiyetle ifade etmek isterim ki, Murat beyle de herhangi bir sorun yok. Dün de beraberdik. Kendisiyle görüşüyoruz. Herhangi bir sıkıntı olduğu için Murat beyin görevi sonlandırılmadı. Murat bey, en zorlu dönemde görevinin başındaydı. Başarılı bir il başkanımızdı. Yeni ekibimiz de aynı şekilde başarılı çalışmalar yürütüyor” dedi.

FIRSATLARI OLSA HÜKÜMETİ 50 KEZ YIKMIŞLARDI

Yeni partilerin geleceği ile ilgili sorulan soruyu da yanıtlayan Kalaycı, “Geçmişleri neydi ki, gelecekleri ne olsun?” şeklinde konuştu. Türkiye'nin yeni partilere ihtiyaç duymadığını, faaliyetlerini yürüten bir dünya partinin olduğunu aktaran Kalaycı, gerek Ali Babacan'ın gerekse Davutoğlu'nun vefalı davranmadığına dikkat çekti. Bu iki ismin AK Parti'den ayrılış gerekçesinin vatandaş tarafından tam anlaşılmadığını da kaydeden Kalaycı, daha sonra şunları söyledi: “Getirdikleri eleştiriler klişe ve ezberden ibaret. CHP'nin ve HDP'nin ifade ettiği söylemleri, kullanıyorlar. Daha önceki gün sayın Babacan'ı dinledim, çok şaşırdım. Selahattin Demirtaş'ı savunuyor. Kayyum atamalarını eleştiriyor. Gezi olaylarını bir anlamda savunuyor. Gezi Olaylarının olduğu dönemde Babacan, Başbakan Yardımcısıydı. Bu olayların gerisinde dış güçlerin olduğunu söylüyordu. Ne olursa olsun memleket batsın gibi bir anlayışın içinde olunmamalı diyen de kendisi. Şimdi çıkmış diyor ki, 'Genç işsizlik yüzde 26.' Eee 2009 yılında da oranlar bu yöndeydi. Toplamda genel işsizlik yüzde 14'ü geçmişti. Eleştiri yaparken, tutarlı olmak gerekiyor. Beka düzeyindeki olayları göz ardı ederek, bu ifadeleri kullanmak doğru olmaz. Bir ülke düşünün, darbe girişimi yaşanıyor. Şehirlerde bombalar patlıyor. Doğu, Güneydoğu bölgesinde isyan provası var. Böyle bir ülkede yatırım olur mu? Belirsiz bir ortamda kendi yatırımcın da yatırım yapmaz. Turist bile gelmez. Bunları hep yaşadı Türkiye. Ekonomik saldırıları bertaraf eden uygulamalar var. Dolar 10 lira olacak demişlerdi. Hepsi boş çıktı. Bütün bu olumsuz söylemlere rağmen, iyileşme devam ediyor. Reel kesimde sıkıntı devam ediyor. O da 2020 yılındaki büyüme hedefi ile sonlandırılacak. Bunları gidermeye yönelik olumlu yansımalar olacak. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştiriyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu, hemşehrimiz Davutoğlu, Ali Babacan, Meral Akşener ve HDP'liler. Bir şey de demiyorlar. 'Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, ucube bir sistemidir' diyorlar. Bunun neresi ucube? Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle aslında Türkiye, mevcut sorunlarla mücadelede büyük güç kazandı. Parlamenter hükümet sistemi olsaydı, şu yaşadığımız süreçte hükümeti 50 sefer yıkardı bunlar. Bunun geçmişte örneklerini yaşadık. Parlamenter sistemde hükümet yıkmak kolay. Cumhurbaşkanlığı sisteminde hükümet yıkma gibi bir şey söz konusu değil. Hükümeti, millet kuruyor. Değiştirirse de milletimiz değiştiriyor. Bunların sıkıntıları, karın ağrıları hükümeti yıkamamaları.”

ÖNCEDEN KIZILELMA VE BOZKURT'U BİLEN Mİ VARDI?

“Cumhur İttifakı kapsamında AK Parti ile MHP'nin birlikte yol yürümesi, MHP'yi ilkelerinden kopardı mı?” sorusunu da karşılıklık bırakmayan Kalaycı, bu söylemlerin hiç bir tutarlılığının olmadığını belirtti. MHP'nin 50 yıllık bir parti olduğunu hatırlatan Kalaycı, “Neyi savunuyorsak, görüşlerimiz neyse aynen devam ediyor. MHP'nin ortaya koyduğu görüşler, bütün milletin görüşü haline geldi. Eskiden Kızılelma'yı bilen var mıydı Allah aşkına? Bozkurt'u bizim dışımızda bilen var mıydı? Terörle mücadelede, dış politikada tamamen bizim görüşümüze uygun bir politika yürütülüyor. Bizim desteğimiz de zaten bu yönde. 'Vatan, Türkiye gidiyor' diyoruz. Biz, partimizin kuruluş amacına uygun bir çizgide ilerliyoruz. Eyalet sistemi gelecek dediler. Aradan 2 buçuk yıl geçti var mı öyle bir şey? MHP varken böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Sürekli MHP'yi nasıl itibarsızlaştırırız gayesi taşınıyor. MHP, bu sistemin kurucularındandır. Eleştirileri kabul etmiyoruz. Bunları bize söyleyenler, Selahattin Demirtaş'ın içeriden çıkmasını istiyor. Bunu bize söyleyenler HDP ile birlikte yol yürüyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde görevden alınan belediye başkanları için 'Efendim bunları nasıl görevden alırsınız?' diyorlar. Alırız. Yargı kararı olmadan eğer bir suç işleniyorsa, somut olarak bilgi ve belgeye dayandırıldıysa ve Savcılığa suç duyurusunda bulunduysan yargı kararını beklemezsin. Adam devletin parasını çalıyor, biz bunu yakalıyoruz 'Yargıya gönderelim' diyorlar. Böyle bir şey olur mu? Belediye imkânları PKK'ya servis ediliyor, 'Ben Savcı'ya göndereyim' deniliyor. Dünyanın hiç bir devleti böyle bir şeye razı olmaz. Bu idare hukukunda da vardır” dedi.

EMRE ÖZGÜL

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri