Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk Merhaba'da

Karapınar'da kurulması planlanan termik santralle ilgili konuşan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, “Konya Şeker olarak santrale talibiz. Bölge insanları oradaki kaynaklardan faydalanmalı. Kiri ve pası bize, geliri yabancıya gitmemeli” dedi

Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, Merhaba Gazetesi’nin Yazı İşleri Masası’na konuk oldu. Konuk, Merhaba Gazetesi İmtiyaz Sahibi Rifat Tankut, Genel Yayın Yönetmeni Kerem İşkan ve Spor Müdürü Recep Çınar, Yazı İşleri Müdürü İbrahim Büyükeken, Sayfa Editörü İbrahim Başcı, İstihbarat Şefi Kerim Atıcı, Muhabir Halid Şen, Mehmet Akif Sütçü, Adem Demirel, Berkhan Parlak ve Spor Servisi'nden Ferhat Türkoğlu ile Nihat Erdoğan’ın yanı sıra Reklam Servisi'nden Hakan Armutçu'nun sorularını yanıtladı. Konuk, önemli açıklamalarda bulundu. Yazı İşleri Toplantısı kahvaltıyla başladı. Kahvaltının ardından soru cevap bölümüne geçildi. Toplantıda söz alan ve davete icabet ettiği için Konuk'a teşekkür eden Merhaba Gazetesi İmtiyaz Sahibi Rifat Tankut, Konuk'a çalışmalarında başarılar diledi.

GIDADA DOĞRU ADIMLAR ATILMALI

Rifat Tankut: Pankobirlik tarafından hayata geçirilen Danabank müşterilerin yoğun ilgisiyle karşılandı. İneğini vermek isteyen köylüler sıraya girdi. Bu projenizden biraz bahseder misiniz?

Sözlerime Manisa'nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasıyla başlamak istiyorum. Soma hepimizin yüreğini dağladı. Bu coğrafyada yaşayan herkesi üzdü. Hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diliyorum. İnşallah bunlardan dersler çıkarırız. Önlemleri almalıyız. Bu projemiz arazide yapılan toplulaştırmanın hayvancılıktaki bir göstergesi. Yasal zeminin oluşturulması önemli. Sahada karşılık bulduk. Ciddi bir işletme tasarrufu sağladı. Banka adı kimseyi ürkütmesin. Bu dil alışkanlığı. Kar da zarar da ortak. Gelenek ve göreneklerimize uygun bir yapı. İnsanımıza hizmet ediyor. Model olacak. Gelişmiş ülkelerde bitkisel üretim ile hayvansal üretim paralel bir boyutta ilerliyor. Entegrasyon var. Böylece verimlilik ve bunun sonucunda gelirler artıyor. Mantar gibi gelişen bir yapılanma var. Asıl olan pazara üretim. Sözleşmeli üretim üreticiye rahat nefes aldıracak. Pazar sıkıntısı vardı. Önümüzdeki dönemde hayvansal üretim ve bitkisel üretimin birbirini desteklediği bir sinerji oluşacak. Irk ıslahıyla ilgili çalışmalarımız sürüyor. 2 kilo yem ile bir kilo süt veren bir üretimi bırakıyoruz. Amerika ve Avrupa'ya göre çok az et tüketiyoruz. Sorun alım gücü. Et fiyatları düşerse üretici az kazanır diye düşünülmesin. Fiyat düşerse üretici daha çok kazanır. Islah etmek demek genetik müdahele demek değildir. O noktada bir tedirginlik var. İnsanımız daha sağlıklı ürünlerle buluşacaktır. Genç kuşaklara cumhuriyeti emanet ediyoruz ama onları doğru beslemiyoruz. Gıda üretiminde doğru adımlar atılmalı. Gelişmiş memleketlerin tarımsal gelirlerinin yüzde 70'i hayvansal, yüzde 30'u ise bitkisel üretimden elde ediliyor. Biz de ise bu durum tam tersi. Bununla ilgili daha çok çalışmalıyız. Hayvansal üretimi arttırmalıyız. Hayvancılığı önemsiyorum.

GELİRİ YABANCIYA GİTMEMELİ

Kerem İşkan: Karapınar'a kurulması planlanan termik santral dünya ülkelerinin iştahını kabartıyor. Konya Şeker de bu santrale talip. Çalışmalara başladınız. Konya olarak bu termik santrale ortak olacak mıyız?

Karapınar, umarım kararmaz, adı gibi olmaz. Konya'nın içinde olmadığı bir konsensumun, oradaki bir işletmenin bölgeye katkı sağlayacağına inanmıyorum. Bölge insanları oradaki kaynaklardan faydalanmalı. Karapınar çok verimli bir bölge. Fizibileteleri ve raporları hazırlandı. 2 yıldan daha az bir zamanda dönüşü olan bir yatırım. Bölge insanı pay almalı. Falan kurum ve kuruluşun da ötesinde bir algıyla yaklaşmalıyız. Avrupa ülkelerindeki vatandaşlar 100-200 Avro ile dev yatırımlara ortak olabiliyor. Konya'da bir esnaf da çalışan da doktor da hisse sahibi olmalı. Bu havayı teneffüs edenler bu yatırımdan yararlanmalı. Orada ciddi bir gelir olacak. Konya'da vatandaş bir daire alır 150-200 bin liraya. Oradan yılda 12 bin TL civarında kira gelir elde eder.

Ama Karapınar'a 200 bin TL yatırdığınız zaman yılda 100 binin üzerinde gelir elde edersiniz. Olay iyi anlaşılsın. Bu 12 bin TL'nin tam 10 katıdır. Raporlar bunu gösteriyor. Katma değeri yüksek bir gelirden insanımız faydalanmalı. Madem çevreyle ilgili sorunları göğüsleyeceğiz, bu gelirden de yararlanmalıyız. Külü, kiri pası bizim geliri başkasına gitmemeli. Bu sıkıntıyı Karapınar'da yaşamamalıyız. Konya Şeker olarak santrale talibiz. Bu bizi aşan bir husus. İrade tamamen hükümette. Umarım hükümetin yaklaşımı da bu yönde olur. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu konuyla ilgili bizi Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı ile görüştürdü. Bakanlıkla bir proje yürütüyoruz.

AĞAÇSIZLIK ÖNEMLİ BİR SORUN

İbrahim Büyükeken: Konya Ovası'nda daha önce ağaç göremezdik. Son dönemlerde Konya Şeker hızla Ova'nın dört bir yanına ağaç dikmeye başladı. Önümüzdeki yıllarda da ağaç dikim çalışmaları sürecek mi? Bazı TEMA Vakfı ve benzeri çevre dernekleri de pancar üretiminin yasaklanmasını istiyor. Konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?

Bazı vakıflar ve derneklerin merkezlerinin neresi olduğuna bir bakın. Bir göz atın. Bu vakıfların merkezi İstanbul mu Londra mı belli değil. Bu dernek ve vakıflar ne adına bizim ekonomizle ilgili konuşuyorlar. Biz burada işin gereğini yapıyoruz. Ağaçlandırma sadece bir yeşil ton hasretinin sonucu değil, görsel bir zenginlik değildir. Ağaçlandırma inancımızın gereğidir. Ağaçsızlık Konya Ovası'nın en önemli sorunudur. Ağaçlandırmayla haşereyle de mücadele ediyorsunuz. Sünenin Konya'da yayılmasının nedeni ağaçsızlıktır. Ağaç olsa süne olmaz. Sünenin olmadığı yerde buğdayın kalitesi daha yüksektir. Nazik döneminin iyi geçiren ürünler iyi verim verir. Bu da nemle olur. Nem de ağaçla olur. Birileri bunun lafını ediyor, biz de icraatını yapıyoruz. TEMA Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca, 'Allah sizi yakar. Bu kadar ağaçlandırma yaptınız niye söylemiyorsunuz' dedi. Ağaç olmazsa olmazımız. Yaklaşık 13 milyon ağaç diktik. Büyük bir fidanlık daha yapıyoruz.

BİRİLERİNİN AYAĞINA BASTIK

İbrahim Başcı: Konya Şeker bir çok sektörde faaliyet gösteriyor. Büyük rakipleri var. Torku, devler ligine girdi mi? Markalaşma noktasında hangi konumda?

Diğer kurumları önemsiyorum. Geçen yıl yapılan Türkiye'nin en büyük 5. enerji ihalesini Konya Şeker aldı. Sivas Kangal santrali 1 milyar dolarlık bir ihaleydi. Torku'nun hangi ligde olduğuna siz karar verin. Rekabetten güçlenerek çıkmalıyız. Dünya pazarında yerimizi almalıyız. Orada söz sahibi olmalıyız. İranlı yazar Sadi, 'Ormanları boş zannetmeyin. Hangi ormanda, hangi kuytuda nasıl bir kaplanın yattığını bilemezsiniz' diyor. Konya'nın ve ülkelenin kaplanlarından bir tanesi de Torku. Bugün 50'ye yakın ülkeye ürün ihraç ediyoruz. Talebi karşılayamıyoruz. Zorlanıyoruz. Konya'nın toplam süt üretimi 2 bin ton. Torku da önümüzdeki dönem tek başına 2 bin ton süt işleyecek. Konya'nın bütün üretmini tek başına işleyecek tesisler inşa ediyoruz. Tesislerimizde günde 3 bin küçükbaş, bin 200 büyükbaşı işleyeceğiz. Günde 4 bin 200 hayvan işleyeceğiz. İnsanlar artık sabah kahvaltısında ürünlerin içeriğinden korkmayacak. Gümbür gümbür geliyor Konya ve Torku. Birilerinin ayağına bastık. Etliye sütlüye karıştığımız için bedel ödedik. Dileğimiz üreticinin üretimden pay alması. Modeli güçlendirmeliyiz. Büyük bir kararlılıkla ve altyapıyla gelişiyoruz. Diğer markalar bizim yol arkadaşımızdır. Yıllar önce Fransa'daki bir firmayı ziyaret ettik. Tesislerini zar zor bize gösterdiler. Geçen yıl da bize iş teklif ettiler. Güçleniyoruz.

İbrahim Başcı: Pancar kooperatifine yeni üyeler alınıyor. Yeni üyeler bu yıl üretim yapacak mı?

Yeni üyeler alınıyor. Şeker üretimi planlı. Kota var. Bazı çiftçiler kooperatifimizden faydalanamıyordu. Onları üye yaptık. Pancar ekimi dışında bu yıl bütün imkanlardan faydalanacaklar. Ama bu yıl ekim yapamayacaklar. Önümüzdeki yıllarda üretim yapabilecekler. Gelişmeler var.

TÜRKİYE HAK ETTİĞİ YERE GELECEK

Kerim Atıcı: Gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında Türkiye'de ne durumda? Tarımsal girdiler çiftçiyi zorda bırakıyor. Ayçiçeği fiyatlarında geçen yıl düşüş yaşanmıştı. Bu yıl fiyatlarda düşüş olacak mı? Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

Türkiye, devasa bir tarım potansiyeline sahip. Türkiye'de sanki tarım ile sanayi birbirini nötrleştiren, engelleyen iki kavrammış gibi algılanıyor. Bu yanlış algı terk edilmeli. Bakış açımızı değiştirmeliyiz. Bu iki alan birbirini destekliyor. Gelişmiş ülkeler bunun çok güzel örneklerini sergiliyor. Tarımsal üretimde müthiş bir doğal, tabi altyapı var. 4 iklimi eş zamanlı yaşamanın ciddi avantajları var. Dünyada 12 bin endemik çeşit var. Bunun 3 bin 900'ü Türkiye'de var. Bütün Avrupa'da bu çeşitlilik 2 bin 500. Biz tarımda çok başarılı olduğumuz ya da çok iyi tarımsal işletmelerimiz olduğu için dünyanın en büyük 7. büyük tarım ekonomisi değiliz. Bunu doğal altyapı sağlıyor. Bu imkanlar bizi daha ileriye taşımalı. Türkiye'nin ilk 5'e girme hedefini önemsiyorum. Bunu yapabiliriz. Girdileri TL ya da dolar cinsinden değil, miktar üzerinden değerlendirelim. Kullanılan işçiliği, mazotu, enerjiyi alt alta yazalım. Diğer ülkelerle kıyaslayalım. Tarım ürünleri pahalı değil. Aynı girdilerle daha çok ürün alıyoruz. Adlandırma farklı. Girdiler ile çıktılar hesapladığınızda Türkiye'nin bir sorunun olmadığın göreceksiniz. Türkiye tarımda önümüzdeki dönemde hak ettiği yeri alacak. Bugün nüfusun yüzde 24'ü tarımda çalışıyor. Milli gelirin ise yüzde 9'u tarımdan elde ediliyor. Burada bir dengesizlik var. Bu hükümetlerin meselesi değil. Türkiye'nin tarıma bakışının bir göstergesidir.

SANAYİ ANLAYIŞIMIZI GÜNCELLEMELİYİZ

Halid Şen: Farklı sektörlerde faaliyet gösteren Konya Şeker'i önümüzdeki dönemde ağır sanayide görecek miyiz? Ağır sanayide ülkemizde bir eksiklik var. Yatırımların önünde bir engel var mı?

Konya Şeker olarak yeterince ağır sanayimiz var. Gıda ile ilgili olduğu için sanayi kısmı pek bilinmiyor. Daha ilerisi olmalı. Ağır sanayinin olmadığı yerde kalkınma olmaz. TÜMOSAN'ı kuran Merhum Necmettin Erbakan Hoca'ya teşekkür ediyorum. Bazı ülkeler gelirlerinin büyük bir kısmını artık hizmet sektöründen elde ediyor. Ağır sanayi biraz şekil değiştirdi. Bazı ülkeler sadece bilgi satıyor. Ağır sanayi denince artık akla tank mı, ya da cep telefonu mu gelmeli? İkisi de olmalı. Konya Şeker'in çikolatada ne işi var diyorlar. Türkiye dünyadaki fındığın yüzde 70'ini üretiyor. Fındığın ticaret konu hacmi yaklaşık 2 milyar dolar. Kalan yüzde 30'luk kısmını ise 5 ülke üretiyor.

İtalya yüzde 12'ini üretiyor. İtalya'daki bir firma bu oranlara rağmen marka çıkarttı. Biz neden bir marka çıkarmayalım. Büyük bir sanayi. Çin ve Rusya'nın ham maddesini siz temin edin. Türkiye'nin gayri safi milli hasılası 800 milyar dolar. Tarımsal hasılamız ise 60 milyar dolar. Bunun ötesine geçmeliyiz. İnşallah Karapınar'dan payımızı alırız. Büyük bir sanayi de kurulacak orada. 5 bin megavatt için 10 milyar dolar lazım. 10 milyar dolar bir çok ülkenin bütçesi. TÜMOSAN ise 22 milyon dolara satıldı. Dolayısıyla ağır sanayi anlayışımız güncellenmeli.

YANGIN BİZE ZAMAN KAYBETTİRDİ

Hakan Armutçu: 'Bazılarının ayağına bastık ve bu nedenle bedeller ödedik' dediniz. Fabrika yangınıyla ilgili mi böyle dediniz? Orada kaybınız oldu mu?

Yangında ciddi bir zaman kaybettik. Hayvansal üretim noktasında 2 yıllık bir zararımız oldu. Üreticinin şevki kırıldı. Hala yangının sonucu netleşmedi. Konya'ya yük olduğu halde katma değerini başka yerlere harcayanlar var. Konya'da kazanıp il dışında harcayanlar var. Konya Şeker olarak bugüne kadar yerel basını hep destekledik. Bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz.

Mehmet Akif Sütçü: Köyden şehre ciddi bir göç var. Konya Şeker'in fabrika kurduğu ilçelerde göç oranları daha düşük. Fabrikalarınızda kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?

Köyde genç nüfus kalmadı. Gençler şehre göç ediyor. Tarımda genç olmalı. Çiftçi üretimden payını almalı. Fabrikalarımızı kırsalda inşa ettik. O dönem kıra fabrika yaptık diye eleştirildik. 6 bin 500 kişiye istihdam sağlıyoruz. Çumra Şeker Kampüsü ilçenin dışında. Seydibey, Beyşehir ve Seydişehir'in ortasında bir yerde. Kırsal ötelenen olmaktan çıkmalı. Kırsal nefes alınan ve para kazanılan yerler olmalı.

Berkhan Parlak: Gıda ve Tarım Üniversitesi'nin yeri belli oldu mu? Üniversite şehre ne gibi yenilikler sağlayacak?

Şehrin ötesinde bölgenin tarım ve gıda ile ilgili problemlerini çözen bir üniversite oluşturacağız. Türkiye'de 30'a yakın teknopark var. Bu teknoparklarda bin 500'e yakın şirket var. Bu şirketlerin bir kısmı da tarım ve gıda alanında faaliyet gösteriyor. Alanda büyük bir boşluk var. Gıda ve Tarım Üniversitemiz boşluğu dolduracak. Yüksek Öğretim Kurumu ile müfredatımız uyuşmuyor. Dünyanın dört bir yanında araştırmalar yapıyoruz. Hala arama konferansları yapıyoruz. Sorunları masaya yatırıyoruz. Program çalışmaları devam ediyor. Arsamızı aldık. Ancak şehirde yeni bir trend var. Yeni üniversiteler yer tahsis ediliyor. Bize de arazi tahsis edilecek. Umarım bundan netice alırız. Yerde değişiklik olacak. Mezun ettiğimiz öğrenci işe girdiğinde işin uzmanı olacak. İşi sahada öğrenecek. 

KERİM ATICI 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Medya Haberleri