Konya Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk, yeni kriz söylentilerinin gündeme geldiği bir dönemde reel olmayan tedbirlerin ekonomiye çözüm getirmeyeceğini söyledi.
KTO Başkanı Selçuk Öztürk son günlerde dünyada baş gösteren krizin Türkiye'yi de içine alacağına yönelik söylentileri değerlendirdi. Kriz söylentileriyle birlikte farklı görüşlerin ortaya atıldığına dikkati çeken Öztürk, “AB ülkelerinin ardından ABD'nin de yeni bir kriz dalgası yaşayacağı endişeleri Türkiye'de de yeni bir kriz söylentilerini ortaya çıkarmıştır. Bu durumu tetikleyen en büyük etkeni cari açık oluşturmaktadır. Bu dönemde ortaya atılan, cari açığın faiz artırımıyla kapanabileceği gibi ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır. Bu görüş reel sektöre büyük zarar verecektir. Özel sektörün üretime devam etmesinin önündeki en büyük engel faiz artırımı olur. Önemle ifade etmek istiyorum ki ülkemizin istikrarlı para politikası krizle mücadelede önemli bir etkendir, fakat bugünkü cari açık riskini tek başına gidermeye yeterli değildir” dedi.
Cari açığın düşürülmesi için ithalat-ihracat dengesinin sağlanması gerektiğini ifade eden Öztürk, bu dönemde üretime dayalı ihracatın hayati önem taşıdığını söyledi. Öztürk, “Bugün ülkemizin büyüme rakamlarında ithalattan alınan vergiler büyük rol oynamaktadır. Bu etken aynı zamanda ithalatın tehdit oluşturmayacağı gibi bir görüşü de beraberinde getirmektedir. Bu görüş de ülkemiz reel sektörünün gerçeğiyle bağdaşmamaktadır. Cari açık ile büyüme arasındaki ilişkiyi değiştirecek, ihracat ve ithalatımız arasındaki büyük farkı giderecek tek yol üretime devam etmektir. Üretimin ihracata dayalı olması büyük önem taşımaktadır. Üretime devam eden Türkiye hem cari açık sorununu ortadan kaldıracaktır, hem de diğer büyük sorun olan işsizliğe de çözüm olacaktır” şeklinde konuştu.
Türkiye'nin dünyada devam eden krize karşı alacağı tedbirlerin reel sektör temsilcilerin görüşleri doğrultusunda olması gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Ülkemiz bu dönemde dünyada baş gösteren krize karşı daha dirençli haldedir. Özellikle bu dönemde büyümeyi sürdürebilirsek gelişmiş ülkelerle aramızdaki gelir farkını kapatabiliriz. Reel sektör temsilcileri birlik içerisinde sorunları iyi teşhis etmeli ve tedbirler alınmalıdır” dedi.
Öztürk, Türkiye'nin faiz ve ithalat lobilerinden etkilenmeden istikrar içerisinde yoluna devam etmesini arzu ettiklerini sözlerine ekledi.
KTO Başkanı Selçuk Öztürk son günlerde dünyada baş gösteren krizin Türkiye'yi de içine alacağına yönelik söylentileri değerlendirdi. Kriz söylentileriyle birlikte farklı görüşlerin ortaya atıldığına dikkati çeken Öztürk, “AB ülkelerinin ardından ABD'nin de yeni bir kriz dalgası yaşayacağı endişeleri Türkiye'de de yeni bir kriz söylentilerini ortaya çıkarmıştır. Bu durumu tetikleyen en büyük etkeni cari açık oluşturmaktadır. Bu dönemde ortaya atılan, cari açığın faiz artırımıyla kapanabileceği gibi ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır. Bu görüş reel sektöre büyük zarar verecektir. Özel sektörün üretime devam etmesinin önündeki en büyük engel faiz artırımı olur. Önemle ifade etmek istiyorum ki ülkemizin istikrarlı para politikası krizle mücadelede önemli bir etkendir, fakat bugünkü cari açık riskini tek başına gidermeye yeterli değildir” dedi.
Cari açığın düşürülmesi için ithalat-ihracat dengesinin sağlanması gerektiğini ifade eden Öztürk, bu dönemde üretime dayalı ihracatın hayati önem taşıdığını söyledi. Öztürk, “Bugün ülkemizin büyüme rakamlarında ithalattan alınan vergiler büyük rol oynamaktadır. Bu etken aynı zamanda ithalatın tehdit oluşturmayacağı gibi bir görüşü de beraberinde getirmektedir. Bu görüş de ülkemiz reel sektörünün gerçeğiyle bağdaşmamaktadır. Cari açık ile büyüme arasındaki ilişkiyi değiştirecek, ihracat ve ithalatımız arasındaki büyük farkı giderecek tek yol üretime devam etmektir. Üretimin ihracata dayalı olması büyük önem taşımaktadır. Üretime devam eden Türkiye hem cari açık sorununu ortadan kaldıracaktır, hem de diğer büyük sorun olan işsizliğe de çözüm olacaktır” şeklinde konuştu.
Türkiye'nin dünyada devam eden krize karşı alacağı tedbirlerin reel sektör temsilcilerin görüşleri doğrultusunda olması gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Ülkemiz bu dönemde dünyada baş gösteren krize karşı daha dirençli haldedir. Özellikle bu dönemde büyümeyi sürdürebilirsek gelişmiş ülkelerle aramızdaki gelir farkını kapatabiliriz. Reel sektör temsilcileri birlik içerisinde sorunları iyi teşhis etmeli ve tedbirler alınmalıdır” dedi.
Öztürk, Türkiye'nin faiz ve ithalat lobilerinden etkilenmeden istikrar içerisinde yoluna devam etmesini arzu ettiklerini sözlerine ekledi.