Türkiye hepimizi derinden yaralayan Özgecan Aslan cinayeti ile sarsıldı.
Genç bir kıza yapılan canilik yurdu ayağa kaldırdı kaldırmasına, fakat başka bir Özgecan vakasına kadar umarız sümenaltı edilmez bu hadise.
Son bir kaç yıldır sadece kadına ve çocuklara değil, tüm kesimler arasında şiddetle birlikte cinayetlerde müthiş bir artış yaşanıyor.
AKP Hükümetlerinin 2003 yılında onayladığı, AB Uyum Yasaları maalesef tuz biber oldu bu yönde. Her maddesi ayrı bir fecât olan AB Uyum Yasaları maddeleri arasında Türkiye'de idamın da kaldırılması vardı ve idamı AKP kaldırdı.
Gelinen sonuç ortada!
Beğenin beğenmeyin Türkiye Müslüman bir ülke, kalkar da Müslüman bir ülkeye AB diye bizimle alakası olmayan yasaları monte ederseniz karşınıza bu sonucun çıkması kaçınılmaz olacaktır.
Birkaç yıl önce Saadet Partisi İstanbul İl Kadın Kolları ''İdam Geri Gelsin'' için imza kampanyası düzenlemiş ve hatırı sayılır bir imza toplayarak meclise göndermişlerdi. Bu imzalar dikkate alınmamış, buna karşın Hükümetin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam'ın çözüm olarak sunduğu, ''çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin'' önerisi ile konuya köklü bir çözüm bulunmuştu!
Mamafih, % 99'u Müslüman bir ülkede dünyanın en büyük adalet sarayı büyük bir törenle İstanbul Anadolu Adalet Sarayı olarak 2013 yılında ülkemizde hizmete girdi! Gelin görün ki adına adalet sarayı dendiği zaman adalet binalarının gerçekten saray olacağını zannetti herhalde yetkililer!
AKP iktidara geldiği 2002 yılında hapishanelerde 50 bin küsur mahkum bulunurken, bu rakam 2014 yılında 3 katı artmış ve 159 bine ulaşmıştır. Hapishaneler bu rakamları kaldıramazken, Kalkınma Bakanlığı yeni hapishaneler yapmanın derdindedir. Evet evet yanlış okumadınız! Adalet Bakanlığı değil, Kalkınma Bakanlığı yaptıracak.
Öyle bir memleket düşünün ki Kalkınma Bakanlığı’nın bütçesinden en büyük pay yeni hapishanelerin yapımına ayrılıyor bu ülkede. Ya Rabbi ne günlere kaldık böyle!
AKP'nin K'sında ki kalkınmanın da ne mana ifade ettiğini böylelikle öğrenmiş olduk!
Türkiye öyle bir hale geldi ki kim ne yaparsa yapsın yapanın yaptığı yanına kâr kalıyor ve adamını bulan her ne tür suç olursa olsun bir şekilde paçayı kurtarıyor. Saadet Partisi Tillo Belediye Başkan Adayını öldüren başkan serbest kalırken, dört bakan Rüşvet ve Yolsuzluk Komisyonu ve TBMM'den aklanıyor, tecavüz ve cinayetlerden tutuklu mahkumların çoğu iyi halden serbest bırakılıyor, yüz altmış dördüncü suçunu işleyen bir genç elini kolunu sallaya sallaya yüz altmış beşinci suçuna koşuyor.
''Kenarı Dicle’de bir kurt kapsa koyunu, ilahi adalet Ömer'den sorar onu.''
AKP yetkilileri acaba başlarını yastığa koydukları vakit rahat uyuyabiliyorlar mı?
13 yıldır hep mazlumu oynayan, lakin mazlum halkın yanında yer almayan, yöneticiler size sesleniyoruz: Mazlumların göz yaşlarında boğulursunuz!
Şahsa ait suçları siz hangi vicdanla affediyorsunuz?
AB diye diye bu millete yapılan eziyet ne zamana kadar daha devam edecek?
Memlekette her geçen gün cinnetler, cinayetler artarken neyi bekliyorsunuz hâlâ?
Özgecan’ın katili ''Fatmagül'ün Suçu Ne'' dizisinden etkilenmiş! TV’lerde ki gayr-ı ahlaki diziler, filmlerin daha ne vakte kadar bu millete izlettirilmesine müsaade edeceksiniz?
RTÜK ne iş yapar bu memlekette?
13 yılda 5 bakan değiştirdiğiniz MEB ne zaman müslümanca eğitim programı hazırlayacak?
Kısa vadede belki zararı çok belli olmayıp, ancak zamanla tahripkar meyveler vermeye başlayan AB Uyum Yasaları'ndan hükümetin bir an önce vazgeçme vakti daha gelmedi mi?
Türkiye yap boz tahtası mı ki AB istiyor diye idamı kaldırılıyor, idamı geri getirmeyi bunca yaşananlardan sonra hâlâ düşünmüyor musunuz?
Bu böyle devam ettiği sürece bu vebal hepinize yeter!
Ölümü ile hepimize büyük bir acı yaşatan Özgecan kızımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet diler, kederli ailesine sabr-ı cemil niyaz ederiz.
Selam ve dua ile...