Travnik tarih boyunca Osmanlı’ya vezir yetiştiren bir şehir olması bakımından da önemli bir şehir. Bosnalılar Travnik’i “VezirskiGrad” yani Türkçe karşılığıyla “Vezirler Şehri” olarak çağırıyorlar
113
İBRAHİM BÜYÜKEKEN
Bosna-Hersek’in tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken şehirlerden biri olan Travnik Osmanlı döneminde önemli bir misyon üstlenen bir olarak tarihi kayıtlara geçti. Osmanlı Devleti’nin Bosna’yı fethinden sonra, şehir nüfusunun büyük bir çoğunluğu Müslüman oldu. İdareciler tarafından camiler, pazarlar ve çeşitli altyapı tesisleri inşa edildikçe Travnik bölgenin en önemli yerleşim merkezlerinden biri haline geldi.
213
Nemçe Seferi sonunda, Avusturya karşısında uğranılan ve tarihe Zenta bozgunu olarak geçen facia üzerine Balkanlarda Osmanlı askerî gücü zaafa uğradı. Bosna Muhafızı Mehmed Paşa’nın ölümüyle askerlerin öndersiz kalması üzerine Avusturya ordusu komutanlarından Savoy Prensi Eugene açık bir şehir haline gelen Saraybosna’yı işgal etti. Şehri 120 camisiyle birlikte yıkıp yaktı.
313
BOSNA-HERSEK’İN İSTANBUL’U
Yaşanan bu acı olaylardan sonra Bosna Eyaletinin başşehirlik görevi Travnik'e geçti ve vezirler bu şehirde yaşamaya başladı. Bu dönem Travnik'in altın devri olarak bilinir ve “vezirler şehri” ismiyle anılmasının nedeni budur. Günümüzde Tranvik'te 19 vezirin mezar veya türbesi bulunuyor.
413
Travnik’e ayrıca, Fransa ile Avusturya-Macaristan’a en yakın Osmanlı eyalet merkezi olması nedeniyle “Bosna'nın İstanbul'u” ismi de verilmiş. Bu ismin verilmesinin bir diğer nedeni de çok sayıda caminin bulunuyor oluşudur. Tarihi Travnik kalesinden bir fotoğraf karesine 7 camiyi sığdırabilmek mümkün. Son yıllardaki nüfus bilgileri ise tamamen tahmine dayalıdır. Mültecilerin geri dönmesi ve doğum oranlarındaki artış nedeniyle bölge nüfusunun yeniden 70 bin’lere, merkezinin ise 26 bin civarına çıktığı sanılıyor.
513
Şehrin ekonomisi 90'lardaki savaş sırasında ağır hasar gördü. Eski bir yerleşim olması nedeniyle Travnik’te birçok tarihi önemi olan yapı ve kalıntılar bulunuyor. Özellikle Osmanlı döneminde eyalet merkezi oluşu nedeniyle zengin bir kültürel mirasa sahip olmuştur. Bu dönemden kalan çok sayıda cami ve doğu kültürüne has özellikler taşıyan evler iyi korunmuş. Osmanlı sanatının incelikleri yansıtan çok sayıda mezar taşları göze çarpıyor. Bunların yanı sıra Travnik'te kiliseler, bir saat kulesi ve çok sayıda su kaynakları bulunur. 1950'de yapılan şehir müzesi de Travnik’i kültürel bakımdan çekici hale getiren özelliklerden birini oluşturuyor.
613
KÜLTÜRLERİN BULUŞTUĞU ŞEHİR
500 yıl Osmanlı hâkimiyeti kalan Travnik, farklı milletlerin ve inançların bir arada yaşadığı bir şehir olarak da dikkat çekiyor. Travnik ayrıca birçok edebi esere de konu olan bir şehir. Travnik’te Osmanlı kalesini ve kalede bulunan müzeyi gezdikten sonra Boşnak dostum VelidTrkiç’le birlikte şehir mezarlığını ziyaret ettik. Burada çok sayıda Osmanlı veziri ve Türk askerleri de bulunuyor. Mezarlıkta çok sayıda da savaş kurbanları bulunuyor.
713
Şehirde bulunan PlavaVada “Mavi Su” denilen yere şehrin su kaynaklarından birisi.Travnik’in önemli su kaynaklarından biri olan bu yerde insanlar taze balık yeme fırsatı buluyor. Çok hoş ve nezih bir ortama sahip olan bu yerde insanlar, Türk kahvesi içiyor, balık yiyor ve alışveriş yapıyor.Travnik’te Süleyman Paşa Camisini ve şehir merkezinde bulunan Bedesteni ziyaret ettik. Osmanlı mimarisinin eşsiz eserlerinden birisi olan Bedesten aradan geçen asırlara rağmen sapasağlam ayakta duruyor. Bedestenin yanında ise bir şadırvan bulunuyor. Burada hala sular akıyor. Üzerinde Osmanlı tuğrasının bulunduğu çeşme ecdadımızın Travnik’e en güzel hediyelerinden birisi.
813
TÜRK ŞEHİT SELAMİ YURDAN’IN MEZARI TRAVNİK’TE
Aynı cadde üzerinde bulunan diğer camide ise güneş saati bulunuyor. Hacı Alibegova Camii’nin avlusunda Osmanlı vezirlerinin ve savaş zamanında şehit olan mücahidlerin mezarları aynı avluda bulunuyor. Camiinin avlusunda 1992 yılında Bosna’da şehit olan Türk vatandaşı Selami Yurdan’ın da mezarı bulunuyor. Selami Yurdan, ilk Bosna şehidi olması bakımından sembol bir isim. Fakat Selami Yurdan’ın yanı sıra çok sayıda Türk, Arap ve İranlı şehitler de Travnik’te yatıyor. Selami Yurdan’la birlikte çok sayıda mücahidin mezarı yan yana duruyor.
913
Ressam arkadaşım VelidTrkiç’in de burada 3 kuzenin yattığını söyledi. Savaşta herkes yakınlarını kaybetmiş. Kimi kardeşini, kimi babasını veya ailesinden birilerini. Savaş herkesten birilerini almış. Travnik, savaştan önce Müslümanlar, Hırvatlar ve Sırpların birlikte yaşadığı güzel bir şehirdi.
1013
1992-95 yıllarında arasında yaşanan savaş sonucunda şehirdeki nüfus yapısı da değişti. Yurtdışına ve başka şehre gidenler oldu. Sırplar, Bosna içerisinde bulunan Sırp Cumhuriyeti’ne göç etti. Şehirde büyük çoğunluğu Boşnaklar oluşturuyor. Geriye kalanlar ise Hırvatlar ve az sayıda Sırp yaşıyor.
1113
Şehirde bulunun Katholik Okulu’nda ise Hırvat çocukları eğitimini sürdürüyor. Travnik’te savaştan sonra Avusturya-Macaristan dönemine ait bazı binalar halen yıkık halde bulunuyor. Siyasi nedenlerden dolayı savaşta yıkılan birçok binanın restorasyonu hala yapılamıyor. Travnik’in ekonomisinde de Hırvatlar ve Slovenler büyük paya sahip. Slovenya’dan gelen firmalar Travnik’te yatırım yapıyor.
1213
İVO ANDRİÇ’İN DOĞDUĞU ŞEHİR
Travnik edebi eserleri de konu olan bir şehir aslında. Nobel Ödüllü Yazar İvoAndriç’in doğduğu şehir olan Travnik, tam bir edebiyat şehri.İvoAndriç’inTravnik Günlüğü kitabını mutlaka okumanızı tavsiye ederim. İvoAndriç’in yazdığı ve ödül aldığı Drina Köprüsü kitabı da ülkemizde tanınan kitaplar arasında. Bu iki kitapta da Osmanlı zamanında Travnik ve Bosna’yı anlatıyor. Travnik’teİvoAndriç’in doğduğu evi de gezme imkânı buldum. Evde İvoAndriç’in beşiğinden aile fotoğraflarına kadar birçok eşya bulunuyor. Ülkemizde de iyi tanınan İvoAndriç, 13 Mart 1975 tarihinde öldü. Cesedinin yakılmasını vasiyet İvoAndriç’inherhangi bir yerde mezarı bulunmamaktadır