Her devletin kendi iç yurdunda olduğu kadar dış devletlerde de neler oluyor? askeri ve siyasi yapılışlara ait belge vb.ler elde etmeye çalışan…
Bunlara, Casus, Bond veya Ajan denilen kişilerin teşkilatına “İstihbarat teşkilatı” adı verilmekte
Şimdi bu çeşit teşkilata, Türkiye’de “MİT” denilmekte.
***
Devletlere ait casus veya ajanlar her türlü girişimi kendi devletlerinin verdiği talimat ve gidiş yoluna göre…
Tahrik olayları, ayaklanma meydana getirilmesi, yangın ve insan öldürmeye kadar gidebilmektedirler. Yakalandıkları takdirde ağır cezalara çaptırılmaktalar.
Casus işlerinde yıllar evveli bilhassa İngiliz casusu “Lawrence” Arap şeyhlerini çil altınlarla kandırarak, Arap dünyasını Osmanlıya karşı ayaklandırması ve başarı sağlaması meşhur olaylardandır.
***
Konumuz olan Osmanlı devletinde İstihbarat teşkilatı nasıl ve ne zaman başladığı belgelerine…
Cumhuriyet döneminde Osmanlı belgelerinin satılma, yakılma veya SEKA ya verme işlemi dolayısıyla tespit edilememekte.
***
Anlatımlarda Osmanlı devletinin savaşa çıkacağı karşıt devlette,” neler olduğunu” tespit için “Akıncılar” kullanıldığı, bunların bir istihbarat teşkilatı gibi çalışıp çalışmadığı ise anlaşılamamakta.
***
Ancak ele geçebilen belgelerde Osmanlı Devleti zamanında ilk olarak bir “İstihbarat teşkilatı” kurulduğu tespit edile bilinmekte.
***
Bu teşkilatı Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid Han tarafından kurulduğu belirtilmekte.
Osmanlı içinde olduğu kadar bütün Dünya devletlerinde ki durumları da öğrenmede başarılı oldukları kaydedilmekte.
Galiba bu oluşumdan dolayı gerek Osmanlı Devleti İttihat Terakki partisi gerekse Cumhuriyet dönemi siyasetçi ve tarihçiler Sultan II. Abdülhamid için “Hafiyeci Padişah” lakabı verilmiş olmakta.
***
Evet, İlk istihbarat Teşkilatı, “Yıldız İstihbarat Teşkilatı” adı altında Sultan II. Abdülhamid Han tarafından 1880 yılında kurulan Türk tarihinin ilk organize “İstihbarat Teşkilatı” olduğu tespit edilmekte.
***
O dönemde gelişen iç ve dış olaylar, Sultan II: Abdülhamid Han’ı, doğrudan kendisine bağlı bir istihbarat teşkilatı kurmaya sevk etmiş.
Bu olaylara örnek olarak, kendi veziri dahi başkalarının adına ve devlete karşı çalışır olduklarını görmüş.
Bunun sonucu olarak ‘Yıldız İstihbarat Teşkilatı’nı kurmuş.
***
Teşkilat, emsallerinden farklı olarak devlete değil tek bir kişiye yani Sultan II. Abdülhamid Han’a hizmet veriyormuş.
Teşkilat daha sonra kendi arasında ikiye ayrılmış.
Sultan II. Abdülhamid Han lehine çalışanlar ve aleyhine çalışanlar olmak üzere.
Teşkilat, ülke içerisinde özellikle Ermeni komitacılara karşı istihbarat faaliyetlerinde bulunuyormuş…
***
Bununla beraber yurt dışında da oldukça iyi organize olmuş.
Paris, Roma, Londra gibi çeşitli merkezlerde, başta “Jöntürkler” olmak üzere, saray aleyhtarı kişi ve kurumları yakından takip etme imkanı olmuş..
***
Çok kısa sürede geniş bir coğrafyaya yayılan hafiyeleri sayesinde saraya, ayda 3000′den fazla jurnal gelirmiş..
Teşkilat, 1908 yılında Sultan II. Abdülhamid Han’ın tahttan indirilişine kadar faaliyetlerine devam etmiş.
Sultan II. Abdülhamid tahtan indirilince Enver Paşa ve tayfası tarafından “Yıldız İstihbarat Teşkilatı” kapatılmış.
*** . Döneminde, teşkilatın icraatları için jurnalcilik ya da ispiyonculuk tanımlarını kullanarak karşı çıkanlara cevaben…
Abdülhamid Han, hatıratında bu kurumun kuruluşuyla ilgili şöyle demektedir:
*** “Yabancı devletler kendi emellerine hizmet edecek kimseleri vezir ve sadrazam mertebesine kadar çıkarabilmişlerse, devlet emniyet içinde olamazdı. Doğrudan doğruya şahsıma bağlı bir İstihbarat Teşkilâtı kurmaya, bu düşünce ile karar verdim. İşte düşmanlarımın Jurnalcilik dedikleri teşkilât budur.”
***
Teşkilat kaldırıldıktan sonra yüzbinlerce istihbarat bilgisi saraydan alınarak yakılmış.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle