Osman Seçgin: Gündem Çok Yoğun  

Siyasi Partilerin Konya’daki il başkanları; siyasi görüşlerini, fikirlerini, şehrin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi Siyasetin Nabzı Sayfaları için kaleme aldı.

BBP Konya İl Başkanı Osman Seçgin

Gündem Çok Yoğun  

Değerli hemşerilerim;

Bize sizlere sesimizi duyurma imkânı veren Merhaba gazetesi yöneticilerine teşekkür ediyorum. Ülkemizde gündem oldukça yoğun. Biz de imkânımız elverdiğince fazla konuya değinmeye çalışacağız. Son günler oldukça hareketli geçiyor. Pandemi sebebiyle yavaşlatılması gereken hayat maalesef eski normallerimizin de üstünde bir hıza ulaştı.

Değerli hemşerilerim;

Bir yılı aşkın bir süredir dünya ile birlikte salgın yaşıyoruz. Bu durum toplumun her kesimini etkiledi. Ekonomik anlamda bu salgın bazı sektörleri bitme noktasına getirdi. Hizmet sektörü içinde bulunan düğün salonu, kafeterya, kantin, servis işletmeleri, çay ocakları, kır bahçeleri ve lokanta işletmeleri oldukça zor durumda. Bu sektörlere özel olarak destek verilmesi gerekiyor. Son açıklanan ekonomik pakete dâhil edilen ve basit usul mükellefleri kapsayan vergi muafiyetleri küçük esnafa iyi bir destek oldu. Bu sektörlerde hem gerçek usulde çalışan vergi mükellefleri hem de kurumlar vergisi mükellefleri olan şirketlere de destek verilmelidir.

Malumunuz Danıştay ‘dava daireleri kurulu’ Milli Eğitim Bakanlığı’ nın itirazı sonucu Danıştay 8. dairesinin verdiği kararı bozdu ve Andımızla ilgili yasağın devamına karar verdi. Bu konuda kurulun gerekçeli kararı daha açıklanmadı ama tartışmaları başladı. Bizler; Andımız’ ın çocuklarımız üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğu gibi bir düşünce taşımıyoruz. Aksine Milli şuur için gerekliliğine inanıyoruz. Bu metinde rahatsızlık oluşturacak bir kavram olduğunu da kabul etmiyoruz. Burada kastedilen Türküm söylemi ete, kemiğe kafatası ölçüsüne göre söylenmiyor ki rahatsızlık oluşsun. İslam’a bin yıllık sancaktarlık yapmış bir Milletin mensubu olmak bir şereftir. Buradaki Türk’üm söylemi bir medeniyetin bir kültürün ifadesidir. Bu sebeple Milli Eğitim Bakanlığımızın yayınlayacağı bir genelge ile okullarımızda Andımızın tekrar okunmasını sağlaması gerekiyor ve bunun olacağına inanıyoruz.

HDP PKK’ nın siyasi koludur. Yıllardır milletimizin başına bela edilen PKK; 1991 seçimlerinde SHP’nin sağladığı imkânlarla mecliste de yer aldı. Daha sonra ve özellikle çözüm süreci denilen netamelli dönemde, iktidarın uyguladığı yanlış politikalar ile daha da güçlenerek TBMM’de yer almaya devam ettiler. Açık açık PKK’ya destek verdiklerini hatta genel başkanlarının ağzında sırtlarını terör örgütlerine dayadıklarını ifade ettiler. Güneydoğu Anadolu’da sözde kantonlar oluşturdular. Kendilerince yerel mahkemeler, yerel kolluk teşkilatları, yerel askerlik şubeleri gibi sözde yapılar oluşturdular. Tüm bunlar yapılırken maalesef iktidar sesini çıkarmadı, hatta Dolmabahçe mutabakatı diye sözleşmeler imzalayarak terör örgütüne güzellemeler yaptılar. O dönem de Büyük Birlik Partisi olarak ‘terörle müzakere olmaz, mücadele edilir. Bu durum çözüm süreci değil, çözülme sürecidir diyerek’ 20 ilde paneller düzenledik. İktidar bunların gerçek yüzünü ancak 22.07.2015 te iki polisimizi şehit ettiklerinde görebildi ve bu tarihten sonra terörle mücadeleye tekrar başlandı. Maalesef bu hainleri kazdıkları çukurlara gömmek için yapılan hendek operasyonlarında yüzlerce vatan evladımız Şehit oldu. Tüm bu süreçte HDP mensuplarından bir kez terörü ve teröristleri kınayan açıklama duyulmadı. Bu kadar insanımızın hayatına kasteden terör örgütünün partisi her ne pahasına olursa olsun kapatılmalıdır. Bir daha terörü öven, ona destek veren veya lanetlemeyen hiçbir partinin mecliste bulunmaması için gerekli hukuki düzenlemeler yapılmalıdır.

         Hafta sonu yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile “İstanbul Sözleşmesi’ nden” ayrıldık. Batının toplum yapısı ve hayat anlayışı ile şekillenmiş olan bu sözleşmenin bizim toplumumuza uymadığı; sözleşmenin tarafı olduğumuz tarihten itibaren kadına şiddetin ve kadın cinayetlerinin ne kadar arttığı görülmektedir. Kadına şiddet sorununu uluslararası sözleşmelerle değil, kendi kanunlarımızla çözebiliriz. Aile bütünlüğümüzü korumaya dönük kendi hukuki düzenlemelerimizi yapacağımıza olan inancımızla başından beri karşı olduğumuz ve her fırsatta ülke olarak çıkılmasını istediğimiz İstanbul Sözleşmesinden ayrılmayı Büyük Birlik Partisi olarak destekliyoruz

 

Yine bir 25 Mart geldi. Bu 25 Mart’ ta tam 12 yıl oldu. Kurucu genel başkanımız, Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ve yol arkadaşlarımızın şehadetinin üzerinden tam 12 yıl geçti. Yine şehitlerimizi hasret ve rahmetle anıyoruz. Geçen 12 yıl içerisinde adi hırsızlık ve görevi ihmal dışında bir dava açılmadı. Bu güne kadar açılan davalardan da sonuçlananlar da sanıklar 1-2 yıl arası cezalar aldı. Bizim beklentimiz 25 Mart 2009 tarihinde meydana gelen menfur olayın aydınlatılması, ihmali, kusuru, kastı olan kim varsa ortaya çıkartılmasıdır. O günden bu güne yaşanan gelişmeler gösteriyor ki bu hadise bir kaza değildir. Planlanmış bir suikasttır! Biz buna inanıyoruz. Bundan dolayı da Ana davanın bir an önce açılmasını bekliyoruz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri