Gelecek Partisi Selçuklu İlçe Başkanı Osman Başaran
Selçuklu Lebaleb Sorunlarla Boğuşuyor!
Tüm okuyucularımızı şahsım ve yönetim kurulum adına saygı ve sevgi ile selamlıyor; bize bu fırsatı verdiği için Merhaba Gazetesi’ne bir kez daha tebrik ve teşekkürlerimi ileterek başlamak istiyorum.
Malumunuz olduğu üzere son yazımızın üzerinden 4 ay geçti. “Selçuklu’da Pek! Nahoş Şeyler Oluyor” başlıklı yazımda, aralıksız her hafta yaptığımız mahalle ziyaretlerimiz sırasında vatandaşlarımızın bize aktardığı 26 farklı problemi dile getirmeye çalışmıştım. Gelin şimdi hep birlikte bu konularla ilgili bir muhasebe yapalım ve çözülen ve çözülmemiş olan sorunları irdeleyelim.
Vatandaşlarımızın belediyemize en çok kırıldığı konu başkanımıza ve yetkililere ERİŞEMEMEK idi. “Sadece seçim zamanı ziyaret edildiklerini, seçim dönemi dışında hiç hal hatır soranlarının olmadığını” beyan etmişlerdi. Biz de belediye ve parti çalışmalarını incelediğimiz zaman hakikaten iktidar partisi yetkililerinin “sahada ve halkla iç içe olmadıklarını” rahatlıkla görebilmiştik. Bu duruma şaşırmış olmakla birlikte “mevcut ekonomik şartlar ve yanlış stratejiler nedeniyle vatandaşla pek muhatap olmak istemediklerini” düşünmüş ve onlar adına da üzülmüştük.
Ancak tam da bu dönemde sürpriz bir gelişme yaşandı. Emine Erdoğan hanımefendi himayelerinde gerçekleştirilen “Türkiye ERİŞEBİLİRLİK Ödülleri” kapsamında, Selçuklu Belediyesi yerel yönetimler kategorisinde birincilik ödülü aldı. Böyle bir program neden hanımefendinin himayesinde gerçekleştirilir, hanımefendi bu konuda nasıl bir liyakata sahiptir, hangi belediyeler değerlendirmeye alınmıştır, Selçuklu Belediyesi hangi kriterleri yerine getirdiği için bu ödüle layık görülmüştür bilemiyorum ama belediyemizi ve başkanımızı tebrik ederim. Tam da başkanımızın ödül alırken çekilmiş fotoğrafları sosyal medyada paylaşılırken bir vatandaşımız bize bazı resimler attı ve şu açıklamayı yaptı: “Resimlerde de görüldüğü üzere hem belediyemiz hem de başkanımız beni yani vatandaşını twitter’da engellediler. Yorumlarımda en ufak bir hakaret olmamasına rağmen; onlarla aynı fikirde değilim ve eleştirdim diye önce yorumlarımı sildiler sonra da hesabımı engellediler. Eleştiriye tahammülü olmayan ve hemen ERİŞİM engeli getiren kişiler nasıl oluyor da ERİŞEBİLİRLİK ödülüne layık görülüyorlar?” Şayet bir gün başkanımız randevu talebimize olumlu cevap verirse bu soruyu da kendisine soracağıma söz veriyorum. Ama sanırım sürprizin büyüğünü sayın başkanımız yaşamıştır. Zira onun Ankara’da hanımefendiden ödül aldığı sıralarda evinin hemen önündeki yol gölete dönmüştü. Uzun zamandır beklediğimiz yağışlar sonunda gelmiş ama başta Yazır ve Beyhekim mahalleleri olmak üzere pek çok mahallemiz İZMİR! gibi olmuştu.
Belediyemiz ile personelleri arasında yılan hikayesine dönen toplu iş sözleşmesi nihayet imzalandı. Çalışanlar “kabul etmek zorunda kaldıkları” şartlardan hoşnut olmasalar ve hem belediye hem de sendikalarına veryansın ediyor olsalar da en azından belirsizlik ortadan kalkmış oldu.
Belirsizliğin ortadan kalktığı bir diğer konu da eski sanayi ve karatay sanayi sorunu oldu. Bilindiği üzere 3.100 dükkandan oluşan yeni sanayi sitesinin temeli atıldı ve en geç 2 yılda tamamlanacağı belirtildi. Daha önce dile getirdiğimiz Bakırcılar sanayideki belalı dörtyola nihayet hız kesici tümsek yapıldı ve kazalar sona erdi. Emeği geçen herkese teşekkür etmekle birlikte “bu kadar basit bir şeyi keşke daha önce yapsaydınız da bu kadar insan mağdur olmasaydı ve milli servet boşa gitmeseydi” demekten de kendimi alamıyorum.
Başkanın billboardlarda kendi reklamını yapması, tente ve güneşlikler, semt pazarları, hobi bahçesi mağdurları, doğalgaz bekleyen mahalleler, tren garının açılması, yarım bırakılan gençlik merkezi binasının tamamlanması, sebze halinin taşınması, şeker mahallesinin çöp sorunu, parkların güvenlik sorunu, ihalelerin şeffaf olmaması, arsa satışları ile ilgili rakamların kamuoyu ile paylaşılması, sivil havaalanı, eski kunduracılar sanayi ile ilgili belirsizliğin giderilmesi, trafik keşmekeşi, tren garının açılması, gece klüplerinin taşınması, Skm’ye tanınan ayrıcalıklar, dikey yapılaşma, metro, kop projesi, çevre yolu, esnafların sorunları vs konularda olumlu bir değişiklik olmadı maalesef.
Daha önce de söylediğim gibi göreve geldiğimiz günden bu yana “Sadece seçim zamanı değil, sadece oy istemek için değil, her zaman halkla iç içe olacağız. Biz halkız, halk GELECEK” sloganı ile istisnasız her hafta Selçuklu kazan biz kepçe dolaşıyoruz. Vatandaşlarımızla iç içe oldukça da yeni yeni sorunlar öğreniyoruz. Hatta son günlerde halkımızın, biz onları ziyaret etmeden önce bize ulaşarak sorunlarını bize anlatmaları ve “iktidarda olmadığınız için sorunumuzu çözmenizin mümkün olmayacağını biliyoruz ama en azından derdimize tercüman olun, sesimizi duyurmamıza yardın edin ve GELECEK’te siz böyle yapmayın” demeleri bizi bir taraftan memnun ederken diğer taraftan da “erken seçimin” ne kadar gerekli olduğu gerçeğini anlamamızı sağlıyordu.
Mesela Ardıçlı mahallesi. Baksanız belediye binasına sadece 15 km mesafede ama mahallede hiçbir gsm şebekesi kullanılamıyor. Cep telefonları çekmiyor yani. Telefonun çekmediği yerde interneti ne siz sorun ne de biz söyleyelim. Bazen haberlerde izliyoruz. “Doğu Anadolu’nun bilmem ne ücra köyünde internet olmadığı için çocuklar online eğitime katılamıyor” diye. Hah işte 21. Yüzyılda Selçuklu ilçesine bağlı Ardıçlı’da ne cep telefonu ne de internet yok. Hatta sağlık ocağı bile yok. Aslında halk bu durumu kanıksamış ve pek ses ettiği de yokmuş ama yollarının değiştirilmesi ve tam da bu sırada kalp krizi geçiren bir vatandaş için çağırılan ambulansın gelişinin çook gecikmesi onları iyice çileden çıkarmış. “Yolları neden değiştirilmiş?” dediğinizi duyar gibiyim. Anlatayım da ağlanacak halimize biraz da siz gülün. Selçuk Üniversitesi rektörlüğü güvenliği sağlayamadıkları gerekçesi ile belediyeden böyle bir talepte bulunmuş. ERİŞİLEBİLİRLİK ödülü alan belediyemizde vatandaşının feryadını duymamış ve rektörlüğün ricasını yerine getirivermiş.
Tam Ardıçlı mahallemizin sorunlarını sosyal medyada paylaşmıştık ki Sızma mahallesi yeni yerleşim bölgesinden de benzer şikayetleri duyduk. Burada da asfalt, internet, sağlık ocağı ve hatta kanalizasyon problemi olduğunu öğrendik. Nereye ERİŞSEK elimizde kalıyor anlayacağınız.
Selçuklu’nun en dertli mahalleleri diye bir sıralama yapılsa eminim Esenler ve Akıncılar mahalleleri dereceye girerdi. Yine 21. Yüzyılda şehrin ortasında yer alan bu mahallelerimizde doğal gazı olmayan bölgeler var. Bu yetmezmiş gibi imar konusunda önüne gelen mahalleliye söz vermiş ama yerine getiren olmamış. Selçuklu belediyesi büyükşehir belediyesine, büyükşehir Selçuklu’ya topu atmış. En son ikisi birleşip çevre ve şehircilik bakanımıza paslamışlar. Sayın bakanımızda bayramlaşma programı sırasında en geç 2020 yılı sonunda çözeceklerini taahhüt etmiş ama maalesef o da fos çıkmış.
Fos çıkan bir diğer konuda ilçemizde yer alan Büyükşehir Belediyesi binası ile ilgili yaşanan gelişmeler. Daha doğrusu yaşanamayan gelişmeler. Malumunuz belediye binamız değişecek. Bu sebeple belediye birimleri tam bir sene önce sağa sola dağıldı. Dağıldı diyorum çünkü belediye birimleri şu anda Mevlana Kültür Merkezi, Alaaddin otobüs durağı, Kılıçarslan Şehir Meydanı, İşkur binası, eski hava hastanesi, Mehmet Katırcı İş Merkezi gibi, birisi hanyada diğeri Konya’da olan yerlerde faaliyet gösteriyor. Sırf taşınma gerçekleşeli bir yıl oldu. Bir de ondan önceki planlama süreci düşünülürse en az 2 yıldır yeni binanın nereye yapılacağı belli olmadı. Eskisi yıkılıp yenisi mi yapılacak yoksa Ankara yolunda belirlenen yere mi yapılacak hala muamma. Bırakın vatandaşı belediye personeli bile hangi birimin nerede olduğunu tam bilmiyor. Eski binanın etrafına bir şerit çekildi ve öylede aldı. Şu anda kullanılmakta olan bazı yerlere kira ödeniyor olmasını saymıyorum bile.
Pazarcı esnafımızın dertlerini daha önce yazmıştım ama, çok haklı oldukları ve yazmam konusunda rica ettikleri için bir kez daha tekrarlayacağım. Pazar yerlerimizle ilgili 2 ciddi sorun var: İlki, pazarcı esnafımız sosyal imkanların (kapalı pazar yeri, işgaliye ücretleri, düzensiz kurulan tezgahlar, lavabo, wc, mescid vb) yetersiz ve kötü olmasından şikayetçiler. Diğeri ise pazarların kurulduğu alanlar. Bildiğiniz üzere bazı pazar yerlerimiz binaların arasına kuruluyor. Pazar kurulduğu günlerde binalar arasına ambulans ve itfaiye aracı girmesi mümkün değil. Bugüne kadar yaşanmamış olması büyük mucize ama malum bundan sonrası için bir garantimiz yok. Olası bir yangın veya deprem halinde ortaya çıkması muhtemel feci tablo PEK! çok can ve mal kaybına sebebiyet verebilir. Pazar yerlerinin konumunun acil olarak gözden geçirilmesini ve risk önceliği sıralaması yapılarak; belirlenecek yeni yerlere yapılacak olan kapalı pazar yerlerine taşınmanın sağlanmasını bekliyoruz. Ayrıcaa hala Selçuklu’da pek! çok açık pazar yeri varken, Selçuklu belediyesi kredi kullanıp çatır çatır faiz öderken, Selçuklu’nun parası ile Bozkır’a kapalı pazar yeri yapmanın nasıl bir mantıklı açıklaması vardır doğrusu çok merak ediyoruz.
Bu yazıyı yazıp da biçare esnaflarımıza özel bir paragraf ayırmamak ayıp olurdu herhalde. Çok değil bir sene önce söylense kimse iktidarın kalesi olarak bilinen şehirde esnafın eylem yapacağına, basın açıklaması yaparak iktidara tepki göstereceğine inanmazdı. Ama iktidar öyle vurdumduymaz bir hale geldi ki fedakar Konya esnafı bile artık daha fazla susamadı. İktidar lebaleb kongreler yaparken, hınca hınç cenazelere katılırken esnafa kepenk kapattıran zihniyet, bir de hiç sıkılmadan faturayı esnafa kesti ve vatandaşı günah keçisi ilan etti. Eğer kısa çalışma ödeneği uzatılmazsa ve iş yerlerinin açılmasına müsaade edilmezse, sivil toplum kuruluşlarının ve oda başkanlarının tüm çabalarına rağmen, çok büyük toplumsal olayların yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Biraz vicdanınız varsa derhal AÇIN DÜKKANLARI!
En kısa zamanda tekrar görüşebilmek ümidiyle esen kalın.