Öğretmenler Günü'nde baktık herkes öğretmenlerine teşekkür ediyor, rahmetle anıyor… Duygusal, tatlı hatıralarını yad ediyorlar…
***
Bizim de önlerinde el pençe durduğumuz, hatırlayınca içimizin cız ettiği, aklımıza geldikçe kızardığımız öğretmenlerimiz oldu… Bundan 30 yıl önce İmam Hatip Liseleri’ne öğretmenler genellikle özel (!) seçip gönderirlerdi…
***
Bilenler bilir…
***
Çok kıymetli hocaların yanında, Gonya tabiriyle “insanı cızıdan çıkartacak” hocaların sayısı da az değildi… Öğretmenler Günü'nde onlarda aklıma geliverdi… Öğrencilerine düşman, seçilmişler…
***
Mesela kendi hayatımdan bir örnek vereyim… Bir Fransızca öğretmeni vardı… Ortaokul ikinci sınıftaydım… 13 ya da 14 yaşında bir çocuk…
***
Sınıfta öğretmenin masası bir kürsü üstündeydi… Kitap ve defterlerin kabını kontrol ediyordu…Öfkesinden sınıfa sığmıyordu… Korkarak kitap ve defterlerimizi alıp kontrol için masasına gidiyorduk…
***
O güne has bir öfke değildi… Hep öyleydi… Defterim kaplıydı… Ama kitabıma kap yetişmemiş, evdekilerde bunu benim kadar dert etmemişlerdi… Oturduğu yüksek yerden karnıma attığı tekmeyi, sınıfın kapısına kadar uçtuğumu hiç unutmam…
***
Her aklıma geldiğinde o tekme, içimi hala acıtır… Bir o mu? Cetvelle sıra dayakları, parmak uçlarımızı morartan, cetvel kırdıran o öfke gözümden gitmez…
***
O dönemin eğitim şekli öyleymiş…
***
Döverek adam etmek… Çoğumuzda işe yaradı bu hasta ruhlu adamların metodu… Hayvan olmadığımızı öğrendik onlara baktıkça…
***
Bir çoğumuz ortaokuldan eğitim hayatını sonlandırıp gitti, çoğu da başka okullara nakille yakayı kurtardılar… Gücü yetmeyenlerde, ısrarla sınıfta kalarak atıldılar(!)
***
Şimdinin öğretmenlerine bakıyorum… Lokumlu bisküvi gibi… Öğrencisiyle kanka… Doğrusu eskisi miydi yoksa bu muydu? Arkadaşlarla hala tartışırız… Ezdiler… Bir ömrün yarısını ezik yaşadık sayelerinde…
***
Adam olmamız için yapılmış(!)
***
Adam olmak için hayvan gibi dayağa talip olmak o dönemin özellikle İmam Hatip Liseleri’nde popüler eğitim metoduydu… İyileri çoktur elbette… Ama bana ilkokul öğretmenim dışında pek denk gelmedi…
***
Yıllar sonra gazeteci oldum… Adliye muhabirliğim döneminde “Uçan Tekmeli Hocamı” mahkemede “Öğrencisine şiddet uyguladığı iddiasıyla” duruşmasını izledim… Biz gazeteciydik artık… O ise bizi çoktan unutmuştu…
***
Adliye koridorunda; “Gazeteci Bey, bana iftira ediyorlar ben öğrencime el kaldırmam” deyişini acı bir tebessümle izlemeyi, Cenab-ı Hakk nasip etti… Herkesin öğretmenlerini övdüğü günde bende böyle bir yazı yazmak istedim…
***
Aradan 30 yıl geçmiş… Ey öğretmenler, sakın unutmayın; “Çocuklar asla unutmaz”