Bugün Gazetesi Yazarı Hüsnü Mahalli şöyle diyor: “Bölgedeki planın yeni adı, Uyumlu İslam. Devrimler yüzde yüz halk devrimi. Ama Batı şimdi bunu nasıl şekillendiririm kaygısında. Hedef, bölgeye 'uyumlu İslam'ı getirmektir. Arap toplumları inanç olarak kaderci, ekonomik olarak ise kapitalist, Bu da uyumlu İslam için çok uygun. Bu planın tutup tutmayacağını ise Mısır'la anlayacağız.
Kadercilik, kendini Allah'a, dine vereceksin, camiye gidip, teslim oluyorsun. Orada sivil toplum örgütü, medya hiçbir şey yok. Kadercilik dediğimiz şey bu işte. Kadercilik, senin ruhunu teslim almaktır ve Batı'nın yatırımı bu. Bunu destekleyen ikinci şey ise, globalleşme. Globalleşme ise borsa, başka bir şey değil, o coğrafyada. Arap ülkelerinin tümünde vatandaşlar günde 10 saatlerini borsada geçiriyor. Ekonomik anlamda bireyci, egoist ve inanç itibarıyla kaderci vatandaş, bundan ne hayır gelir? İkisinin toplamı Batı için uyumlu olmaktır. Uyumlu vatandaş. Bakın dikkat edin, ılımlı demiyorum, uyumlu. Dolayısıyla sen, kafa yapın itibarıyla kapitalistsin, ama ideolojik olarak kadercilik itibarıyla uyumlusun. 24.02.2011
Suriye uyruklu ve Türk vatandaşı olan Hüsnü Mahalli, Ortadoğu uzmanı, Arapları bizden iyi tanır, dolayısıyla düşüncelerine saygı duyuyorum; fakat bu görüşüne katılmıyorum. Çünkü meselelere Kur’an, sünnet ve tarihin ışığında bakıldığı zaman bunun böyle olmadığına inanıyorum. Arapların profiline bakıp ümitsizliğe düşmemek gerekir. Bunlar adam olmazsa, zürriyetlerinden gelenler adam olur. Nitekim Hz. Musa’nın Firavun’un zulmünden kurtardığı İsrail oğulları köle ruhlu olduklarından dolayı adam olmadılar. Hz. Musa onları kırk yıl Turi Sina’da besledikten sonra, “Mübarek topraklardaki bulunan Amalika denilen zalim devletle savaşacağız,” demişti. Onlar, “Sen git Allah’ınla savaş,” dediler ve Mısır’a döndüler. Hz. Musa vefat ettikten sonra Yuşa aleyhisselam, bu köle ruhlu insanların çocuklarını eğiterek, zalimlerle savaştılar ve onları mukaddes topraklardan çıkardılar.
Batı, Ortadoğu’da hâkimiyetini sürdürebilmek için çeşitli senaryolar hazırlayabilir, çeşitli plan ve proje hazırlayıp birinden netice alamazsa diğer plan ve projesini yürürlüğe koyabilir. Bölgedeki planın yeni adı, Uyumlu İslam (!) olabilir; önemli olan bizim ne yaptığımızdır. Bu planları boşa çıkarmak için bir çalışmamamız var mı? Tarihi olayların gelişmesinde sünnetullahı unutmamak lazım, Olayların merkezinde Cenab-ı Allah’ın iradesi vardır. Türkiye’de ve dünyada olayların merkezinde Allah’ın olmadığını, Batı’nın olduğu havası estiriliyor.
Ortadoğu’nun bu duruma düşmesinin sebebi, şimdiki Papa’nın dediği gibi, Ortadoğu’nun, dinin sadece inanç ve ibadetten ibaret olduğunu sanmasıdır. Ortadoğu, dinin böyle olmadığını kavradı, devrimler bunun için yapılmaktadır. Batı ne yaparsa yapsın, hangi plan ve projeyi ortaya koyarsa koysun, bunun önüne geçemeyecektir; biraz geciktirebilir o kadar.
Uyumlu İslam, ılımlı İslam, radikal İslam tabirleri uydurmadır, çünkü İslam literatüründe böyle kavramlar yoktur. Dolayısıyla bu plan tutmaz. Bu plan, Türkiye’nin Ortadoğu planını da akamete uğratması mümkün değil; çünkü Türkiye’nin izlediği bu politika sağlıklıdır.
Kaddafi’yi Batı’nın yetiştirdiği doğrudur. Batı yalnız Kaddafi diktatörünü yetiştirmedi, Hüsnü Mübarek gibi birçok diktatör yetiştirdi. Şimdi bu diktatörler icraatları yüzünden bir bir yıkılıyor, efendileri de bunlarla beraber yıkılacaktır. Yeter ki, Musa ve Yuşa aleyhisselem gibi bir yol izleyelim.
Kadercilik, kendini Allah'a, dine vereceksin, camiye gidip, teslim oluyorsun. Orada sivil toplum örgütü, medya hiçbir şey yok. Kadercilik dediğimiz şey bu işte. Kadercilik, senin ruhunu teslim almaktır ve Batı'nın yatırımı bu. Bunu destekleyen ikinci şey ise, globalleşme. Globalleşme ise borsa, başka bir şey değil, o coğrafyada. Arap ülkelerinin tümünde vatandaşlar günde 10 saatlerini borsada geçiriyor. Ekonomik anlamda bireyci, egoist ve inanç itibarıyla kaderci vatandaş, bundan ne hayır gelir? İkisinin toplamı Batı için uyumlu olmaktır. Uyumlu vatandaş. Bakın dikkat edin, ılımlı demiyorum, uyumlu. Dolayısıyla sen, kafa yapın itibarıyla kapitalistsin, ama ideolojik olarak kadercilik itibarıyla uyumlusun. 24.02.2011
Suriye uyruklu ve Türk vatandaşı olan Hüsnü Mahalli, Ortadoğu uzmanı, Arapları bizden iyi tanır, dolayısıyla düşüncelerine saygı duyuyorum; fakat bu görüşüne katılmıyorum. Çünkü meselelere Kur’an, sünnet ve tarihin ışığında bakıldığı zaman bunun böyle olmadığına inanıyorum. Arapların profiline bakıp ümitsizliğe düşmemek gerekir. Bunlar adam olmazsa, zürriyetlerinden gelenler adam olur. Nitekim Hz. Musa’nın Firavun’un zulmünden kurtardığı İsrail oğulları köle ruhlu olduklarından dolayı adam olmadılar. Hz. Musa onları kırk yıl Turi Sina’da besledikten sonra, “Mübarek topraklardaki bulunan Amalika denilen zalim devletle savaşacağız,” demişti. Onlar, “Sen git Allah’ınla savaş,” dediler ve Mısır’a döndüler. Hz. Musa vefat ettikten sonra Yuşa aleyhisselam, bu köle ruhlu insanların çocuklarını eğiterek, zalimlerle savaştılar ve onları mukaddes topraklardan çıkardılar.
Batı, Ortadoğu’da hâkimiyetini sürdürebilmek için çeşitli senaryolar hazırlayabilir, çeşitli plan ve proje hazırlayıp birinden netice alamazsa diğer plan ve projesini yürürlüğe koyabilir. Bölgedeki planın yeni adı, Uyumlu İslam (!) olabilir; önemli olan bizim ne yaptığımızdır. Bu planları boşa çıkarmak için bir çalışmamamız var mı? Tarihi olayların gelişmesinde sünnetullahı unutmamak lazım, Olayların merkezinde Cenab-ı Allah’ın iradesi vardır. Türkiye’de ve dünyada olayların merkezinde Allah’ın olmadığını, Batı’nın olduğu havası estiriliyor.
Ortadoğu’nun bu duruma düşmesinin sebebi, şimdiki Papa’nın dediği gibi, Ortadoğu’nun, dinin sadece inanç ve ibadetten ibaret olduğunu sanmasıdır. Ortadoğu, dinin böyle olmadığını kavradı, devrimler bunun için yapılmaktadır. Batı ne yaparsa yapsın, hangi plan ve projeyi ortaya koyarsa koysun, bunun önüne geçemeyecektir; biraz geciktirebilir o kadar.
Uyumlu İslam, ılımlı İslam, radikal İslam tabirleri uydurmadır, çünkü İslam literatüründe böyle kavramlar yoktur. Dolayısıyla bu plan tutmaz. Bu plan, Türkiye’nin Ortadoğu planını da akamete uğratması mümkün değil; çünkü Türkiye’nin izlediği bu politika sağlıklıdır.
Kaddafi’yi Batı’nın yetiştirdiği doğrudur. Batı yalnız Kaddafi diktatörünü yetiştirmedi, Hüsnü Mübarek gibi birçok diktatör yetiştirdi. Şimdi bu diktatörler icraatları yüzünden bir bir yıkılıyor, efendileri de bunlarla beraber yıkılacaktır. Yeter ki, Musa ve Yuşa aleyhisselem gibi bir yol izleyelim.