Yerel seçimlere giden süreçte kamuoyu belli konu başlıklarına odaklanırken, Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu, yeni bir tartışma ortaya attı. Uğuroğlu, "AKP kaybederse seçim iptal olur" başlıklı yazısında gündemi değiştirebilecek tespitlere yer verdi.
31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nin şaibelerle dolu olduğunu öne süren Yeniçağ yazarı, seçimi kastederek "Kurulan tezgâhı görmeye hazır mısınız?" sorusunu gündeme taşıdı.
Uğuroğlu, yerel seçimler yapılmadan iki önemli şaibenin kurgulandığını iddia etti. İlk şaibenin TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın başkanlıktan istifa etmemesi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilmesi olduğunu öne sürerken, ikinci şaibenin ise Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yapısı çerçevesinde kurgulandığını iddia etti.
İşte Orhan Uğuroğlu'nun yazısından çarpıcı kesitler:
Ben size AKP ve Erdoğan'ın İstanbul tuzağını anlatayım.
Anayasa ve yasaların çiğnenmesi ile Binali Bey İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine katılır ve kazanırsa YSK, mazbatasını verir ve göreve başlatır.
Erdoğan, "Atı alan Üsküdar'ı geçti" der ve bu konuyu kapatır.
Binali Bey seçimi kaybeder, Ekrem İmamoğlu kazanırsa, 7 Haziran 2015 milletvekili seçimini Erdoğan'ın iptal etmesinde olduğu gibi bu kez de YSK, İstanbul seçimini iptal ederek yeniletir...
Gerekçe olarak da Anayasa'nın 94. maddesi hükmünün ihlal edildiği ve Binali Yıldırım'ın TBMM Başkanlığı'ndan istifa etmediği gösterilir.
Muhalefetin göremediği birinci şaibe ve siyasi tuzak budur.
İkinci şaibe ise Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yapısı çerçevesinde planlanmaktadır.
TBMM Genel Kurulunda, YSK Başkanı da dahil olmak üzere toplam 6 üyenin Ocak 2019'da görev süresi doluyordu.
AKP, 16 Nisan'da mühürsüz oyları geçerli sayan ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi konulu referanduma şaibe düşüren bu 6 üyenin hizmetinden o kadar memnun oldu ki mini torba yasa teklifiyle bu üyelerin görev sürelerini 1 yıl uzattı.
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Halk TV'de Fatih Ertürk'ün 'Türkiye Nereye' programına katıldı ve "Anayasanın 76. maddesi uyarınca seçim yasalarında yapılan değişiklikler bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz" diye konuştu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görevinde siyasi partiler masasında yıllarca görev yapan Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu'nu aradım.
Eminağaoğlu da, "Seçim yasalarında yapılan değişikliklerin bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanamayacağı şeklindeki anayasa hükmüne göre görev süresi dolan üyelerin yerine seçim yapılması için YSK, Yargıtay ve Danıştay'a başvurdum" dedi...
Tüm bu uyarılara rağmen Yargıtay ve Danıştay yeni YSK üyelerinin seçimini yapmazlar ve görev süresi dolan 6 üye göreve devam ederek yerel seçim yapılırsa ne olur?
1- AKP, İstanbul ve Ankara'yı kazanır oyları yüzde 40'larda olursa yine atı alan Üsküdar'ı geçmiş olur.
2- AKP, İstanbul ve Ankara'yı kaybeder oyları yüzde 30-35 bandına düşerse gündeme acilen, "YSK'nın anayasal uygunsuzluğu" getirilir.
3- Anayasa Mahkemesi (AYM) devreye sokularak "Anayasa ihlal edildi" kararı çıkartılır.
4- AYM kararı sonucunda, 6 üyenin yerine Yargıtay ve Danıştay'dan yeni üyeler seçilerek 31 Mart yerel seçiminin tekrarlanması sağlar.
5- O günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri Fırat'ın Doğusuna askerî harekât sürdürüyor ise;
a. Yerel seçim savaş gerekçesi ile 1 yıl ertelenebilir.
b. Yeni üyelerin seçilmesi ile yeni seçim takvimi belirlenerek bu yıl yerel seçim tekrarlanabilir.
6- Hatta çıkan sonuca göre Cumhurbaşkanı istifa ederek milletvekili seçimi ve yerel seçim 3'ü bir arada yenilenebilir.
Değerli okurlarım, "yok artık, olur mu böyle şey, olmaz olmaz" demeyin.
AKP ve Erdoğan ne Ankara, ne İstanbul ne de iktidarı kaybetmeyi göze alabilir.
Bu gücü kaybetmemek için ister demokratik, ister antidemokratik her şeyi dener ki,
- Binali Yıldırım'ın Anayasa'nın 94. maddesini
- AKP ve YSK'nın Anayasa'nın 67. maddesini ihlal ederek yerel seçime peşinen şaibe katmalarını başka nasıl izah edebilirsiniz?
Muhalefetin göremediği ikinci şaibe ve siyasi tuzak da budur.
Yeniçağ köşe yazarı Orhan Uğuroğlu