Orhan Erinç: Gazetecilere Karşı En Hoşgörüsüz İktidar Akp Oldu

Cumhuriyet Gazetesi Vakfı Başkanı ve Yazarı Orhan Erinç, bazı basın yayın organlarına yönelik akreditasyon uygulamasını kınadı. Erinç, “Ben 57’den beri gazetecilik yapıyorum. En hoşgörüsüz iktidar Adalet ve Kalkınma Partisi oldu....

Cumhuriyet Gazetesi Vakfı Başkanı ve Yazarı Orhan Erinç, bazı basın yayın organlarına yönelik akreditasyon uygulamasını kınadı. Erinç, “Ben 57’den beri gazetecilik yapıyorum. En hoşgörüsüz iktidar Adalet ve Kalkınma Partisi oldu. Yaptıklarının övülmesini isteyen bir kafa yapısı ile hareket ediliyor.” dedi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto da iktidar mensuplarının cevap vermek istemedikleri sorularla muhatap olmamak için akreditasyon uygulamasına gittiklerini söyledi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), “Yakın Tarihimizde Medya Siyaset İlişkileri” konulu toplantıda, Türkiye’deki ve dünyadaki medya, siyaset ve sermaye ilişkisini ele aldı. Basın Müzesi’nde gerçekleştirilen toplantıya TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC önceki Başkanı Orhan Erinç, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver, TGC Genel Sekreter Yardımcıları Niyazi Dalyancı ve Ahmet Özdemir, TGC Balotaj Kurulu Başkanı Muammer Tuncer ve Sekreteri Haşmet Yavuz, Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı Sekreteri Engin Köklüçınar’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

TGC Başkanı Turgay Olcayto ve Cumhuriyet Gazetesi Vakfı Başkanı ve Yazarı Orhan Erinç, bazı medya organlarına yönelik akreditasyon uygulamasını ve gazetecilere baskıyı Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) değerlendirdi.

“Türkiye’de basın özgürlüğü önünde çok sayıda engel var.” diyen Orhan Erinç, bu yöndeki düşüncelerini şöyle açıkladı: “Türkiye’de basın özgürlüğü önünde çok sayıda engel var. Bunlardan biri de akreditasyon. Türkiye’de genelde vardı ama bugün tavan yapmış durumda bir akreditasyon sorunu var. Kendilerine muhalif olduğunu düşündüklerini toplantılara almamak gibi bir yanlış uygulama söz konusu. Oysa gazeteciler, halkın bilgilenme hakkını kullanmasını sağlayan bir iş yapıyorlar. Gazetecinin oraya alınmaması demek, o yayın organının olan biteni başka ağızlardan nakletmesi sonucunu doğuruyor. İktidara yakın yayın organları ya da Anadolu Ajansı aracılığı ile verilen haberlerin doğruluğu, doyuruculuğu her zaman tartışma konusu. Bu açıdan alınmayan yayın organının, yani radyo, televizyon, gazete, ajansın okurları gerçek bilgilerden uzak kalıyor.”

‘SİYASAL İKTİDAR YANLIŞLARININ DİLE GETİRİLMESİNDEN RAHATSIZ’

İktidarın eleştiriye tahammül edemediğini anlatan Erinç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hukuk konusunda yaşadıklarımız Türkiye’de hukuk anlayışının giderek sıfırladığını ortaya koyuyor. Türkiye kanun devleti olma durumuna dönüşüyor. Kanun devletinde bile en azından yasaların anayasaya uygun olması, uluslararası sözleşmelere uygun olması gibi belirli zorunluluklar var. Onlar bir kenarda, yönetenlerin canlarını istediği bir kenarda.

Siyasal iktidarlar yanlışlarının dile getirilmesinden her zaman rahatsız olurlar. Ben 57’den beri gazetecilik yapıyorum. En hoşgörüsüz iktidar Adalet ve Kalkınma Partisi oldu. Yaptıklarının övülmesini isteyen bir kafa yapısı ile hareket ediliyor.

En azından medyanın yüzde 70’i siyasal iktidarın kontrolünde. Kontrolü kabul etmeyenler de olağanüstü baskılarla karşı karşıya kalıyorlar.

Türkiye’de demokrasi var mı dersek, herhalde iktidar yanlılarının dışında hiç kimse var demez. Zaten Türkiye çok partili bir rejimle idare ediliyor. Ama tek partinin dediği geçerli oluyor.

Gazeteci sadece kendi üstlerinden talimat alabilir. Onun dışındaki her müdahale hem basın özgürlüğünün olmadığını hem demokrasinin olmadığını işaret eder. Gazetecilerin bakı altında tutulması kabul edilemez bir demokrasi karşıtlığıdır.”

TURGAY OLCAYTO: CEVAP VERMEK İSTEMEDİKLERİ SORU İLE MUHATAP OLMAK İSTEMİYORLAR

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto da akreditasyon sorunun gazeteciliğin en önemli sorunlarından biri olduğunu dile getirdi. Daha önce de benzer uygulamalar olduğunu vurgulayan Olcayto, “Kamuoyunun haber alma hakkını örseleyen bir şey. Herkese eşit davranıldığı zaman, onların okurları da haberleri öğrenmek hakkını alırlar. Bu ortadan kalkıyor. 2002 yılından sonra daha çok görülmeye başladı bu akreditasyon. Özellikle bazı bakanlıklar Anadolu Ajansı ve TRT muhabirlerini alarak, diğer gazetecileri dışarıda bıraktılar. Bu doğru bir şey değil. Çünkü her muhabirin kendine özgü haber anlayışı vardır. Biz bunu şeffaf bir yönetime çağdaş bir demokrasiye uygun bulmuyoruz. Defalarca da ilettik.” ifadelerini kullandı.

“Bu eski alışkanlıkların ortaya çıkması oluyor.” Diyen Olcayto, “Belki cevap vermek istemedikleri bir soruya muhatap olmak istemiyorlar. Bu kamuoyunun bilgilenmesini önleyen bir şey. Neden son zamanlarda fazla oldu? Sanıyorum yöneltilen eleştirilerden ötürü. Kendi içindeki çatlamadan kaynaklanan bir olay. ‘Paralel yapı’ dediği bir olay var. Onlara karşı bir tutum ama sol gazetelere falan da zaten yıllardır uygulanıyor.” şeklinde konuştu.

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri