Bayram bitti...
***
Konya, Ramazan Ayı'nda camilerinin bahçelerinden verdiği muzzam kalabalıklarla dolu fotoğraflarla, dünyada en önemli İslam beldelerinden biri olduğunun altını bir kez daha çizdi...
***
Öte yandan bayram boyunca, hastane acil servislerinden verdiğimiz kalabalık, kuyruk bekleyen hasta fotoğraflarıyla da, sağlıkta ne kadar gerilediğimizin altı bir kez daha çizildi...
***
Bugünkü konumuz sağlık...
***
Kamu hastanelerine bayramda yolu düşenlerin başına gelenler, pişmiş tavuğunun başına gelmemiştir...
***
Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne bayram boyunca günlük giriş yapan hasta sayısı 1000 civarında...
***
Acilde görev yapan 3-4 doktorun kapısında, 80 yıllardan aşina olduğumuz gaz ve şeker kuyruklarını andıran kalabalıklar vardı...
***
Acile insan niye gelir ?
***
Acile gelen hastalar, saatlerce o kuyruklarda ayakta bekletilerek, beddua alındı...
***
Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekteri Mehmet Bekerecioğlu, Konya'daki son yıllarda yaşanan organizasyon sorununu çözemedi...
***
Genelsekreteri gören tanıyan bile yok...
***
Ama tüm yetki ve sorumluluk onda... Konya gibi, Türkiye'nin en büyük şehirlerinden birisinin sağlığını bozanların derhal görevden alınması gerekiyor...
***
Hükümetin sağlık alanında elde ettiği tüm kazanımlar, maalesef Konya'da bu organizasyon bozukluğu nedeniyle, sandığa tahvil edilemez...
***
Konya'da hiçbir iktidar milletvekili sağlık üzerinden, “Şunu yaptık, bunu yaptık” propağandasını bu kötü organizasyon ortada iken yapamaz...
***
Hastaneye düşen vatandaş, bunu söyleyen vekili konuşturmaz bu alanda...
***
“Beyhekim Devlet Hastanesi Acil Servisi bomboş oraya gitsinler” demek kelimenin tam anlamıyla çapsızlıktır...
***
Gazeteci ve bürokrat, hatta siyasilerin ortak kanaatinin biri de şu ; “Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimine ulaşmak, Başbakan'a ulaşmaktan zor” diyorlar...
***
Yazık...
***
Siyaset kurumunun konuya el atması lazım, vatandaş hastanelerde perişan...
***
Süleyman Efendi, arkadaşı ile yolda giderken elindeki çakısı ile parmağını kesmiş...Biraz ötede sağlık ocağı var... “Ben şurada pansuman yaptırayım en iyisi” demiş...
***
Sağlık Ocağına girince karşısına iki kapı çıkmış...Birinde 'Hastalıklar', ötekinde 'Yaralar' yazılı... O Yaralar kapısından girmiş...
**
Yine önünde iki kapı çıkmış...Birinde 'Et', ötekinde 'Kemik' yazıyormuş...O Et kapısından girmiş...
Bu sefer yine iki kapı daha...Birinde 'Önemli', ötekinde 'Önemsiz' yazıyor...
***
Süleyman Efendi, elindeki kesiğe bakmış, önemsiz kapısından girince, birden kendini sokakta buluvermiş...Arkadaşı sormuş: “Nasıl iyi baktılar mı?”
***
Süleyman Efendi gülerek cevap vermiş ; “Hayır... Ama organizasyon mükemmel”
***
Konya'nın sağlık organizasyonu da aynı böyle...Her kapı tedavi olmadan sokağa çıkıyor...