Esasında başlığın uzun olmaması için; “önceliklerimiz” yazdım. Halbuki başlığı “Bugünkü Önceliklerimiz” şeklinde yazsak daha iyi olurdu.
***
Sevgili dostlarım, kıymetli okurlarım. Hayatın her zaman öncelikli konuları vardır. Ben bunları veya bunlara bakış açılarını değişik zamanlarda yazılarımda yazdım. Ama bugün bu konuyu dar anlamda hemen şu içinde bulunduğumuz günler çerçevesinde değerlendirmek istedim.
***
Dostlar! Evet siyaset ve ülke yönetimi kim ne derse desin ilk sıralarda yer alır. Çünkü bütün hayatımız, yaşantımız ve yapacağımız işler ona bağlı... Ancak ondan daha acil olan içinde bulunduğumuz gün ve günler itibariyle mübarek Ramazan ayı elimizden uçup gidiyor. Ramazanın şunun şurasında son üç günü kaldı. Soyut olan bir varlık (Ramazan) sanki somut (canlı) bir varlık gibi bize el sallayıp veda ediyor. Evet daha dün evimize misafir olmuştu. Kokusunu, varlığını hissetmiştik. Baya ki aramızda da bir ülfet oluşmuştu. Onun sayesinde ruhumuzda, duygu ve inanç dünyamızda, aile-sofra düzenimizde de bir düzelme olmuştu, hemencecik bitiverdi. Ayrılma vakti geldi. İtikaf günleri bitmek üzere, bari arife günü ve bayram günlerini değerlendirelim. Ben bu yazıyı daha önceki günlerde yazmayı düşünmüştüm, olmadı. Fakat kalan 1 gün, 2 gün, 3 gün de olsa hiç vakit kaybetmeden değerlendirmek lazım.
***
Yanlış anlaşılmasın ben burada emir veren, tavsiye yağdıran, direktifler veren gibi değil de; şöyle bir tehlikeye veya lüzumsuzluğa dikkat çekmek istiyorum: Her zaman, her yerde her şeyin önüne sonradan yapılacak olanları geçirmemek gerekir. Mesela; adam cenaze namazında veya taziye evinde ateşli-ateşli siyasi tartışma yapıyor. Her şeyden önce ayıp, hele hele şu Ramazanın son on gününde bari bazı önemli konuları bir on gün erteleyip ibadetlere tövbe ve istiğfara yönelmek lazım.
***
Ramazan’dan sonra diğer meseleleri görüşüp konuşmamıza daha çok zamanımız olacak. Bir de her zaman diliminde Allah’a dua yapıp yardım dilemeliyiz. Ancak hepimiz biliyoruz ki Ramazan içinde yapılan dualar kabul edilir. Özellikle Ramazanın son on gününde yapılan dualar daha da makbuldür. Hem farklı konuların çözümü ve işlerimizin iyi hayırlı sonuç vermesi için Allah'tan isteyelim. Hem de isteyelim ki; gemimizi dev dalgaların arasından tayfunların, fırtına ve boranların etkisinden, karanlıklardan sağ-salim sahili selamete çıkarsın Rabbim!.. Canı gönülden, ciğerimizden, yüreğimiz yanarak gözyaşı ile ve “ İz nada rabbehü nidaen hafiyya” “ O vakit (Zekeriya) rabbine kısık bir sesle(için-için) nida etti. (yalvardı.” Bunun gibi bağırıp çağırmadan – dua soytarılığı yapmadan-için-için Allah’a yalvaralım. Çünkü Allah, en iyi bilendir; alimün hakimdir. Görendir, işitendir. Yaratandır, küllişey’in kadirdir. La galiba illallah: Yegane ve tek galip odur, onun istediği olur.
***
Cenabı Allah “ ed’unii estecip leküm” buyuruyor. Onun için Allah hiçbir duayı boş çevirmez. Eğer Allah duamızı ahirete cennet azığı olarak bırakmazsa şimdi burada hemen duamızın karşılığını, faydasını görürüz.
Allah’tan şu Ramazan’ın en son günlerini faziletli dualarla geçiren salih kullarının arasına bizleri de dâhil etmesini dilerim. Amin