Yaşı 50’nin üzerinde olan her Seydişehir’ li çok iyi bilir Yağ balığının bir dönemki bolluğunu ve lezzetini.
Endemik bir tür olan ve Seydişehir ve bölgesinde bulunan yağ balığı yaklaşık 20 yıldır görünürlerde yok.
Neden yok olduğunun tarihçesini kısaca hatırlatmak istiyorum.
Göller bölgesinin en önemli su kaynaklarının başında Beyşehir ve Suğla gölü gelir, bunun yanında, Apa barajı, Akşehir, Eğirdir ve Eber gibi göllerin yan ısıra birçok akarsu ve küçük göletler gelir.
1990 yılına kadar Beyşehir ve Suğla gölünde 12 çeşit balık bölgenin ihtiyacını karşıladığı gibi fazlası da satılarak önemli bir geçim kaynağı oluşturuyordu.
1980 yılların ortasında Beyşehir gölüne Tatlı su levreği (halk arasındaki adı ile DİŞLİ BALIK) atıldı. Etçil bir balık olan Levrek çok kısa sürede Beyşehir gölü ile birlikte, Çarşamba kanalı Apa barajı, Suğla gölü ve bağlı akarsularını istila etti.
Diğer balıkların nesli tehlikeye girdi. Bu tehlikeyi gören yetkililer bu kez Kadife diye bir balığı göllerimize bıraktı.
Kadife balığı da kısa sürede tüm göl, gölet ve akarsularımızı istila etti. Artık iki balık türü ön plana çıktı, Levrek ve Kadife.
Bu tehlikenin de farkına varan yetkililer bu defa da İsrail sazanı (halk arasında adı ÇİM SAZNI) olan balık türünü sularımıza bıraktı.
İsrail sazanı öyle hızlı çoğaldı ki, artık başka balık çıkmaz oldu. Bu arada İsrail sazanı çok fazla kılçıklı olduğu için bölge halkı tarafından çok benimsenmedi.
İşin özü Levrek ile başlayan yanlış uygulama, İsrail sazanı ile devam etti.
Yetkililerden edindiğim bilgiye göre Yağ balığını Levrek balığı yok etti. Yaklaşık 20 yıldır bölgede yağ balığı yok.
Yağ balığının nesli tükendi derken, bunun farkına Seydişehir Belediyesi vardı. Kuğulu bölgesinden temin ettiği yağ balıklarını Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ve Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsüne göndererek üretilmesini talep etti.
ENDEMİK YAĞ BALIĞI YUVAYA DÖNDÜ
Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Kuğulu dan gönderilen Endemik Yağ Balığının üretme, beslenme ve yaşama koşullarını detaylı bir şekilde inceledi.
Uygun yaşam koşullarını araştırdı. Laboratuvar ortamında 2 yıllık bir çalışma sonucunda üretmeyi başardı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ve Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü, Seydişehir Kaymakamlığı ve Seydişehir Belediye Başkanlığı iş birliği ile geçtiğimiz günlerde “Endemik yağ balığı yuvaya dönüyor” adlı program da 1.100 adet damızlık yağ balığını törenle Kuğulu göletine bıraktı.
Öncelikle ifade edeyim, bölgeyle özdeşleşmiş bir balık türünün yeniden yuvasına geri dönüyor olması gayet güzel.
Ancak şunu da belirtmek istiyorum, Önce levrek, ardından, Kadife, ardından İsrail sazanı bırakarak tabiatın dengesini alt üst edeceksin.
Sonra da yöreye ait balık türleri yok oluyor diye hiçbir masraftan kaçınmayacaksın, zaman ayıracaksın nesli tükenen yağ balığını laboratuvar ortamında üretip törenle bırakacaksın.
Seydişehir Belediyesinin nesli tükenmekte olan yağ balığını Eğirdir su ürünlerine göndermesini ve sahiplenmesini önemsiyorum. Emeklerine sağlık.
Ancak, “Önce yok et, sonra yeniden üret, komedi gibi” değil mi?