Konya Televizyonu’nun Ankara Temsilcisi ve Belde Gazetesi Haber Müdürü Dursun Erkılıç’ın hazırlayıp sunduğu Ankara’nın Zirvesi isimli programa konuk olan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak canlı yayında soruları cevapladı.
Yeni anayasa çalışmaları ile ilgili soruyu cevaplandıran Kamalak, “Mevcut yapısı ile Meclisin yeni bir anayasa yapmasının önünde hiçbir engel yok. Hiç değilse resmi anlamda milli iradenin yüzde 95’i meclise yansıdı. Fiilen yeni bir anayasa yapma gücüne sahiptir. Ama bu anayasayı yapabilmek için samimi bir irade olması gerekir. Doğrusu, bu samimi iradeyi göremiyorum” dedi.
Anayasanın toplum için önemini vurgulayan Mustafa Kamalak, şunları söyledi: “Günümüzde yeni anayasa için topluma büyük ümitler pompalanıyor. Halbuki anayasanın topluma kazandıracağı hemen hemen hiçbir şey yoktur. Sanki yeni anayasa toplumun tüm sorunlarını çözecek gibi anlatılıyor. Terör, gelir dağılımındaki anayasa, cari açık, kamu borçları, işsizlik anayasayla mı ilgili? Hayır. Bizim başından beri vurguladığımız bir çok husus, 12 Eylül referandumunda kabul edilmiş durumda. Biz milli görüş olarak sivil anayasa demiyoruz. Nasıl bir anayasa diyoruz. Sivil anayasa deyince, Mevcut anayasayı askerler yapmıştır, darbe anayasasıdır. Yeni anayasayı sivil halk yamalı gibi bir anlam ortaya çıkıyor. Bu doğru değildir. Anayasa tüm milleten anayasasıdır. Örneğin, caddeye bir heykel yaptıracağız. Bunu asker heykeltıraş mı yapsın, sivil heykeltıraş mı? Sivil heykeltıraş yaparsa daha iyi olur diye bir şey yok. Hangisi ustaysa, onun yapacağı heykel daha iyi olur. Her şeyden önce samimi temellere dayanmalıdır.”
Anayasayı yaparken temelde samimiyet ilkesinin konulması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Kamalak, laikliğin net tanımının yapılmasının önemine dikkat çekti. Kamalak, “Laikliğin anlamı zamana mekana ve benim sahip olduğum güce göre değişir. Kaçta parti kapatıldı, onca insan mağdur oldu. MHP ilk üç madde bizim kırmızı çizgimizdir diyorsa, özü bilmiyor demektir. Anayasamız değiştirilmesi zor bir anayasadır. Hiç kimse ilk üç maddedeki hususların değiştirilmesini istemez. Burada asıl konu laiklik. Nedir, saklana gizlenen? Laik devlet, olay bu. Laiklik nedir diyoruz, tarifi yok. Benim sahip olduğum güce, duruma göre değişir deniyor. Oysa bu yüzden binlerce insan hüküm giydi, partiler kapatıldı” diye konuştu. KONTROLSÜZ GÜÇ UYARISI
Kamalak, kontrolsüz gücün sahibini de felakete sürükleyebileceğini dile getirdi. Kamalak, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Önemli olan gücün adalete dayanmasıdır. Demokrasinin kapısına kilit vuranlar, demokratik devletten bahsediyor. Milletin iradesiyle seçilmiş meclisin kapısına kilit vuranların, demokrasiden söz etme hakkı yoktur. Milli Görüşe anayasada göre samimiyet ilkesi bulunmalıdır. Anayasa üç saç ayağı bu sütunlara dayanmalıdır. Adalet, insan hakları ve özgürlük sütunları üzerine inşa edilmelidir. Bunlar olmazsa olmaz. Bu konuda Meclis Başkanı’na, Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a bu konuda dosya sunduk.”
HABER MERKEZİ