Atiker Konyaspor, başarılı iki sezonun ardından bu yıl sıkıntılı bir dönem geçirmekte.
Önce Merkez Disiplin Kurulunun verdiği 5 maç seyircisiz oynama cezası ve ardından yönetimin yaptığı transfer yanlışlarına birde hakem hataları eklenince yeşil-beyazlı takım kendisini alt sıralarda buldu.
İlk 11 hafta itibariyle beklenmedik, hatta hak edilmedik bir durum.
Son iki sezonda iki kez Avrupa ligine direkt katılma şansını yakalayacaksın, bununla da kalmayıp Türkiye kupasını ve ardından da Süper kupayı müzene taşıyacaksın. Kolay iş değil.
Hani kadro çok iyi olur, o zaman iki kupanın da kazanılması sürpriz olmaz. Ama, Konyaspor bunu mütevazi kadrosu ve takım olarak, birlik içerisinde başardı.
O nedenle, son iki sezonda yaşanan başarılardan sonra acaba Konyaspor’un önü kesilmek mi isteniyor? diye sormadan geçemiyoruz.
Spor kamuoyunun genel görüşü de bu yönde.
…
Ligin başından buyana 11 hafta geride kaldı.
Ortada görünen bir gerçek var, 10 puan ve tehlike sinyallerinin artarak devam etmesi.
Ama, her dönem zor günlerin takımı olan Atiker Konyaspor’a pes etmek yakışmaz. Bir futbol şehri olarak yoluna emin adımlarla ilerleyen Konya bunu hiç kaldıramaz.
O zaman, sabırlı ve sakin olmakta yarar var.
Bu zor dönemden çıkmak için herkes üzerine düşeni yapmalı.
Yönetim kurulu bir yandan, futbolculara olan akitlerini yerine getirirken, diğer taraftan teknik adamların raporu doğrultusunda kadronun ara transferde 4-5 futbolcuyla takviye edilmesi için gerekli girişimleri yapmalı ve nokta transferler ilk yarının bitimiyle birlikte takıma kazandırılmalıdır.
Teknik kadro ve futbolcuların işi belli. Her iki tarafta kendilerine düşeni yapacaklardır.
Basın ise eleştirilerde daha yapıcı ve sabırlı olmalıdır.
Yönetimden sonra önemli bir görevde taraftarlara düşmekte.
Sezon başında Samsun’da oynanan Süper kupa maçında yaşananların cezasını Konyaspor ağır bir şekilde ödedi. Futbol severlerde 5 hafta takımdan ayrı kaldı.
O nedenle, o maçtan ders çıkartarak taraftarların sakin ve sabırlı olmaları gerekmekte.
Eminim ki, Milli maçların ardından iç sahada Antalyaspor ile oynanacak 12. hafta maçında tribünler büyük ölçüde dolacak. Yeşil-beyazlı taraftarlar maçın 90 dakika olduğunu unutmadan, sadece Konyaspor’u desteklemeleri takım açısından yararlı olacaktır.
Çıkacak en küçük olay bile Atiker Konyaspor’a büyük zarar verecektir. O nedenle sonuç ne olursa olsun taraftarlar Konya ve Konyaspor’a yakışır davranış içerisinde olmalıdır. Bu bir son değil, lig devam ediyor. Konyaspor seyircisinin son iki sezonda centilmenliği unutulmamalıdır.
…
Sosyal sorumluluk projeleri kulüplerin vaz geçilmez etkinlikleri arasında yer almalıdır.
Bunu Avrupa takımları hem Ülke imajı, hem de takımları için çok zaman yapıyorlar. Hatta bu etkinlikleri yurt dışına da taşıyorlar.
Atiker Konyaspor yönetim kurulu da bu sezon sosyal etkinliklerde kendisini göstererek bir yerde olumlu puan aldı.
Her ne kadar 7 kişiyle koca kulüp otobüsünü sürüklenerek gidilen şehit Ömer Halisdemir’in mezar ziyaretinde ailesine başsağlığı dilenmese de olumlu bir karar ve hareket olarak görebiliriz bu ziyareti.
Bunun ardından, Zonguldaklı maden emekçilerinin ve Ampute Milli takım oyuncularının Konya’ya davet edilerek Avrupa ligi maçlarını izlemelerinin sağlanması gerçekten taktir edilecek iki olay olarak geçti Konyaspor tarihine.
Atiker Konyaspor ve Konya Anadolu Selçukspor U-11 ve 12 takımlarının da antrenörleri ile birlikte 10 Kasım’da Ankara’ya giderek Anıt Kabir’i ziyaret etmeleri de ayrı bir sevindirici olay kulüplerimiz ve Konya adına.
Bu sosyal etkinliklerden dolayı emeği geçenleri kutluyorum.
Umarım ki, bu tür hareketler gösterişe kaçmadan, bireysel çıkar sağlanmadan devam eder.