Ölümü Hatırla!
Ebu Said el-Hudri (r.a)’den gelen rivayette Nebî (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Hasta olanları ziyaret edin ve cenazelere katılınız. Çünkü bunlar size ahireti hatırlatır.” (İbn Hibban, es-Sahih, no: 2944.)
Hikmet ehil olan bir zat, cenazenin arkasından ağlayarak gidenlere hitaben; “Siz kendi halinize ağlayınız! Zira o ölerek kendisinden üç korkuyu atlatmıştır. Bunlar;
1. Ölüm meleğini görme korkusu,
2. Ölüm acısı korkusu,
3. Ölürken imansız gitme korkusu.”
Abdullah b. Mesud (r.a) demiştir ki:
“Kur’an okuyan ve onunla amel edenler, insanlar gece uykuda iken kendisi gece ibadet eden, gündüzleri insanlar yerken oruç tutan, insanlar gülerken ağlayan, insanlar kibirli bir şekilde yürürken kendisi Allah’tan korkan olmalıdır. Kur’an hafızları; gözü yaşlı, halim, mahzun, sakin ve yumuşak huylu olmalıdır. Kaba, sert, öfkeli ve cahil olmamalıdır.” (Ebu Nuaym, Hilye, 1/130.)
İbrahim el-Belhi (r.a) demiştir ki:
“İnsan için, korku ve gayretten daha hayırlı bir arkadaş yoktur. Gayret, geçmişte işlediği günahlar içindir. Korku ise gelecekte başına nelerin geleceğini bilmemesidir.”
Hikmet ehlinden bir zat şöyle demiştir:
Her kim şu üç şey dışında başka şeylere üzülürse o kişi hüzün ve sevincin ne olduğunu bilmiyor demektir.
1. Ömrünü iman ile tamamlayıp tamamlayamayacağı endişesi,
2. Allah’ın emirlerini yerine getirip getiremeyeceği endişesi,
3. Kıyamette insanlar kendisinden davacı olduklarında, bundan kurtulup kurtulamayacağı endişesi.
Halbuki endişelerimiz bunlardan çok farklı, hiç aklımıza gelmiyor bu tür endişeler. Nedense ölümün bize epey bir mesafesi var gibi geliyor. Yalnızca dünyadaki Yarın ve gelecek için endişe ediyoruz. Hal böyle olursa sonu hüsran olacaktır. Rabbimiz korusun.
Gününüz bereketli olsun.