Doğru zamanda doğru yerde olduğunu nasıl anlarsın? Yüreğinden gelen sesi mi dinlersin yoksa hayatın sana sundukları ile mi yetinirsin? Bezen bir insanı tanımak işte bunlara bağlıdır. Doğru yerde doğru zamanda olmakla şans eseri karşılaştığımız insanlar ile aramızda oluşan bağa “okyanus etkisi” deniyormuş. Hiç tanımadığın bazen adını bile bilmediğin, bazen yüzünü bile görmediğin, bazense tek bir bakışını hatırladığın insanla uzun yollar yürümek istiyorsun. Şanslıysan okyanus etkisi değilsen o okyanus boğar seni.
**
Bu bahsetmek istediğim konu da şans eseri çıktı karşıma. Biraz araştırınca bizim tesadüf dediğimiz aslında adı tevafuk olan karşılaşmaların, üzerimizde bıraktığı etkinin adıyla birlikte ne demek olduğunu daha iyi anladım. Anladığım şey biz hayatı planlar dâhilinde yaşarken karşımıza çıkan fırsatları, insanları görmezden geliyoruz. Planladığımız işler yolunda gitmediğinde farkına varıyoruz tevafukların peşinden gitmemiz gerektiğinin.
**
Günlerce düşünüyorsun, dua ediyorsun, olması için çaba harcıyorsun, hesaplar tutuyorsun. Hayatına girenleri, çıkanları en ince ayrıntısına kadar ayarlamak istiyorsun ama olmuyor. İşler yolunda gitmiyor ve bütün emekleri çöpe atıyorsun. Kendini öyle adamışsındır ki planlara olmayacağını deseler dünyada inanmazsın. Hesaplayarak hayatına aldığın insanlar bir bir gider. O an yeni bir kararla bırakırsın kendini suyun akışına. Çünkü suda en çok çırpınanlar boğulur. Kendini akıntıya bırakanlar doğru yolu bulur ve kurtulur.
**
Planları bir kenara bırakıp anı yaşamaya başladığında farkına varırsın tevafukların. Kalbinin sesini de dinlemeyi öğrendiğinde o tevafuklar seni yepyeni bir hayata götürür. Aklına gelmeyecek şeylerin başına gelmesi iyiye dönüşür. Hiç tanımadığın inşalarla kesişen yollar sana keşkeleri unutturur. “İyi ki” demeye başlarsın. Okyanusun ferahlığı kaplar hayatını. Çok daha iyi dostluklar, sevgiler doğar. Mıknatıs gibi çeker kendine seni. Anlarsın bütün yaşadıklarının asıl sebebi buymuş. Sen Allah’tan bir su damlası isterken Allah sana koca bir okyanus hazırlamış.
**
Bazen ferahlığa ulaşmak için çetin fırtınalardan geçmek gerekir. Doğru insanları bulmak için yanlış insanlar tanıman gerekir. Bazen planların esiri olmak yerine tesadüflerin, tevafukların –adına ne derseniz- verdiği özgürlüğe güvenmek gerekir. Sen kendini Allah’a bıraktığında o sana en güzel yolu gösterir. Mutluluğun gölgesiyle yetinmektense aslını yaşama için cesur olmayı seçenlerin yolu aydınlık olur.
Planlardan kurtulun. Okyanusa açılmaktan korkmayın. Rotanız neresi olursa olsun pusulanız kalbinizin sesi olsun. Doğru zamanda doğru yerde olmak ve tevafuklara inanmakla başlar her şey... Sonra bir bakmışsın okyanusun ötesindesin. Monaroza