Okuyucunun Yazısına Verilen Cevabî Yazı

"Okuyucunun Düşünceleri” yazıma başka ve değerli yazıları ile tanıdığımız Muhterem yazar Ahmet D. Şimşek çok uzun bir cevap göndermiş. Cevap çok uzun. Üç seferki köşeye ancak sığabilir olması dolayısıyla kendilerinden izin alarak önemli cümleleri alarak sizlere sunmaktayım.
Çok geniş temasa değinen yazının tamamını arzu edenler mail adreslerini verirlerse gönderirim.
***
Cevabın “Okuyucu düşünceleri”nde ki okuyucunun yazısı ile karşılaştırmak lazım. Çünkü ara yerlerine cevap verilmiş.
(https://www.merhabahaber.com/okuyucunun-dusunceleri-9230yy.htm)
Okuyucunun yazısını normal, verilen cevabın da siyah renkte özetleri ile vermekteyim.
***
“…Bende “yolsuzluk olabilir bunu adalet meydana çıkaracak…”.
***
“Gözaltına alınanların üzerine yüklenen suçları sabit olana kadar uluslar arası kabul görmüş yasalar ve İslami açıdan da evet bir yolsuzluk var demek asla mümkün değildir. Çünkü beratı zimmet esastır. Yani suç sabit olana kadar bir yolsuzluk olduğu konusunda tartışmaya girmek dahi iftira ve gıybet gibi ağır suçlara batma ihtimalimiz olduğunu düşünmek zorundayız.
Ama olayda bir de zihinlerimizde kesinlik kazanmaya başlamış bir yolsuzluk olduğu da kesindir. Fakat bu yolsuzluğun kesinleşmekte olduğu taraf zanlılar tarafı değil iddia makamı yani savcıların yaptığının yolsuzluk olduğu konusudur. Bir Savcı savını sadece mahkemede yargıca ispat etmek zorundadır. Yargıç ikna olup karar verene kada zanlı suçsuzdur. Bu süreç içinde isnatların konu dışı olması gereken başkaları ile paylaşılması suçtur. Bu açıdan savcı çamur at tutmasada izi kalsın şeklinde hareket ederek yaptığı baskın operasyonlarına Gezi olaylarında devlet ve millet aleyhine çalışmış Basını da yanına alarak Polisin götürdüğü para sayma makinelerini medyada paylaşıp zanlıları medyada linç ettirmesi hukuki mevzuat açısından suçtur….”
Halk Bank konusu Türkiye’nin uluslar arası sermaye ve arkalarındaki egemenler güçler ile Türkiye’nin ya büyüyüp güçlenme yada çöküp sinerek 2002 öncesine dönüp şamar oğlanı olma ve ortadan bölünerek karşı güçler tarafından tehdit oluşturmaktan temelli çıkarılma konusunda sürdürmekte olduğu çok büyük ölçekli bir savaştır. Böyle bir dosyayı gerekli makamları haberdar etmeden ve başsavcının onayını almadan, İstanbul emniyet Müdürünü haberdar etmeden onun emrindeki özellikle seçilmiş bir ekibi alıp medya ile baskın yapması. Bu savcının sebebine olursa olsun Türkiye aleyhine faaliyet gösteren güçlerin yararına çalıştığının kesin göstergesidir ve bu bir casusluk operasyonudur.
***
“…Daha önceki bir iletimde  “Benim kanaatimce CHP değil Amerika dahil tüm dünya ile görüşse de…
 ***
CHP düşmanın geri çekilirken alacağını alıp koyacağını koyup kuracağı düzeni kurup çekilen düşmanın kendi yerine milletimizi asından döndürüp kendisine ve ecdadına düşmanlaştırarak Türkleri Türk’den başka bir şey ve Müslümanları Türklerden nefret eder bir hale getirmesi için kendi yerlerine ikame ettikleri partidir.  CHP’de bunu gayet içtenlik ile milletimiz aleyhine şiddetle uygulayıp her kalkınma hamlesini önleyerek ülkemizi onlardan çok geride bırakmakta başarılı olmuş onların artçı güçleri olduğunu defalarca kanıtlamış bir partidir…”
“… Hala bir İngiliz manda devleti olarak kurulmuş İngiliz milletler topluluğunun adı açıklanamayan tek ülkesi olduğu hakkında her gün biraz daha açığa çıkan önemli iddialar ispat edilip sömürge valiliğinin siyasi ayağı olarak hiç seçilmese de bürokrasinin daima kendisine ve İstanbul’da ki baronlara bağlı çalışmasını sağlamakla görevli devleti elinde tutan bir parti olduğu düşünen herkes için açığa çıkmıştır. Bunu bir TV de Baykal’ın AK Partiye hitaben söylediği ve kulaklarımla duyduğum şu sözleri, Mealen “Sizin gerçek iktidar olabilmeniz için yeni bir dünya savaşı çıkıp sonrada galiplerin iktidarı size vermeleri dışında bir çareniz yoktur”…
“…Osmanlının başkenti olan İstanbul’u işgal edebilmiş olan İngilizler ve müttefiklerinin neden onları tehdit de etmediğimiz halde geldikleri gibi gittiler sorusunun cevabı da alacaklarını yani Sultanı alarak Osmanlıyı dağıtma amacını, Koyacaklarını koydular…”
“Kastım “yolsuzluk yok “ demek istiyorsunuz değil….”
 ***
“Bu millet belki hepsi de alim bilim insanı yada alim değildir ama bu milletin kahir ekseriyeti ariftir. Allah’ın nuru ile bakar. Milli iradeye Savcı üzerinden sopa gösterenleri anında teşhis etmiş ve ellerindeki sopayı almış kafalarına patlamayı beklemektedir.
“17 Aralık hükümetin Bakan çocuklarının da yer aldığı soruşturma 2012 yılından beri sürdürülüyor...”
***.
Vakıf olduğumuzu zannettiğimiz her şey ustaca yönlendirildiğimiz bir illüzyonist sistemle algı oluşturma operasyonu olabilir. Bu yüzden Müftüler fetvayı verse de sen yine kalbine sor diye bir deyim vardır.
Aşağıda kısa yolunu verdiğim yazı operasyon öncesi başbakanın üç kişi tarafından ziyaret edilip operasyon ile tehdit edilerek bazı isteklerini hayata geçirmesini istedikleri ama başbakanın bu sonucu anlayınca onları kovduğu ve onlarında düğmeye bastığı ile alakalı bir yazıdır. http://www.internethaber.com/erdogani-makaminda-tehdit-eden-3-kisi-kimdi-15440y.htm
***
“…İngiltere kraliçeliği başkanlığında Amerika, İsrail ve İngiliz baronlarının hâkimiyetine inanıyorum….”
Bu durumda Baronların devletin 2002 ye kadarki gerçek sahipleri ve şimdide devleti millete teslim etmemek için arkalarına dünya güçlerini alarak hükümetimize karşı akla hayale gelmeyecek kumpasları uluslar arası istihbarat örgütüne sipariş ederek yaptırdıklarını ve o örgütlerinde içimizde ajanları ile Baronların gönüllü yada şantajları ile kullanabildikleri adamları ile Hükumet üzerinden milletimize yapabilecekleri kötülüklerin ve melanetlerin de farkındasınız demektir…”
***
              “…Hatta bir yazımda 2. dünya savaşı sonrası oluşan yapıda kendileri ifşa etmişlerdi diye belirtmiştim….”
 “…siz hükumeti sanki kendi hükumetimiz değil de malum çetelerden birisi olarak diğer dahili ve harici çeteler ile eşitleyerek düşünüyorsunuz. Önce Hükumetin bu ülke için mi yoksa geçmiş hükumetler gibi dışarının hizmetinde onların çıkarları için mi gece gündüz demeden dinlenmeden cephedeki komutan gibi siperden sipere oraya koşturup durmasını adamlar başkaları gibi saltanat sürüyorlar mı zannediyorsunuz….”
***
      “…Kendi desteğiyle belli kademelere getirdiği insanların. Memlekete verdiği zararı da üzerine harekete geçmesinden ötürü, zamanında göz yumması sebebiyle ben bu hükümeti taşlarım…”.
Bir söz vardır vur ama dinle diye insanı iyi anlamadan vurmaktan men etmeye çalışır. Siyaset çok farklı bir şeydir. Yapılması gerekeni yapmaya gücünüz yetmiyor ise kendisine güvenmediğiniz insanlar ile de çalışmak zaruret haline gelebileceği gibi…”
***
Yazı uzunca devam etmektedir. Köşe bittiği için burada bırakmış oluyorum. Okuyuculardan özür diler son kısmını ilave ediyorum..
***
“Sizin yazılarınızı sürekli takip ederim hepsini ayrı ayrı beğeniyorum.”
                “Bende aynı düşünenlerdenim.”
Bende Size ve Sayın Ahmet Güldağ Beyefendiye saygı ve gönülden selamlarımı sunarım.
A.D.Şimşek”
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle