Yazılarımla ilgili olarak okuyuculardan E-Mail gelmesi eksik olmamakta.
Çoğunluğuna ve bilhassa kısa veya olumlu olanlarına doğrudan yine E-Mail ile cevap veririm.
***
Ancak eleştirili yazılara değer vererek, okuyucularımın da bu düşüncelerini okumaları içi köşeme alırım.
Nitekim bu hususta birkaç yazılımım olmuştu.
Son yazılarımla ilgili olarak okuyucum Sayın İbrahim Kuşluk benim “Savcıların üstlerine bilgi vermeden işlem yapmaları kanunsuz olmuyor mu değinmeme
“Ahmet Amca. Yani yolsuzluk yok mu?” Diye sormuş.
Bende “yolsuzluk olabilir bunu adalet meydana çıkaracak. Ben sadece kanuni yolların neye yapılmamış olmasının üzerinde durdum. Yoksa, yolsuzluk yok demedim” diye mail göndermiştim.
***
Bu kez okuyucum çok uzunca ve düşüncelerini anlatan bir E-Mail gönderdi.
Burada bazı düşünüşler olması bakımında sizlerin de izlemesini isteyerek sunmaktayım.
Kendilerine ilgi gösterdikleri için teşekkür ederim.
***
“Merhabalar
Daha önceki bir iletimde "Benim kanaatimce CHP değil Amerika dahil tüm dünya ile görüşse de. Bu parti içi çatışmaları ve bu liderleriyle bence Başbakan olmayı rüyalarında görsünler" diye belirtmiştim. Sizin de belirttiğiniz "Yıllar evveli gördüğüm, halka baskı yapan CHP’nin değişeceğini de sanmıyorum" sözünüzü tasdik etmek durumundayım,
***
Kastım "yolsuzluk yok" demek istiyorsunuz değil.
Yapılan müdahalelerden sonra sağlıklı bir yargılama olacağını düşünmüyorum. El altından sopa gösterildi bir kere
***
17 Aralık (tamda Şeb-i Aruz) hükümetin Bakan çocuklarının da yer aldığı soruşturma 2012 yılından beri sürdürülüyor.
Delillerin karartılması söz konusu olduğu iddiası ile adli boyutunu Medya’dan izlediğim kadarıyla vakıfım.
***
Kimin servis ettiğini bilmiyorum. Fakat unutulmamalı ki bir zamanlar TRT canlı yayınlarla bir soruşturmanın delillerini daha adliyeye ulaşmadan polisle birlikte evlere işyerlerine girerek anında servis etmişti…
***
Ve hiçbir hükümet görevlisi bunda maksat aramamışken kendi başlarına gelince sebep aramasını doğru bulmadığımı, dava devam ettiği yıllar boyunca sürekli yazarların bir eleştirisi bir fikri olmuştu;
Buna itiraz etmeyen “yargılama sürüyor” demeyen hükümeti taşlarım
***
İngiltere kraliçeliği başkanlığında Amerika, İsrail ve İngiliz baronlarının hâkimiyetine inanıyorum.
Hatta bir yazımda 2. Dünya Savaşı sonrası oluşan yapıda kendileri ifşa etmişlerdi diye belirtmiştim.
***
Baronların geçmiş yılları benden daha iyi bilirsiniz ki bugün değil yıllar evvele dayanan yapının Atatürk, Menderes ve Özal’a yapılan suikastların bilinmesine yahut şüphe duyulmasına rağmen.
Hükümet bu derin devlet yapısından haberdar iken “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” der gibi kendi başına gelmeden bu yapıya ciddi manada eğilmemesi ve şimdi hiç bilmiyormuş gibi iddia edilen devlet içindeki paralel yapılanmaya karşı savaş açması.
Kendi desteğiyle belli kademelere getirdiği insanların. Memlekete verdiği zararı da üzerine harekete geçmesinden ötürü, zamanında göz yumması sebebiyle ben bu hükümeti taşlarım.
***
Gelelim Halk Bankası’nı devre dışı bırakılmasına; Sizin verdiğiniz bilgilerle haber sahibiyim. Ötesini bilmiyorum. Gezi olayları hakkında TV’den takip ettiğim kadar bilgi sahibiyim. Başta kışla yapılmasını istemeyen bir gruba polisin sert müdahalesiyle renk değişti.
Bunu fırsat bilen yurtdışı kaynaklar gösteriliyor hatta kişilerin ismi bile zikrediliyor..
O günde kaybedilen bir meblağ var bugünde. Gezi eylemleri sonrası kepenk kapatan olmadı İnşallah bugün ki kayıptan ötürü de hakkıyla kazananlardan kepenk kapatan olmaz.
***
“İkili İktidar Gidip, Fiili İktidar Tam Oturabilecek mi?” Yazınız çok güzel olmuş…
Mürekkebi kurumadan bu olayların gelişmesi gerçekten insanı düşündürüyor
***
Hatta ilk satılarında “Devletin yurttaşlarına doğruları belirtmek yerine. Yalan ileterek, gerçekleri inkâr edip, üstünü örterek inandırmaya çalışmasıyla geçti.” demişsiniz.
Bakın, yine AKP’ye bir taş atacağım.. Hatay’daki TIR olayı da bu sözlerinizi tasdikliyor. Tarih tekerrürden ibaret.
***
Sizin yazılarınızı sürekli takip ederim hepsini ayrı ayrı beğeniyorum.
Kesinlikle sizin yazılarınızı beğenemezdik yapmam. Verdiğim cevaplar sizinle atışmak değil kendi iyi ya da kötü fikirlerimi paylaşmaktır. Sizden başka diğer yazarları tek tük okurum.
Saygılarımla,”
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle.
***
Tüm İslam Aleminin Mevlid Kandilini tebrik eder hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim.