Geçen hafta yayınlanan yazımızda okul öncesi eğitim neden önemlidir sorusuna kısa başlıklarla cevap aramaya çalışmıştık. Bu hafta biraz bu başlıkları genişletmeye çalıştık. Çocuğun ilk üniversitesi denilecek kadar önem atfedilen okul öncesinin önemini buyurun birlikte inceleyelim.
Okul Öncesi Dönemde Çocukların Bilişsel Gelişimi ve Yeteneklerinin Keşfi
Okul öncesi eğitimin amacı çocuklarda öğrenmeye ilgi uyandırmak ve çocuğun varolan yeteneklerini görünür kılmaktır. Okul öncesi eğitiminde çocukların gelişimi birçok yönden ele alınır. Sosyal, duygusal ve bilişsel becerilerin gelişimi için yapılan bu çalışmalar ile çocuk ilkokula ve hayata hazır hale gelir. Okul öncesinde yapılan etkinlik ve faaliyetler ile çocuklar kendini tanımaya ve yeteneklerini keşfetmeye başlar.
Okul Öncesi Çocukların Sosyal İlişkilerini ve Duygusal Gelişimlerini Geliştirir.
Okul öncesi dönemde çocuklar ilk defa anneden, evden, çalışan bir aile ise bakıcıdan ve büyükanneden ayrılıp yeni bir ortama girerler. Yeni aile modellerimiz ve yaşam tarzlarımız nedeniyle çocukların, çocuklarla buluşma ortamı eskiye göre çok azalmıştır. Çocuklar hep yetişkinlerle beraber büyümektedir. Yetişkinlerin yetişemediği noktada ise televizyon, tablet, telefon üçgeni büyütmektedir. Böyle olunca çocukların akranlarıyla iletişim kurması, sosyalleşmesi mümkün olmamaktadır.
Çocuklar misafirlikte veya parkta ara ara gördüğü arkadaşlardan ziyade okul öncesi dönemde gittiği kreş, gündüz bakımevi veya anaokulunda düzenli olarak arkadaşlarını görmesiyle birlikte sosyalleşme evresi başlar. İlk defa akranlarıyla buluşan çocuk yeterli derecede sosyalleşmediyse hırçınlıkları olabilir, oyuncaklarını paylaşmayı istemeyebilir. Çocuk ilk etapta zorlansa bile arkadaşlarıyla zamanla iletişime geçer, oyun oynar, iş birliği yapar ve paylaşım içinde olmaya başlar. Ayrıca arkadaşlarıyla çatışmaları ve ilişkilerinde ortaya çıkan sorunları çözümlemeyi, kendini nasıl ve ne zaman koruyacağını ve diğer çocukların hakkına saygı duymayı da öğrenirler. Evde, dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünen çocuk, okula başladığında böyle olmadığını fark eder.
Okul Öncesi Eğitim Çocuğun Fiziksel Olarak Geliştirir.
Ebeveynleri tarafından devamlı korunan, fiziksel hareketlilikleri kısıtlanan veya gelişimi yavaş olan çocukların hareketlilikleri kısıtlı olabilir. Okul öncesine giden bir çocuğun psikomotor gelişimleri (ince motor, kaba motor) hızlanır. Eğer psikomotor gelişimi geri ise yapılan çalışmalar ile akranlarına yetişir. Yapılan ince motor çalışmaları ile parmak kasları gelişir, kalem tutmayı, resim yapmayı, makas tutmayı ve kesmeyi rahat yapabilir hale gelir.
Kaba motor çalışmaları veya jimnastik dersleri ile çocuk koşma, düzgün takılmadan yürüme, tırmanma gibi psikomotor gelişimleri desteklenir. Böylelikle çocuk ilkokula hazır hale gelir. Okulda akranlarından geri kalmaz.
Okul Öncesi Eğitim Çocukların Özgüvenini Artırır, Kendini İfade Edebilmesini Sağlar.
Çocukların ev ortamında birçok ihtiyacı ebeveynleri tarafından görülmekte, zarar görebileceği endişesiyle hareketleri kısıtlanmakta ve bazende kendini ifade etme fırsatları bulamamaktadır. Kısıtlanan çocuk okul öncesi dönemde özbakım becerilerinden, dil gelişimine, bilişsel gelişimden, psikomotor gelişimlerine kadar birçok alan gelişimi ile kendi ihtiyaçlarını görmeyi, kendini ifade edebilmeyi başarır. Okulda yapılan eğitimlerin neticesinde çocuk kendine güvenmeye başlar ve bağımsızlık duygusu gelişir. Utangaç, sıkılgan çocuklar bile kendilerine verilen fırsatlar neticesinde rahatlar, kendini ifade etmeye, sosyalleşmeye başlar. Özgüveni yüksek olan çocuk kendisini önemli, değerli, yetenekli ve başarılı biri olarak algılar.
Okul Öncesinde Çocuğun Dil Gelişimi Hızlanır.
Çevresinde çocukların olmadığı, her türlü ihtiyacının anında yetişkinler tarafından karşılandığı bir ortamda çocuğun dil gelişimi yeterli ölçüde gelişmez. Ebeveynleri tarafından, gak demeden yemeği, guk demeden suyu verilir. Sabahtan akşama kadar televizyon ile tek yönlü iletişimi olan çocuk konuşma ihtiyacı hissetmez. Böyle bir ortamda yetişen çocuğun konuşması beklenemez. Bazı aileler annesi veya babası da böyle geç konuştu diyerek çocuğu ihmal edebilmektedirler.
Yaşı geçmesine rağmen, konuşamayan çocuklar için, fiziksel bir sıkıntı olmadığı taktirde, uzmanlar tarafından kreş ve anaokullarına gitmesi tavsiye edilmektedir. Bu durumda olan çocuklar, farklı bir sıkıntısı, travması yoksa, kelime haznelerinin gelişimiyle hızlı bir gelişim göstererek konuşmaya başlamaktadır. Çocuk, kreş veya anaokuluna gittiği zaman, oyunlarda ve etkinliklerde istediklerini elde edebilmek için konuşma ihtiyacı hisseder. Kendisini ifade etmeye çalışır. Farklı ülkelerden gelen çocuklar bile, kısa zamanda hiç bilmediği bir ülkenin dilini öğrenebilmektedir.
Okul Öncesi Eğitim İnanç, Ahlak ve Karakter Gelişimini Sağlar.
Çocuklar okul öncesinde aldıkları iyi bir eğitim ile gelecek iyi bir insan olmanın temellerini kazanırlar. İyilik yapmak, cömert olmak, paylaşmak, merhametli olmak, adil olmak gibi birçok temel değerleri, erdemleri bu dönemde kazanırlar. Değerlerini, erdemlerini bu dönemde öğrenen, benimseyen, uygulayan çocuk, ömrünün nihayetinde kadar bunlara göre yaşar.
Okul Öncesi Eğitim Çocukların Beslenme Alışkanlıklarını Düzenler.
Yeni nesil çocuklar istediği zaman yemek yemeleri, abur cuburla beslenmeleri nedeniyle beslenme alışkanlıkları sıkıntılıdır. Temel besin maddelerinin çoğunun tadına bile bakmayan, tek yönlü beslenen, akranlarına göre hala kendi başına yemek yiyemeyen çocuklar çok fazladır. Yemek düzenini oturtamayan aileler, çocukların okulda yedikleri yemeklere inanamaktadırlar.
Çocuklar gün boyunca enerjilerini sarf edip acıkmaları, düzenli bir ortam, kurallara uyma ve akranlarının yediğini görmesi ile birlikte beslenme alışkanlıkları düzelmektedir.
Okul Öncesi Eğitim Gelişim Problemi Olan Çocuklar İçin Çok Önemlidir.
Dikkat eksikliği sorunu, hiperaktivite problemi ve öğrenme güçlüğü olan çocukların erken farkedilmesi ve okula başlamadan gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.
Okula ve Hayata Hazırlık
Okul öncesi eğitimi alan ve almayan ilköğretim birinci sınıf öğrencilerinin uyum düzeylerinin ve başarılarının karşılaştırıldığı araştırmanın sonuçlarına bakıldığında okul öncesi eğitim almış çocuklarının farkı yüksek çıkmıştır. Çocuğu okula ve hayata hazırlayan okul öncesi eğitim çocuğun var olan potansiyelinin ortaya çıkması, hazırlanması açısından önem arzetmektedir.
İlkokulda kalabalık sınıflar içerisinde kaybolan, desteklenemeyen öğrenciler, okul öncesi ile hazır olunuşluk seviyesi ile daha uyumlu ve mutlu olabilmektedirler. Bunun için çocuklarımızı okul öncesi eğitimden mahrum bırakmayalım. İmkanlar çerçevesi içerisinde ne kadar erken başlatabilirsek, o kadar faydalı olacağını unutmayalım.