Hasankaleli Fevzi emmi, oturmuş arkadaşlarıyla cinler, periler üzerine sohbet ederlerken, dinleyenlerden biri muziplik amacıyla, gidip bir çarşafa bürünmüş, elini, kolunu sallaya sallaya ortaya çıkmış…
***
Fevzi emmi, hayaleti görünce yanındakine korkuyla seslenmiş;
"Ula okuyun uşaklar, bizi çarpacak bu!" Yanındakiler, bildikleri bütün duaları okumuş…
Nafile hayalet daha da hızlanarak üzerlerine geliyor…
***
Fevzi Emi can havli ile bağırmış;
"Ula ohumayın, durun! Bu ohudukça gudurir!"
***
Bu ülkede ilkeli bazı basın yayın organları her dönem yılmadan, korkmadan, yıllardır bu ülkeye dayatılan AYDIN kimliği altında isimlerin, yaptıkları organizasyonların temelinde hep; toplumu yozlaştıran, milli kökten ve dininden koparan bilinçli hareketler olduğunu yazdı çizdi...
Herkes yıllarca bu iddiaya (!) burun kıvırıp geçti... Bugün geldiğimiz nokta ortada;
Milletine düşman aydınlar…
Aydınına düşman olmuş MİLLET…
***
Realiteden uzak, toplumdan kopuk, birleştirmekten ziyade ayrıştıran bir ‘aydın değirmeni’ var sanki ülkede…
Anadolu’nun neresinden saf, tertemiz, burcu burcu gelenek, nezaket, edep kokan hangi yavrumuzu göndersek bu değirmene;
Sözde aydın yetiştiren çarklar, bu tertemiz malzemeyi işleyip daha da güzelleştirmek yerine, neredeyse mundar edip Anadolu’nun başına bela ediyor…
***
Ağzı açık dizilerini izlediğimiz, peşlerinden gittiğimiz nice sanatçı da aydın(!) kimliğine bürünerek, her fırsatta bu milletin dinine, inancına, yaşantısına küfretmeyi bir AYDINLANMA SÜRECİ olarak görür…
Fevzi emminin dediği gibi karşımızda;
Okudukça düzelmek yerine, kuduran bir sistem var önümüzde…
***
Çok okuttuğumuzun neredeyse yüzde yetmişinin mutlak solcu olduğu bu sistemde, o eksik olan dişliyi henüz gören bir milli eğitim politikası geliştiremedik…
Maalesef bunca yıllık sağ iktidarlara rağmen;
MİLLİ değerlerine dönen, MİLLİ zihinler geliştiren bir sistemi kuramamış olmanın kaygısı ve üzüntüsü her geçen gün daha bir artıyor…