İyi bir galibiyet oldu..
Hem de Süper ligin, hatta Avrupa liglerinin en az gol yiyen takımı Eskişehirspor’a 4 gol atarak alınan bir 3 puan..
Dahası, zor maç çok kolay oldu.
Hatta tarihi fark kaçtı diyebiliriz.
“Bundan iyisi Şam’da kayısı” derler ya.. İşte onun gibi bir şey.
Hem de, ilk yarının son maçında alınan bu farklı galibiyet daha bir anlamlıydı.
Eskişehirspor galibiyetiyle 20 puana ulaşıldığı gibi, bu moral oldu. Güven daha da arttı.
Hani, teknik kadro değişikliği takım üzerinde olumlu bir hava yaratır..
Bunu Kayserispor karşısında çok göremedik, ama Pazar günü Eskişehirspor maçında canlı olarak gördük ve yaşadık. Temennimiz bu havanın ikinci yarıda da devam etmesinden yana. Hatta, keşke ilk yarı bitmeseydi de bu havayla bir kaç maç daha kazanılsaydı.
Maçın başından itibaren pres yapan, rakibi üzerine baskı kuran, topa daha çok hakim olan, top çalan, sahayı çok iyi kullanan, pozisyonlar bulan bir Torku Konyaspor vardı Pazar günü. Futbolcuların istekli ve hırslı olmaları da gözden kaçmadı..
Bunların sonucu da Kartallar, ilk 45 dakika Borek ile attıkları golün dışında 4 net pozisyondan da yararlanamadı..
İkinci 45 dakikaya ise, Eskişehirspor iyi başladı. Gol her an gelebilecek gibi bir görüntü vardı. Nitekim 79. dakikada rakip beraberliği sağladı..
Ancak, maç tam gidiyor, rakip ikinci golü bulursa yenilgi kaçınılmaz olur dendiği bir anda, Erdal’ın golü imdada yetişti. Ardından yine Erdal durumu 3-1’e getirince Torku Konyaspor iyice rahatladı. Hele, Eskişehirspor birde penaltı kaçırınca tribünler galibiyet sevincini daha maç bitmeden yaşamaya başladı. Sonuç, Recep’in nefis golüyle farklı skora gitti ve Torku Konyaspor, ligin başından buyana ilk kez 4 gol atarak sevindi, sevindirdi. Konyaspor adına bu yarıda da kaçan goller vardı. Özellikle Gekas maç boyunca topu bir değil bir kaç kez akıl almaz şekilde kale yerine dışarı attı. Bu kariyeri belli Gekas gibi bir futbolcuya yakışmadı.
Evet futbol iyiydi. Sonuç daha da iyi oldu.. Ama, teknik adamların sol kanattaki aksamaya ve rakibin ikinci yarının başından itibaren kurduğu, beraberlik golü sonrasına kadar devam ettirdikleri baskıya karşı tedbir alamamaları, çok iyi futbol oynamasına karşın Konyaspor’a pahalıya malolabilirdi..
Ergün Teber’in aksaması, Djalma’nın ise ikili mücadelelerde çok iyi görünmesine rağmen, Borek’e attığı adrese teslim gol pası dışında son hareketlerde etkisiz kalması, topla çok oynamasının üzerinde, maçın kazanılması nedeniyle fazla durmak istemiyorum.
Sonuçta; zor maçı kolaya çeviren ve farklı kazanarak sevinen taraf Torku Konyaspor oldu. Karşılaşma öncesi sporseverlerin birlik çağrısı yapması, maç sonrası da her iki takım seyircilerinin kendi oyuncularını tribünlere çağırarak tezahürat yapmaları ve her iki takımı da alkışlamaları Türk futbolu adına çok önemliydi.