"Öğretmenlerimiz itibarsızlaştırıldı"

Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam öğretmenlik kanunu ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Saydam, “Eğitimin temeli tabiî ki öğretmenlerimiz. Bu iktidar dönemi, eğitim sisteminin ayarlarıyla en çok oynanan bir dönem oldu” dedi 

Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, eğitimin temelinde öğretmenlerimizin olduğunu ve gereken değerin verilmediğini açıkladı. Saydam, “Bugün ekonomi, sağlık, tarım ve her alanda çektiğimiz sıkıntıların temeli eğitime dayanıyor. Eğitimin temeli de tabiî ki öğretmenlerimiz. Bu iktidar dönemi eğitim sisteminin ayarlarıyla en çok oynanan bir dönem oldu. Avrupa Birliği ev ödevleri kapsamında eğitimin içi de sistematik olarak boşaltıldı. Eğitim, eğitici itibarsızlaştırıldı. Toplumun en saygın kişileri olması gereken öğretmenlerimiz itibarsızlaştırıldı. Sözleri geçmiyor, dinlenmiyor artık ve biz buradan vatana millete hayırlı evlatlar bekliyoruz. Liyakatli insanlar bekliyoruz. Olmaz, olmadı ve böyle giderse olmayacak. Öğretmenin, idarecinin hiçbir yaptırımı olmadığı, sınıfta kalmanın olmadığı, diplomanın okulun önünden geçene verildiği bir dönemi yaşıyoruz. Son günlerde özellikle Öğretmenlik Meslek Kanunu kapsamında yapılacak sınavla gündeme gelen tartışmalar; öğretmenlerimizin zaten aralarında mevcut bulunan ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, aday öğretmen,  kadrolu öğretmen, özel okul öğretmeni, atanamayan öğretmen ayrımına yenilerinin eklenmesini sağlayacak ve öğretmenlerimizi uzman, başöğretmen gibi yeni ayrımlarla karşı karşıya bırakacaktır. Büyük mütefekkir Nurettin Topçu’nun “Maarif Davası” olarak isimlendirdiği ve bir milletin tüm bireylerini doğumundan ölümüne kadar doğrudan ilgilendiren Eğitim Sistemi, ülkemizde maalesef her bakan değişikliğinde alt üst edilen ve ortada ne eğitim ne sistemden bahsedilecek bir halin kalmadığı yapıya dönüştürülmüştür” ifadelerini kullandı. 

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU YENİDEN DÜZENLENMELİDİR

Öğretmenlerin ihtiyaçlarının dışında bir kanun hazırlandığını vurgulayan Saydam, şunları söyledi: “Bugün eğitim sistemimizin ve öğretmenlerimizin temel sorunları ve beklentileri Öğretmenlik Meslek Kanunu ile getirilecek uzman öğretmen, başöğretmen ayrımı tartışmalarının gölgesinde kalmaktadır. İktidar hemen hemen her önemli konuda yaptığı gibi; Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlıklarında da tarafların, öğretmenlerimizin, sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının ve üniversitelerin bu konu hakkındaki düşünce, öneri ve eleştirilerini almadan ‘Ben yaptım oldu’ mantığı ile hareket etmektedir. Âdemoğlunu, beşikten alarak mezara kadar götürüp teslim eden, dünyanın en büyük mesuliyetine sahip insan olan öğretmenlerimizin yeni ayrımlara tabi tutmaya, zaten başlı başına bir uzmanlık alanı olan öğretmenliğin uzman, başöğretmen gibi yeni ve anlamsız ayrımcılığa tabi tutulması kabul edilemez. İktidarın konunun tüm paydaşlarının, öğretmenlerimizin, ilgili tüm sendikaların ve sivil toplum kuruluşlarının ve konuyla ilgili üniversite birimlerinin görüşlerini alarak Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu yeniden gözden geçirmesi gerekmektedir.”

TORPİL VE İLTİMASIN ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR

Öğretmenlere yönelik şiddetin ve mobbingin engellenmesi için mevzuata ağır ve caydırıcı düzenlemeler getirilmesi gerektiğini belirten Saydam, “Öğretmenlerimizin çalışma koşul ve şartları iyileştirilmelidir. Mesleğe kabul, atama, yer değiştirme ve terfiler hakkında objektif kriterler getirilmeli; torpil ve iltimasın önüne geçilmelidir. Mesleğe alımda “değerlendirme komisyonu” gibi mülakat, iltimas, torpili çağrıştıran uygulamalardan vazgeçilmeli; objektif kriterler getirilmeli, denetlenebilir ve hesap verilebilir, şeffaf bir yöntem tercih edilmelidir. Öğretmeni güçlendirici, gerçek ve layık olduğu toplumsal konumu yeniden sağlayacak, meslekî itibarı temin edecek politikalar geliştirilmeli, izlenmelidir. Öğretmenlerimizin sendikal yapılanmasında “yandaş, muhalif” sendika ayrımı, anlayışı ve uygulamaları terk edilmeli ve hak arama özgürlüklerinin önü açılmalıdır. Eğitimin ana aktörü, temel ve vazgeçilmez unsuru olan öğretmenlerimizin sınıf içerisinde uygulanan programdan sorumlu olabilmesi, öğrencilerin durumu ve beklentilerine uygun hareket edebilmesi ve sınıf özerkliğinin temini açısından ders içeriği, müfredat ve yardımcı kaynaklar konusunda öğretmenlerimize inisiyatif tanınmalıdır. 

İktidar, öğretmenlerimizin var olan sorunlarına yenilerini ekleyen ve hiçbir soruna çözüm üretmeyen kanundan vazgeçip, köklü davamız olan maarif davasının temel unsuru ve baş aktörü olan öğretmenlerimizin sorunlarını çözüme kavuşturan, tüm tarafların görüşlerini, fikir ve beklentilerini dikkate alan ve sorun yerine çözüm üreten bir düzenlemeye gitmelidir” diye konuştu.

Hüseyin Saydam basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Saydam, “ Siyasi Parti olarak sorunları dile getiriyoruz. Ama dile getirdiğimiz zaman toplumda şöyle bir algı oluşuyor. Biz muhalefet partisi olduğumuz için iktidara yönelik bir mesele bulalım da iktidarı rencide edecek, söylemlerini çürütecek bir algı oluşturuluyor. Halbuki değil, hep beraber dile getirdiğimiz zaman işe yaradığını görüyoruz.  Sendikalar kendi meslek grubunun taleplerini gündeme getiremeyecekse o zaman ne için bulunuyorlar. Biz siyaseten vatandaşın problemleri çözülsün diye söylüyoruz. Ülkemizde her anlamda her şeyin siyasallaştığı, kurumların arka bahçe konumuna geldiği dönemi yaşıyoruz. Buradan çıkacaksak hep beraber çıkacağız. Her geçen gün alanımız daraltılıyor, bunları birlikte dile getirirsek ancak işin içinden çıkabiliriz. Demokrasinin olduğu bin ülkede yaşıyorsak bunları söylemek yersizdir” dedi. 

ALİ GÖZEN





 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri