Öğretmelerin feryadı arşa yükseldi.
Sosyal medyada her gün öğretmenler gündem oluyor.
Yetkililere seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
**
“Öğretmen, öğretmendir” diyorlar.
Öğretmenin “Adayı, uzmanı, başöğretmeni, kadrolusu, sözleşmelisi” olmaz diyorlar.
“Bırakın boş uygulamaları, işimize bakalım, çocuklarımızı yetiştirelim” diyorlar.
Öğretmenliğin “Eski gücünü” istiyorlar.
Veliler, önceden ne derdi.
“Alın Hocam, bu çocuğun eti sizin, kemiği benim” derlerdi.
Öğretmenlere aşırı bir saygı ve sevgi vardı.
Peki şimdi?
Hiç bahsetmeyeyim.
Kutsal mesleği icra eden öğretmenlerimizi tekrar derinden yaralayıp, üzmeyeyim.
**
Öğretmenlerin ekonomik problemlerine hiç girmiyorum!
İnsanlar, öğretmenlerin çok yüksek maaşlar aldığını zannediyor.
Öyle değil. Öğretmenlerimiz de enflasyonun altında eziliyor.
Bir öğretmenin kaliteli bir birey, nesil yetiştirebilmesi için aklında soru işaretlerinin olmaması gerekir.
İtibar kaybı, ekonomik gerekçeler ve daha birçok sorun...
Acilen öğretmenlerin feryadına kulak vermeli, akıllardaki soru işaretlerini gidermeli ve istedikleri alanı öğretmenlere açmalıyız.
Öğretmenlik kolay bir meslek ve iş değil.
Bir neslin inşasında önemli bir rol oynuyorlar.
Ne ekonomik kriz ne başka sorunlar...
Eğer öğretmenlerin mesleğini yapmasına engel bir konu varsa, bunu ortadan kaldırmamak, kaldırmama dirayetini gösterememek ülke ve geleceğimiz adına en büyük sorun ve tehlikedir.
Birçok problem saydım.
Yetmez mi?
**
Aynı görevi yapan öğretmenlere farklı unvan verilmesi birçok sorunu beraberinde getirecek.
Zaten eğitimde birçok sorun var.
Bu nereden çıktı Allah aşkına?
“Eşit işe eşit ücret” ilkesine TERS Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK)
**
*Öğretmen maaşlarının acilen yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması gerekiyor.
Dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 6 bin 319 liraya, yoksulluk sınırı da 20 bin 818 liraya çıkmış.
*Öğretmenlerin aldığı maaş ortada!
*Öğretmenlik Meslek Kanunu, TBMM'de tekrar görüşülmeli.
*Eğitime hazırlık ödeneği, her yıl eylül ayı başında 1 maaş tutarında tüm öğretmenlere verilmeli.
*Atama, görevde yükselme gibi süreçler, şeffaf yürütülmeli.
*Özel okullarda çalışan öğretmenlerin maaş taban ücretlerinin belirlenmesi gerekir.
**
Özetle;
Öğretmenlerin ekonomik problem yaşamaması gerekiyor.
Öğretmenlerimizin aklındaki soru işaretlerini giderelim.
Onlara rahat bir ortam sunalım.
Çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin gerçekten işi çok zor.
Bir de şu boş meselelerle öğretmenlerimizi üzmeyelim.
Sayın Cumhurbaşkanının bu konuya duyarsız kalmayacağını umuyorum.
Kalın sağlıcakla.