Öğrenci 15 tatili bekliyor

2013-2014 eğitim ve öğretim yılının ilk yarısının bitmesine sayılı günler kaldı. Öğrenciler dört gözle 15 tatili bekliyor.

2013-2014 eğitim ve öğretim yılının ilk yarısının bitmesine sayılı günler kaldı. Öğrenciler dört gözle 15 tatili bekliyor. Eğitim Danışmanı Mustafa Yalçın, “Bilinçli bir destek hayatımızın en büyük güç kaynağıdır, çocuklarımıza vereceğimiz en güzel dayanışma armağanıdır” dedi

Eylül ayında başlayan 2013-2014 eğitim ve öğretim yılının ilk yarısının bitmesine sayılı günler kaldı. Öğrenciler 15 tatili dört gözle bekliyor. Koca bir dönemin ardından güzel bir tatili hak eden öğrenciler için yarıyıl tatili 24 Ocak tarihinde başlayacak. Kimi öğrenci tatili kitap okuyarak, kimi gezerek, kimi de sınava hazırlanarak geçirecek. Başarılı olan öğrenciler ise tatilde veliler tarafından ödül almayı bekliyor. Eğitimciler öğrencilere, “Yarı yıl tatilini en iyi bir şekilde değerlendirin” önerisinde bulundu.

ÖNCEDEN PLAN YAPILMALI

Özel Selçuklu Diltaş İlkokul ve Ortaokul Müdürü ve Eğitim Danışmanı Mustafa Yalçın, konuyla ilgili bir değerlendirmede bulundu. Yalçın, “Yorucu bir okul döneminden sonra çocuklar nihayet tatile girecek. Ancak sınavlar, dersler, erken kalkma gibi birçok zorluğun geçici bir süreyle de olsa son bulduğu bu dönem, anne ve babalar için başka sorunları da beraberinde getiriyor. Çocuklara, rahatlama ve serbestlik ifade eden tatil dönemi, anne babalar için özellikle zaman ve aktivite planlaması konusunda birçok soru işareti içeriyor. Okul döneminde bir çocuğun gününün çok büyük bir kısmı okulda geçtiğinden, anne babalar için günü programlamak nispeten daha kolaydır. Tatil döneminde ise sabahtan akşama kadar çocuğun evde kalacak olması onları endişeye düşürebilir. Anne babalar, çocukların okul döneminden çıktıktan sonra yorgun olduklarını ve tatilin onların enerjilerini yeniden kazanmaları için kullanılması gerektiğini unutmamalıdır. Yarıyıl tatilini verimli ve güzel geçirmek için öğrencilerin kendilerine mutlaka bir tatil programı hazırlaması gerekir. Bu programda dinlenmeye, eğlenmeye ağırlık verildiği gibi zayıf derslerin telafisi ya da öğrencinin kendini eksik bulduğu konuların tekrarı için de zaman olmalıdır” dedi.

KIYASLAMA YAPILMAMALI

“Ara dönem ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte vakit geçirmeleri için de çok iyi bir fırsattır” diyen Yalçın, “Bu zaman diliminde mümkün olduğu kadar birlikte zaman geçirilmelidir. Tatil, birbirlerini daha iyi tanımak, anlamak ve birbirlerinin arkadaşlığından zevk almak için de değerlendirilmelidir. Çocuğun dönem boyunca sergilediği performans diğer çocuklarla karşılaştırılıp kıyaslanmamalıdır. Yetenek, ilgi ve beceri olarak bakıldığında her çocuğun kendine özgü özellikleri olduğu unutulmamalıdır. Çocuğu önümüzdeki döneme motive etmek için kaygı ve tehdit yolu kullanılmamalıdır. Bu tutumlar kaygıyı arttırır, çocuğun özgüvenini azaltır. Çocuk, her şeye rağmen, koşulsuz sevildiğini ve ona güvenildiğini hissetmelidir. Tüm bu faaliyetlerin veliler tarafından mecburiyet ve baskıyla yaptırılması yerine, durumun anlatılarak bundan zevk alınabileceğini hissettirerek yapmalarını sağlamak, çocuklar üzerinde daha etkili olacaktır. Çocukların karakteri geliştikçe, kendi ahlaki yargıları onlara neyin doğru olduğunu vurgular ve bunu yapmaya daha güçlü bir iç bağlılık duyarlar. Bilinçli bir destek hayatımızın en büyük güç kaynağıdır, çocuklarımıza vereceğimiz en güzel dayanışma armağanıdır” sözlerini kullandı.

ÇOCUĞUNUZLA VAKİT GEÇİRİN

Psikologlar, “Çocuğunuza alacağınız en pahalı oyuncak bile, sizin onunla birlikte geçirdiğiniz zamandan daha önemli olamaz, verdiği mutluluktan daha fazlasını veremez” dedi. Psikologlar, “Öğrenciler, bir dönemin yorgunluğunu 15 günde atmaya çalışacaklar. Bu tatilden öğrencilerin en iyi şekilde faydalanmalarını sağlamak ise anne ve babalara düşüyor. 'Hadi ders çalış, dersin yok mu senin, niye ders çalışmıyorsun' gibi sözlerle çocuğa baskı yapmamalı ve çocuğun tatil keyfi kaçırılmamalı. Bu tarz bir yaklaşım, hem çocuğun ders çalışmasında isteksiz davranmasına hem de veli-çocuk arasında olumsuz duygulara neden olur. Havaların soğuk olması çocukların sürekli evde kapalı ortamlarda kalmasını gerektirmiyor. Tabii ki soğuk havalarda dışarıda dolaşmak uygun değil. Ancak ev ortamından çıkmakta yarar var. Soğuk havayı bahane edip sürekli evde oturmak çocuğun televizyon veya bilgisayar karşısında çok fazla vakit geçirmesine neden olur. Çocuğun psikolojik ve fizyolojik sağlığı açısından mümkün olduğunca dışarıdaki çeşitli aktivitelere katılmasına izin vermek doğru bir yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

KERİM ATICI merhabahaber.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri