Dünkü “Anadolu'nun yanında olmalıyız” başlıklı yazımda, “Belki de mecburiyetten Abdurranman Baysangur'la yola devam etmek zorunda kaldı Anadolu Selçukspor...
Kimbilir…
Ama iyi ki de Abdurrahman Hoca'da karar yıldı, Mehmet Günbaş ve arkadaşları...
Dışarıdan birisi gelseydi, çoktan lige el sallamış olacaktı Anadolu Selçuk...
Kimse bunu inkar edemez...
Kendisiyle ilgili çok yazıp çizmedim...
Zaten ihtiyacı olan birisi de değil...
İşin “ün”ünde olmadığı için...
Sadece işini en iyi şekilde yapmanın ve Konyalı teknik adamların da iyi işler çıkaracağına inandırmanın gayretini gösterdi...
Allah etmesin bu takım küme düşmüş olsa da, bana göre başarılıdır Apo Hoca...
Onu daha fazla mahçup etmeme adına, kısa keseceğim...
Allah ona bugün teknik adam şansı da versin” demiştim...
Ve..
“Ofspor maçı...
Bir sezonun yükünü omuzlayacak bir maç…
Yokluğa rağmen, onca paranın, onca emeğin, onca uykusuz gecelerin karşılığını alacağımız ya da sonu trajediyle bitecek bir maç…
Havada uçan kuştan tutun da, yerdeki karıncaya kadar herkesin oynayacağı, dahası Konya’nın sahaya ineceği bir maç...
Rakip Anadolu'nun altında...
Kazanırsa üstümüze çıkacak...
Kaybederse, el salla” diyerek devam etmiş, “Anadolu Selçukspor'un bu maçı kazanmakla işi bitmiyor...
Çünkü, Ofspor'dan sonra yine kümede kalma mücadelesi veren Tokatspor ve Turgutluspor ile iç sahada oynayacak...
Kartalspor ve Tavşanlı Linyitspor'la da deplasmanda
Ligin son maçını da 1461'le Trabzon'da
Bir bakıma ölüm-kalım maçları...
Ama öncelikle bugünkü Ofspor maçı...
Anadolu bugün oynanacak maçta yarım puan dahi kaybetmemeli...
Kaybetmemeli yani...
Onun için bugün Konya Anadolu'nun yanında olmalı” diyerek noktalamıştım...
Stada gittiğimde tıklım tıklım dolu tribünler ile takımı ateşleyecek bir taraftar kitlesi görememek, açıkcası canımı sıktı...
15-20 kadar küçük çocuktan oluşan bir taraftar grubu seslerini duyurmak için çırpınıp durdu...
Bunun yanında 10-15 kadar da futbol hastası insanlar, tribünde takıma destek vermek için bazen hakeme, bazen rakibe, bazen de kendi oyuncularımıza seslerini yükselttiler...
Hepsi o kadar...
Anadolu takımını seven yöneticiler de vardı dünkü Of maçında...
Fatih Yılmaz, Selçuk Aksoy, Güven Öten, Ömer Korkmaz...
Konyaspor'un lüzumsuz Osmanlı maçı yerine Anadolu'nun hayat memat maçında olmayı tercih etmişler...
Helal olsun onlara...
Tabii ki bir helal da aylardır takımı başarıya taşımak için yırtınan başta Önder Sami Güven olmak üzere, diğer yöneticilere ve Apo Hoca'ya...
Sessiz sedasız, ağlamadan sızlamadan takımı ligde tutmaya çalışıyorlar...
dünkü yazımda da belirttiğim gibi, Ofspor maçı çok önemliydi ve kazanılmazı elzem olan maçlardan birisiydi...
Geriye düşmesine rağmen, 3-1'le tamamladı Anadolu Selçukspor maçı...
Tabi ki rahat bir nefes almış oldu bu 3 altın puanla...
İlk yarıyı saymıyorum...
İkinci yarıda Apo Hoca'nın özellikle Aykut-Hasan Ali, Yunus Emre-İsmail hamlesi işe yaradı ve yeşil-beyazlılar sonuca gitmeyi bildi...
Aykut, drimpling beceresi ile oyuncu eksilterek takımını öne taşıyan oyuncu oldu...
Genç oyuncu bir asist ve bir golle de Ofluların direncini azaltarak takımına ekstra bir katkı sundu...
Aykut, oyuna girdikten sonra, rakibin gardını tamamen düşüren isimdi Halil İbrahim'le birlikte...
Tartışmasız maçın adamı oldular...
Diğerlerinin hakkını yemeyelim, ama bu ikili, rakibe “offf” çektirirken, tribüne gelen bir avuç futbol seven insana da “ohhh” çektirdi...
Anadolu 2-1 öne geçtikten sonra, özellikle de yeşil-beyazlılar geriye yaslanmışken, hem geniş alandaki hareketliği, hem de attığı gol ile fark yaratan ayakların sahibiydi...
İki haftadır kulübeden gelerek skoru değiştiren Aykut ile diğer bütün oyuncuları yürekten kutluyorum...
Anadolu Selçukspor bu 3 puanla güven tazeledi...
Ofspor maçı bir galibiyetten daha fazlasıydı onlar için...
Başkanları, yönetenleri, teknik adamları, oyuncuları ile lige tutunmanın çabasını veren Anadolu Selçukspor'un sevgiyi ve ilgiye biraz daha ihtiyacı var gibi...
Torku Konyaspor'u yönetenler, Anadolu'ya “sütçü beygiri” muamelesi yapmaz, biraz daha ilgi gösterirlerse, bu takım başarır diye düşünüyorum.