Anormal ve sağlıksız olanın ise öfkeyi ifade etme biçimimize bağlı olduğunu kaydeden Akbulut, öfkelenip bir yerlere vurup, bir şeyler kırıp kavga ediyorsak kısacası öfkeyle fiziksel ya da sözel şiddete başvuruyorsak, bu durumun anormal ve sağlıksız olduğuna dikkat çekti. Beyinde duygusal hatıraların merkezi olan Amigdala dediğimiz yapı yoğun uyarıya maruz kaldığında, kontrolsüz davranışlar sergileyebileceğini dile getiren Akbulut, bir insanın çok öfkeliyken ya da çok mutluyken sağlıklı karar alamadığını vurguladı. Öfke hissine kapıldığımız zaman, öfke hissine neden olan şeyi karşımızdakine anlatmamız ve ifade etmemiz gerektiğini söyleyen Akbulut, öfkeyi asla bastırmamız gerektiğini vurguladı. Akbulut, bastırılan öfkenin uzun vadede mide, bağırsak, kalp-damar, migren, el-ayak titremesi, kaygı bozuklukları gibi fiziksel, duygusal ve zihinsel zararlara yol açacağını hatırlattı.
NASIL KONTROL EDEBİLİRİZ?
‘Ne zaman öfkeleniriz?’ sorusuna ise Akbulut, “Engellendiğimizde, tehdit edildiğimizde, aşağılandığımızda, yok sayıldığımızda, haksızlığa uğradığımızda öfkeleniriz. Çünkü bu durumlarda genelde yetersizlik, değersizlik, sevilmeme, takdir edilmeme gibi duygular açığa çıkar ve bu durum biz öfkelendirir” şeklinde cevap verdi. En iyi öfke kontrol yönteminin etkili iletişim becerisine sahip olmaktan geçtiğini belirten Akbulut, “Sen şusun, sen busun, böylesin” demek yerine yaşanılan olayla ilgili duyguların karşı tarafa uygun bir üslupla ifade etmenin sağlıklı bir tepki olduğunu vurguladı. Akbulut, düzenli tempolu yürüyüş yapan, belirli bir spor dalıyla uğraşan inşaların daha az kontrolsüz tepkiler verdiğinin altını çizerek, şu bilgileri verdi: “Nefes egzersiziyle beraber zihinsel canlandırmak etkili bir yöntem. Öncelikle karnımızı şişirerek derin nefes alıp, burnumuzdan ve yavaşça ağzımızdan veriyoruz. Bunu yaparken kendimizi, gözlerimiz kapalı şekilde çok sevdiğimiz, orada bulunmaktan haz duyduğumuz bir yerde hayal ediyoruz. Bir başka etkili teknik ise kasma-gevşetme tekniği. Sağ kolunuzu yere paralel havaya kaldırarak elimiz yumruk yapıyoruz ve elimizden omuzumuza kadar tüm kolumuzu sımsıkı kasıyoruz. Bunu yaparken 1’den 5’e kadar sayıyoruz ve 5 deyip gevşetiyoruz. Sonra sol kolumuz, başımız, boynumuz ve ayaklara kadar tüm vücudumuzun uzuvlarını kasıp gevşetiyoruz. Başka bir teknik ise baskın olan elin tersini kullanarak eylemlerde bulunmak. Sağlakların sol, solakların sağ elleriyle günlük rutin işlerini yapması. Diğer bir tekniğin ise timüs bezine arka arkaya dokunuşlar yapmak. Köprücük kemik uçlarının birleşiminin 2-3 cm altında olan timüs bezi uyarıldığında haz ve mutluluk hormonu daha yoğun aktif hale geçiyor ve öfke anında uyarılmasının kişiyi rahatlatıyor”