Numune Hastanesi başhekimi Prof. Dr. Osman Yılmaz Bey görevini bırakırken yaptığı açıklamada hastane ile ilgili ağır ithamlarda bulundu, Karanlık ve karışık işlerden bahsetti. Karanlık ve karışık işler, yetkililerin üzerinde durması gereken bir konu. Bunlar da mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Esas üzerinde durulması gereken mesele başka…
Aylar önce de hastane ile ilgili iki yazı yazmıştım. Beyhekim Kompleksi bittikten sonra Numune hastanesi ile ilgili iki görüş atılmıştı ortaya. Birisi Numune hastanesinin olduğu gibi Beyhekim Kompleksine taşınması, ikincisi ise hastanenin yeni inşaat ve değişikliklerle yerinde bırakılması idi. İki tezi de savunanlar oldu. Sonunda hastanenin bazı bölümleri yıkılarak bunların yerine yapılacak modern yeni binalarla hastanenin faaliyetine devam etmesi kabul gördü. Bu sebeple bazı binalar yıkıldı ve projenin tatbik sahasını gelindi. Bu durumda tarihî iki bina da korunmuş oldu.
Anlatılanlara göre yeni bina için bir kısım tahsisat da gelmiş. Ama inşaat bir türlü başlatılmıyormuş. Kimler engelliyor belli değil. Anlaşılan o ki, Hastanenin bütünüyle Beyhekim kompleksine taşınması söz konusu.
Bu kadar mesafe alınmışken yeniden geriye dönüşün sebeplerini anlamak mümkün değil. Bugün hastanenin ortalama 800 acil, 3000 civarında da muayene müracaatı varmış. Böyle bir yoğunluğun başka yerlere yönlendirilmesinin, yüz yılı aşkın bir tarihe sahip, halkın yardımları ile bu hale gelen bir kurumun yok edilmesinin ve bir oldu-bittiye getirilmesinin doğru olmadığını düşünüyoruz.
Halk yaya, en fazla bir vasıta ile Numune Hastane’sine ulaşırken, hastane Beyhekim’e taşındığında iki üç vasıta ile ulaşmak mecburiyetinde kalacaktır. Halk için bu büyük bir külfettir.
Bir de hastanenin bugünkü haliyle şehir içinde trafiği yoğunlaştırdığından bahsediliyor. Hastane taşındığında da, yoğunluk başka yöne kaymış olmayacak mı?
Başhekim Bey’in anlattığına göre mevcut projeye Sağlık Bakanı ile Sami Güçlü Bey’den başka kimse sahip çıkmıyormuş. Burası Türkiye, bakana rağmen de iş yapılır. Demek ki konu başka mecralara kaydırılmak üzere…
Mesele, Konya’nın ve halkın zarar görmemesidir. Teşkilatta bahsedilen suskunluk pek hayra alâmet değil. Meseleler konuşula konuşula çözülür. Yapılmak istenenler açık açık anlatılmalı bir oldu bitti ile karşılaşılmamalıdır.
Başhekimin bahsettiği bir de rant elde etme ithamı var. Esas bu itham kafaları karıştırıyor. Kimdir rant elde etmek isteyenler? Şehir merkezinde böyle geniş bir alan bazılarının iştahını kabartmış olabilir. Eğer işin içinde böyle bir düşünce varsa bu, daha da vahimdir. Esas üzerinde durulması gereken mesele budur.
Asla kimseyi itham etmek gibi bir niyetimiz yok. Meseleye halk, sivil toplum kuruluşları ve siyasiler sahip çıkmalı, Konya ve halk için doğru olan ne ise o yapılmalıdır. Herkes eteğindeki taşı dökmeli kim ne biliyor, neyi savunuyorsa ortaya koymalıdır. Yüz yılı aşkın bir zamandan beri hizmet veren böyle önemli bir kurum kimsenin ihtirasına ve keyfine kurban edilmemelidir.
Hoşça kalın…
Anlatılanlara göre yeni bina için bir kısım tahsisat da gelmiş. Ama inşaat bir türlü başlatılmıyormuş. Kimler engelliyor belli değil. Anlaşılan o ki, Hastanenin bütünüyle Beyhekim kompleksine taşınması söz konusu.
Bu kadar mesafe alınmışken yeniden geriye dönüşün sebeplerini anlamak mümkün değil. Bugün hastanenin ortalama 800 acil, 3000 civarında da muayene müracaatı varmış. Böyle bir yoğunluğun başka yerlere yönlendirilmesinin, yüz yılı aşkın bir tarihe sahip, halkın yardımları ile bu hale gelen bir kurumun yok edilmesinin ve bir oldu-bittiye getirilmesinin doğru olmadığını düşünüyoruz.
Halk yaya, en fazla bir vasıta ile Numune Hastane’sine ulaşırken, hastane Beyhekim’e taşındığında iki üç vasıta ile ulaşmak mecburiyetinde kalacaktır. Halk için bu büyük bir külfettir.
Bir de hastanenin bugünkü haliyle şehir içinde trafiği yoğunlaştırdığından bahsediliyor. Hastane taşındığında da, yoğunluk başka yöne kaymış olmayacak mı?
Başhekim Bey’in anlattığına göre mevcut projeye Sağlık Bakanı ile Sami Güçlü Bey’den başka kimse sahip çıkmıyormuş. Burası Türkiye, bakana rağmen de iş yapılır. Demek ki konu başka mecralara kaydırılmak üzere…
Mesele, Konya’nın ve halkın zarar görmemesidir. Teşkilatta bahsedilen suskunluk pek hayra alâmet değil. Meseleler konuşula konuşula çözülür. Yapılmak istenenler açık açık anlatılmalı bir oldu bitti ile karşılaşılmamalıdır.
Başhekimin bahsettiği bir de rant elde etme ithamı var. Esas bu itham kafaları karıştırıyor. Kimdir rant elde etmek isteyenler? Şehir merkezinde böyle geniş bir alan bazılarının iştahını kabartmış olabilir. Eğer işin içinde böyle bir düşünce varsa bu, daha da vahimdir. Esas üzerinde durulması gereken mesele budur.
Asla kimseyi itham etmek gibi bir niyetimiz yok. Meseleye halk, sivil toplum kuruluşları ve siyasiler sahip çıkmalı, Konya ve halk için doğru olan ne ise o yapılmalıdır. Herkes eteğindeki taşı dökmeli kim ne biliyor, neyi savunuyorsa ortaya koymalıdır. Yüz yılı aşkın bir zamandan beri hizmet veren böyle önemli bir kurum kimsenin ihtirasına ve keyfine kurban edilmemelidir.
Hoşça kalın…