Nostalji Olan 1923 - 1943 Seçim Günleri

Ahmet Güldağ

Değişen Bir Şey Var mı?” yazıma genç ve öğrenci olduğunu tahmin ettiğim Sayın Nedim Akyüz rumuzlu İzmirli okuyucumuzdan E-Mail aldım.

Sayın okur “Ahmet Amca sık sık yazdığınız nostaljileri dikkatle izlememle geçmiş tarihlerde neler olduğunu…

Bir tarih kitabından ziyade, yaşamınızı anlatmanızla tarihçilerin girmediği olayları anlatmakla daha bir faydalı olduğunuz kanısındayım. 

Bu bakımdan belki evvelce anlatmış olabilirsiniz ama benim okuma imkânım olamayan bilhassa cumhuriyetin kurulduğundan demokrasiye geçiş olduğu söylenen 1950 yılına kadar seçimler nasıl yapılıyordu? Partiler neler anlatıyor ve halk nasıl bir hareket içinde oluyordu?

Lütfen bunları anlatırsanız memnun etmiş olacaksınız saygı ve selamlarımla.” Diye bildirimde bulunuyordu.

***

Okuyucuların isteğini yerine getirmek şiarımdandır.

Her ne kadar yıllar evveli bu konulara değindimse de seçim maili içinde bulunmamızla bir defa daha yazmak suretiyle hem okurumuzu hem de nostaljide olanları bilmeyen genç neslin de öğrenmesine hizmet etmek isterim.

***

Nostaljide ki seçimleri üç kısma ayırmak lazım.

Tek parti devri olan 1923 – 1943 arası

1944 – 1948 arası. Demokrasinin başlangıcı

1949 – 1950 arası. Demokrasinin yerleşimi.

***

Bunların hepsi bu günkü köşeye sığmaz. Bu bakımdan sırasıyla girmiş olalım.

***

1923 – 1944 yılları arası tek parti idaresi altında olmuş. Partinin adı Cumhuriyet Halk Fıkrası iken sonra Cumhuriyet Halk Partisi ismini almış.

Bu yıllar arasında. Fethi Bey liderliğinde Kâzım Karabekir ve Ali Fuat Paşalarla “Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası” adıyla muhalif bir parti kurmalarıyla partinin genel başkanı. Fethi Bey 22 Kasım 1924'te Başbakanlığa getirilmiş.

Böylece iki siyasi parti olmuş ama üç ay yaşayabilmiş.

Üç ay sonra Doğu'da Şeyh Said isyanının patlak vermesi üzerine Mart 1925'te hükümet istifa etmiş ve İsmet Paşa yeniden başbakan olmuş..

Aynı gün ilan edilen “Takrir-i Sükûn Kanunu” ile ülke çapında muhalefet susturularak Terakkiperver Fırkası kapatılmış.

***

9 Ağustos 1930'da Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’nın talimatıyla büyük elçilikten istifa eden Fethi Bey yeniden “Serbest Cumhuriyet Fırkası” adı ile parti kurarak partinin Genel başkanı olmuş. Gümüşhane Milletvekili olarak tekrar Meclise girmesi de sağlanmış..

Partiye o zamanlar genç olan Rahmetli Adnan Menderes de girmiş ve Atatürk’ün de bulunduğu Aydın kongresinde ki konuşmasıyla, Atatürk’ün dikkatini çekerek “Bu çocuğa dikkat edin” demiş.

Kurulan bu partiye İzmir Mitinginden sonra halkın büyük itibar göstermesi sonucu…

CHP hükümeti tarafından altmışlı yıllar sonrası başlayan “İrtica geliyor” damgası ile partilerin kapatıldığı gibi o zamanlarda da…

Serbest Cumhuriyet Fıkrası için “irtica yanlısı bir harekete dönüşmeye başladığı” suçlaması başlamış.

Bunun üzerine, Atatürk'ün talimatıyla 17 Kasım 1930'da Fethi Bey partisini feshedince 1944 yılına kadar CHP tek parti ve iktidar olarak devam etmiş olduğu görülmekte.

***

Buraya kadar olan kısım tarihî araştırmalarımdan öğrendiklerimdir.

Şimdi gelelim 1930 yıllardan sonraki yaşamım içinde gördüğüm seçim oluşumlarına ve halkın düşüncesine.

Halk kendi işinde gücünde idi. parti ve siyaset hiç konuşulmuyordu. Sadece CHP’nin altı ok bayrağı ve kaideleri ilk ve ortaokullarda ders oluyor ezberletiyordu. Seçim zamanı bile suskunluk vardı.

***

“İki dereceli seçim” denilen sistemle adaylar halkın oyuna sunulmakta. Böylece Milletin İradesi(!) tecelli ediyor denilmekte ise de…

Seçim şeklinin esaslarına baktığımız zaman pek de bağdaşmadığı kanaatine varmaktayız.

Bendeniz çocuk yaşımda 1939 seçimini bizzat müşahede etmiştim.

***

Yer Konya, Hadim İlçesi Gaziler Köyü İlkokulu. Sandık başkanı Rahmetli Öğretmen Babam, Muhtar ve İhtiyar heyeti üyeleri.

Sandık yanında ince uzun bir kâğıda iki isim yazılmış. Bu isimler ora eşrafından okuma bilenler. Başkaca bir kâğıt yok. Sadece oy atanlardan imzası veya parmak baskısı alınacak seçmenlerin listesi.

Aladağ vadisi. Dağların yamaçlarında ki köyler, aşağıda Göksu Deresi akmakta.

Bu vadide beş hatta on km’lik aralıkta okulu olmayan köyler. Yelmez, Yağcı, Yukarı ve Aşağı Eşenler, Armutlu ve Hamzalar Köyü kadınlı erkekli seçmenler. İki Jandarma eşliğinde yaya olarak okulu olan köylere gelecek oylarını kullanıp imzalayıp gidecekler.

Bu günün vasıtaları ne gezer. Yaya veya bazıları katır ve merkeplerine binmiş olarak Gaziler İlkokulu’nda ki seçim sandığına oylarını vermeye iki Jandarma eşliğinde gelmiş oluyor, işi biten geriye Jandarmasız dönüyor.

***

Bendenizde babamın yanındayım. Tabii ki seyrediyorum. O çocuk aklımla babama söylediğim söz halen belleğimde.

“Baba; Madem yazılı şu kâğıdı atacaklar. Bu kadar kadın erkek dağ dere inip çıkarak bu zahmetli yolculuğu yapmalarına ne gerek var? Bunların sayısı ne kadarsa köylerinde imzalattırıp o kadar oyu siz sandığa kordunuz.”

Babamın ise “Hükümetin işine senin aklın ermez” deyivermişti..

***

Bu gün düşünüyorum da nasıl iki dereceli idi diye? Devamına bakarsanız üç dört dereceli bile oluyor.

Çeşitli yerlerde ki halkın attığı belirli isimler de seçilenler ilçelere gidiyor.

Orada da yine, iki kişinin adı yazılı tek pusulayı sandığa atıyorlar.

Bu şekil seçilenlerde toplanıp ildeki Ankara’da hazırlanmış isimleri havi oyları, sandığa atarak Mebus seçimini tamamlıyorlardı!).

***

Al gülüm ver gülüm ne güzel demokratik seçim olmakta!.

Bu şekil iki dereceli seçim, 1944 yılına kadar tatbik edildi.

***

Bu dönem sonrasını da gelecek yazımda izleriz inşallah…

***

Sağlık esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.