Türkiye’de ve Konya’da son günler ile aylarda ilgi çekici, çok dikkate değer ve enteresan şeyler oluyor. Ülkemizde gündem neredeyse saat başı, günlük ve haftalık olarak değişiyor. Takip etmeye vakit bile yetişmiyor.
Türkiye jeostratejik ve jeopolitik konumu itibariyle elbette büyük öneme sahip. Herkesin gözüne batan bir coğrafyada, kıtaların birleştiği, suların birbirine kaynaştığı bir mevkide. bir başka ülke var mıdır?..
Memleketi güzel olanın başı kara bulut ve dumanlardan hiç kurtulur mu?
İsterseniz mevzuya Konyaspor’dan başlayalım. Kamuoyunda yer alan haber şöyle: “Tümosan Konyaspor, Kayacık Tesisleri’nin isim sponsoru olarak Unilever ile anlaşma imzaladı. Daha önce Gazze’de yaşanan saldırılara tepki gösteren Konyaspor Kulübü’nün böyle bir sponsorluk anlaşmasına imza atması, eleştiriyle karşılandı. Konyaspor'un, "boykot" listesinde bulunan bir markayla sponsorluk anlaşması imzalaması ise tepki çekti.”
Spor yazarı Latif Demirtaş, “Konyaspor bu şehrin takımı değil mi?” başlıklı yazısında, tepkisini şöyle dile getirmiş: “Gazze'ye olan desteği ile bilinen Konyaspor’un böyle skandal bir anlaşmaya imza atması, bundan önce yapılan iyi çalışmaların, oluşturulan Gazze kamuoyunun, verilen desteklerin hepsini anlamsız kıldı, aldı çöpe attı. Çok kötü bir imaj çizildi anlamsız bir şekilde…”
Unilever’in Konya’da biri dondurma, diğeri ev ve kişisel bakım ürünleri olmak üzere iki fabrikası var. İngiltere merkezli olan şirket, Türkiye’de yiyecekten içeceğe varıncaya kadar 70’ye yakın ürünü üretip pazarlıyor. Unilever Global CEO’su Paul Polman, 2017’de Konya’da Ev ve Kişisel Bakım Ürünleri fabrikasının açılışında yaptığı konuşasında “Biz Türkiye’de artık toplumun DNA’sına işlemiş durumdayız” demişti. İnsanın aklına hemen “Toplumun DNA’sına acaba ne işlendi?” sorusu geliyor.
İNSAN BOZULUNCA NELER OLUYOR?
Konya Kitap Günleri’ndeki sohbetinde, Büyük Selçuklu Devleti ve Türkiye Selçuklu Devletiile Osmanlı Devleti’nin “adalet” üzere kurulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Caner Arabacı, özetle şu ifadelere yer vermişti: “Yeryüzünde adaletin olmadığı, huzurun, güvenin olmadığı yerde devlet olmuş kaç para eder? Günümüzde dünyanın en büyük devletleri “en büyük aşağılık devletler” konumunda. Yani Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa bir kâtil sürüsünün peşine takılmış, İsrail’in. O katil sürüsünün peşinde katliam yapmayı destekliyor, silah aldırıyor, besliyor. Katliama devam ediyor. Bütün dünya da seyrediyor. Bizde saymakla meşgulüz. 15.000’i çocuk, şu kadarı bebek, şu kadarı kadın İsrail’in katliamının çetelesini tutmakla meşgulüz. Ya ne biçim bir dünya. Dünya tarihine bu yönden baktığımızda, dünya, bu kadar rezil bir konuma hiç düşmemişti. Dünya bu kadar rezil, bu kadar aşağılık bir duruma hiç düşmemişti.”
Konya ve Konyaspor, tarihinde bu kadar rezil bir duruma hiç düştü mü?
Araştırın bakın bakalım karşınıza çıkacak kelime hep “hayır” olacaktır. Yeryüzünde 122 devlet kuran Türklerin tarihini incelediğinizde, Selçuklu’ya baktığınızda; yeryüzünde adaleti sağlamak için devlet kurdukları görülecektir. Selçukluların Sünni İslâm’a bağlı ve Hanifi Müslüman olduklarını söyleyen tarihçi yazar Caner Hoca, diyor ki “Tuğrul Bey’in ve Alparslan Gazi ile oğlu Sultan Melikşah’ın ilk yaptıkları iş, sabah namazından sonra Adalet Divânı’na durmak olur. Adaleti tesis etme yolunda devletin çok güçlü generallerinin, ordu komutanlarının, ileri gelenlerinin cezalandırıldığı divan toplantıları var.” diyor.
En büyük özelliği bilgiyi saklamak olan insan DNA’sı bozulunca, hücreler zayıflayıp kötü maksatlı virüslerin saldırılarına maruz kalınca; neler olmuyor ki…
İnsan bozulunca, adalet de bozuluyor..
İnsan bozulunca, güven ve huzur da bozuluyor..
İnsan bozulunca, dışarıda İsrail bebekleri acımadan katlederken, içeride silahsız Yenidoğan Mafyası, bebekleri canice öldürüyorlar. Çok geçmeden onların yerini silahlı terörist câniler alıyor.
40 yıldır bölücü terörü bitiremeyen bir devlet aklı hiç olur mu? Bebek katili teröristbaşı, İmralı’dan ‘Umut Hakkı’yla çıkarılarak TBMM’de konuşturulmasına izin vermek, konuşmasını sağlamak hangi devlet aklı ile bağdaşır? Kürtlere eşit yurttaşlık hakkı vereceklerini söyleyen ana muhalefet partisi başkanı Özgür Özel, “Kendine ait hissetmeyen Kürtlere, T.C. Devleti sahibi olmayı teklif ediyorum” diye teklifte bulunabiliyor.
Neler oluyor derken…
Toplumun sinir uçlarını germek için her yola başvuruluyor.
Neler oluyor derken…
Sağ gösterip sol vuranlar erken seçimin yolunu açmış oluyorlar.
Neler oluyor derken…
1999’da rollerini çok iyi oynayanlar, 2024’de de nüans farklarıyla aynı rolü tekrar sahneye koyuyor…
Memlekette iyi şeyler olmuyor. Ülke hızla Hükümet Krizine doğru sürükleniyor…
Bizi rahatsız eden ise, Amerika’nın, Türkiye’deki ve bölgedeki İsrail politikalarını net bir şekilde uyguluyor olmasıdır.