Konyaspor-Galatasaray maçını tribünden izledi. Her yıl Konyaspor’un maçlarına geleceği sözünü veren Skubic, hem sözünü tuttu hem de taraftarlarla hasret giderdi. Konyaspor’da 7 yıl futbol oynayarak, kulüp tarihinin en uzun süre forma giyen yabancı futbolcu unvanını elde ederek, Konyaspor’un efsanesi haline Nejc Skubic, geçen yıl verdiği sözü tuttu. Merhaba Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Slovenyalı efsane futbolcu Nejc Skubic, yeni hayatını da anlattı. Konyaspor’da 7 yıl futbol oynadığını hatırlatan Skubic, “7 yıl boyunca çok güzel anılarımız da oldu, kriz zamanları da yaşadık. Kupalar kazandık, Avrupa kupalarına katıldık. Başarıların yanı sıra bazı sorunlar da yaşadık. Ama Konyaspor’un ve taraftarların benim hayatımda özel bir yeri olmaya devam edecek” dedi.
SPORTİF DİREKTÖRLÜK DÜŞÜNEBİLİRİM
Konyaspor’da futbola veda ettikten sonra uzun bir seri futbolun dışında kalmak istediğini kaydeden Skubic, şunları söyledi: “Şu an için futbolla ilgili bir planlarım yok. Ama ilerleyen yıllarda sportif direktörlük olursa düşünebilirim. Teknik direktörlük gibi bir konuyu ise hiç düşünmüyorum. Şu an için restoran ve turizm işine odaklandım. Zaman zaman Slovenya televizyonlarına yorumcu olarak davet ediyorlar. Ama her zamanda katılamıyorum. Çünkü; işlerim çok yoğun oluyor ve Sloven ligini tam anlamıyla takip ediyorum.”
KONYASPOR MAÇLARINI TAKİP EDİYORUZ
Kendisinin ve oğlu Lan’ın Süper Lig’deki karşılaşmaları takip ettiğini ifade eden Skubic, “Oğlum Lan Süper Lig’deki tüm maçları takip ediyor. Türk ligine büyük ilgi duyuyor. Konyaspor’un yanı sıra Çaykur Rizespor maçlarını da izliyor. Lan şu an futbol okuluna da gidiyor. Çok güçlü bir sol ayağı var. İleride kendine nasıl bir kariyer belirler bilemiyorum. Kendi tercihi olacak” diye konuştu.
KONYASPOR TARAFTARI BENİM İÇİN ÇOK ÖZEL
10 ay sonra yeniden Konya’ya geldiğini ve Konya’da çok güzel karşılandıklarını belirten Skubic, şunları söyledi: “Taraftarların ilgisi beni ve ailemi hep mutlu ediyor. Konya ziyaretimde insanlar beni durdurup fotoğraf çektiriyor. Beni hala hatırlamaları ve insanların kalbinde güzel bir izlenim bırakmam benim için futboldaki başarımdan daha önemi. Konyaspor taraftarı benim için her zaman çok özeldir. Onların beni ve ailemi ne kadar sevdiğini çok iyi biliyorum. Konyaspor’un maçlarını önümüzdeki senelerde de gelmeye devam edeceğim. Konya’ya en azından yılda bir defa gelmeye çalışacağım. Konyaspor’un maçlarını kendi evimde takip etmeye devam ediyorum. Taraftarlarımızı her zaman özlüyorum.
TARAFTARLAR SKUBİC ŞANS GETİRDİ DEDİ
Konyaspor-Galatasaray maçına çok farklı duygularla stadyumda yerimi aldım. Bir taraftar olarak maçı izledim. Ama kendimi yeniden o sahada olmayı hayal etmedi. Güzel bir anı oldu benim için. 10 maç sonra Konyapor’un kazanması beni çok mutlu etti. İnsanlar bize hep yağmur hem galibiyet getirdiniz diye espri yaptı. Biz sadece taraftarız ama sahadaki arkadaşlarımızın ve teknik ekip başarının mimarlarıdır her zaman.”
HER YIL KONYA’YA GELECEĞİNİN SÖZÜNÜ VERMİŞTİ
Konya’da çok güzel dostluklar edindiğini dile getiren Skubic, “Konyaspor’da 7 sezon futbol oynadım ve bu takımda jübileyi yaptım. Eşim ve ben bu şehirde güzel dostlar kazandık. Oğlum Lan ve Maj Konya’da büyüdü, Konya’da kreşe gittiler. Aylar öncesinden planlanmış bir Türkiye ziyaretimiz vardı. Gaziantep-Konyaspor maçına gidecektik. Maalesef depremin ardından Gaziantep ligden çekildi. Biz de Konyaspor-Galatasaray maçını izlemek ve dostlarımızı ziyaret etmek için Konya’ya gelmeye karar verdik. Konya’ya bu defa bir turist ve bir Konyaspor taraftarı olarak geldim. Konyaspor’un haftalardan sonra galip gelmesi de bizi çok sevindirdi. Oğlum Lan maç boyunca Konyaspor’a destek verdi. Konya’da nostaljik bir maç akşamı yaşadık. Ambiyans muhteşemdi. Taraftarların hazırladığı koreografiler çok anlamlıydı. Önceki senelerde kazandığımız galibiyetler hala aklımda. O galibiyetler benim ve ailem için çok güzel bir anı olarak kaldı.”
EFSANE KADRO İSTANBUL’DA BULUŞTU
İstanbul’da eski takım arkadaşları ve Teknik Direktör Aykut Kocaman ile de buluşan Skubic, “Türkiye’ye geldiğimde İstanbul’da 4-5 gün kaldım. Eski takım arkadaşlarım Amir Hadziahmetovic, Dany Miloseviç’in yanı sıra teknik direktörümüz Aykut Kocaman, Yardımcısı Fahrudin Ömerovic ve Konyaspor’un eski menajer Seçkin Özdil ile birlikte yemek yedik. Eski günleri konuştuk. Çok samimi bir ortamdı. Yemekten sonra eski takım arkadaşlarımızdan Selim Ay, Ali Çamdalı, Jagos Vukovic ve Barry Douglas ile görüntülü görüşmeler yaptık. 2016-2017 sezonundaki efsane kadro ile iletişimimiz hala devam ediyor. Teknik Direktörümüz Aykut Kocaman’ın hayatımda çok ayrı ve özel bir yeri var. Aykut hocayı ailemden birisi gibi görüyorum. Yemekte bir araya gelmek çok güzeldi. Amir’in Beşiktaş’ta futbol oynamasından da gurur duyuyorum. Amir çok karakterli ve yetenekli bir futbolcu.”
MERHABA ŞEHİR’E TAM NOT VERDİ
Merhaba Şehir’in Konyaspor özel sayısını da inceleyen Nejc Skubic, şunları kaydetti: “Gerçekten çok güzel bir dergi olmuş. Konyaspor ile ilgili harika bir eser olmuş. Bu dergiyi kütüphanemde bir ömür boyu tutacağım. Oğlum Lan biraz Türkçe biliyor. İleride büyüdüğü zaman okuyacağından şüphem yok. Merhaba Gazetesi ekibini böyle bir güzel eser hazırladığı için tebrik ediyorum.”
DEPREMZEDELER İÇİN ANLAMLI DESTEK
Depremzedeler için iki adet imzalı formasını da bağışlayan Skubic, “Türkiye’nin 10 şehrinde yıkıma neden olan depremi duyduğum zaman çok üzüldüm. Türk insanının yaşadığı trajediyi görünce çok derin bir üzüntü yaşadım. Çünkü; bu ülkede çok güzel günlerimiz geçti. Türkler
çok cana yakın ve geniş yürekli bir millet. Gaziantep, Hatay gibi şehirlerde defalarca bulundum. İki şehrin takımlarıyla da maçlarımız oldu. Dostum Marko Jevtovic de Gaziantep’te futbol oynuyordu. Eşim Jusa ve ben Türkiye’deki yardım kuruluşlarına ve AFAD’a bağışta bulunduk. Koleksiyonumda bulunan iki adet imzalı formamı da bağışladım. Türkiye benim ikinci ülkem. Türk halkının yaşadığı bu acı olay sanki kendi ülkemde yaşanmış gibi hissettim. Depremde hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Türk halkı çok güçlü bir karaktere sahip ve ülkelerini çok seviyor. Depremin yaralarını en kısa sürede saracaklarına inanıyorum.”
İBRAHİM BÜYÜKEKEN