Konya Aydınlar Ocağı, Salı Sohbetleri’ni Ramazan-ı Şerîf ayının manevi atmosferine uygun olarak düzenleyerek oruç, zekat ve bu mübarek ayda ele alınması, gündeme gelmesi gereken konulara hasretti.
Konuşmacı Hadis ve Fıkıh Uzmanı Muammer Koşdaş Hoca, Allah Resulü Muhammed Mustafa (S.A.V)’nın oruç ibadetiyle ilgili sözlerini hatırlatarak şunları dile getirdi:
“Oruç, samimi bir ibadetin tezahürüdür. Ebu Ümâme (r.anh)’dan rivayetle: “Ey Allah'ın Resülü dedim, bana öyle bir amel emret ki (yaptığım takdirde) Allah beni mükâfatlandırsın ”
“Sana dedi, orucu tavsiye ederim, zira onun bir eşi yoktur ”
Sehl İbnu Sa'd (r.anh) rivayet ediyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır Oradan sadece oruçlular girer Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez ” Buhari, Tirmizi'nin rivayetinde şu ziyâde var: “Oraya kim girerse ebediyyen susamaz ”
Orucun aynı zamanda günahlara ve şeytanın vesveselerine karşı insana kalkan görevini yerine getirdiğini ifade eden Muammer Koşdaş Hoca, “Nefsin terbiyesi ancak oruçla mümkündür.
Oruç, sabrın en güzel göstergesidir. Oruç kalbe güzellik kazandırır ve takva elbisesini giydirir.
Oruç, aynı zamanda insan bünyesinde yıllık bakım ve onarımdır. Garip guraba ile fakirlerin halini anlamak, ancak oruç tutmakla olur. Tok yatan kişi, açın halini nasıl anlasın” dedi.
Peygamber Efendimiz’in, Cebrail Aleyhisselam’ la Ramazan gecelerinde konuşarak karşılıklı mukabele okuduklarını ifade eden Koşdaş Hoca, oruçta riyakârlığın olmayacağını belirterek sözlerini şu hadis-i şerîfle tamamladı:
Allah Teâla bir hadis-i kudside şöyle buyurmuştur: “Oruç sırf benim içindir, ben de onu (dilediğim gibi) mükâfaatlandıracağım Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini terk etti.”