Bir Yahudi'nin cenazesi geçtiği zaman saygıdan ayağa kalkan, güvercini ölen çoçuğa taziye giden bir Peygamberin ümmetiyiz..."Komşusu açken tok yatan bizden değildir" diyen bir Peygamberim ümmeti maalesef "Komşusu yanarken oh" der hale gelmiş durumda...
**
Dünyanın en merhametli en şefkatli milletiydik bir zamanlar. Düşmanının bile ölüsüne saygı duyan, savaştığı düşman askerleri için mezarlıklar yaptıran bir toplum nasıl oldu da komşu bir ülkede çıkan orman yangınından dolayı mutlu olabiliyor..
**
100'den fazla insan yangında can vermiş, aralarında küçük çocuklar ve bebekler de var. Binlerce hayvan telef olmuş, ağaçlar kül olmuş. Sadece Yunanistan'ın değil tüm dünyanın ciğerleri yandı...Türkiye'nin yardım talebini reddeden Yunanistan hükümeti de bu insanların ölümünden sorumlu...
**
Birileri sosyal medyada bir ülkenin yaşadığı ızdıraptan dolayı mutluluğunu dile getiriyor. "Beter ol diyor, hepiniz yanarak ölün" diyor.. Böyle bir davranış Türk'e bir Müslüman'a en önemlisi insan evladına yakışmıyor dediğimiz zaman "Kıbrıs" diyorlar, "İzmir" diyorlar...
**
Doğru; komşumuz Yunanistan'la tarih boyunca savaşlarımız oldu, büyük travmalar yaşandı. Barış zamanı da oldu. Hala politik sorunlar yaşanıyor aramızda. Politikacıların ektiği nefret tohumlarının yeşerdiğine şahit oluyoruz...
**
1000 yıldır bu topraklarda birlikte yaşadık bu insanlarla. Dinimiz, dilimiz, ırkımız farklı olabilir ama kültürümüz yakın. Farklılıklarımız nefret etmek için bir neden değil. Onların yanarak ölmesine sevinecek bir durum değil...
**
Bir zamanlar Konyaspor'da teknik direktörlük yapan Rum kökenli milli futbolcumuz Lefter Küçükandoyadis ligi bu yıl..Lefter öldüğü zaman tüm Türkiye üzülmedi mi? Bir zamanlar tribünlerde "Ver Lefter'e yaz deftere, bitti kalem, doldu defter" bu marşlarla inliyormuş...
**
Lefter, hayatta olsaydı ve bugünleri görseydi zaten kahrından ölürdu. Yaşanan doğal bir afet karşısında nasıl mutlu olabilecek kadar acımasız olabiliyoruz. Komşu bir ülkenin yardım talebini reddedecek kadar düşmanlık besleyen Yunanistan hükümetine halkı hesap sormalı...
**
Ama insanların yanarak ölmesinden mutluluk duymak şerefsizliktir. Hangi milletten olursa olsun farketmez. Türk, ister Alman ister Yunan. Kötü millet veya iyi millet yoktur. İyi insanlar ve kötü insanlar vardır. Bunu böyle bilin...
**
Facebook ve twitter profillerinde Evlad-ı Osmanlı yazan, ama kaleminden nefret akan bazı insan kılıklı troller görüyorum. Sizden ne Osmanlı torunu olur ne de insan. Fatih'in, Yavuz'un, Kanuni'nin, Osman Gazi'nin kemiklerini sızlatıyorsunuz...
**
Övündüğünüz Osmanlı Devleti 600 yıl boyunca dünyaya adalet dağıttı. Tebaasına merhametle davrandı. Zulme uğrayan toplumların din, dil, ırk ayırt etmeden yardımına koştu...
**
-Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettiğinde herkesi kucaklamıştı. Bosna'yı fethettiğinde tüm halklara dini özgürlük garanitisi verdi...
-Ecdadımız 1492 İspanya'da zulme uğrayan Yahudilere kucak açtı. Bu insanları Selanik ve İstanbul'a yerleştirdi.
-Ruslardan kaçan Katolik Polonyalı göçmenler Osmanlı'ya sığındı. Onların torunları şimdi İstanbul'da Polonezköy'de yaşıyorlar.
-Rusya'da savaşmayı rededen Ortodoks Malakanlar isimli topluluk Kars'a sığındı. Hala mezarları durur..
-Ruslardan kaçan İsveç Kralı Demir Sharl, Osmanlı'ya sığındı.
-Macar Prensi 2. Rakoczi, Avusturya zulmünden Osmanlı'ya sığındı. Yaşadığı ev hala Tekirdağ'da durur...
-Zulme uğrayan Çerkezler, Boşnaklar, Pomaklar, Arnavutlar hep Osmanlı'nın merhametine sığındı...
-2011 yılından bu yana 4 milyon Suriyeli ülkemize sığındı. Binlerce Iraklı, Afganistanlı, Somalili Türk milletinin şefkatli kollarında huzur buldu...
**
Yukarıda saydıklarım sadece bunların bir kısmı. Türk milleti tarih boyunca düşmanına bile kucak açmış bir halktır. Ülkeler arasında savaşlar olur, barış zamanları olur. Ama insanlık her zanan farklıdır. Acıları paylaşmak insani bir görevdir...
**
Önce insan olun insan. Gerisi zaten gelir. İnsan olduktan sonra Evladı Osmanlı da olursun, dindar insan da. Ama insan değilsen, insani duygular içinde yoksan et yığınından başka hiçbir şey olamazsınız... Orman yangını bir kere içimizdeki nefret ateşi ise her gün öldürüyor.. Bu coğrafyanın nefret değil sevgi iklimine ihtiyacı var...