Milli Görüş Hareketinin lideri Prof. Dr. merhum Necmettin Erbakan Hoca'nın dava arkadaşlarından Necip Alkan vefat etti. 75 yaşında ve 2 çocuk babası olan Alkan'ın vefatı sevenlerini ve camiayı üzdü. Merhumun cenazesi, Parsana Camii'nde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Musalla Mezarlığı'na defnedildi.
Cenaze namazına; Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, Genel İdare Kurulu Üyesi Hasan Hüseyin Öz, Milli Görüş’ün Konya’daki önemli isimlerinden Ali Güneri, Devlet Eski Bakanı Teoman Rıza Güneri, AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Saadet Partisi Konya İl Başkanı Avukat Hasan Hüseyin Uyar, il başkan yardımcıları, ilçe başkanları, Merhaba Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıkulak, Meram Belediyesi Eski Başkanı Veysel Candan, KOSKİ Genel Müdürü Ercan Uslu, İl Müftüsü Ahmet Poçanoğlu, Selçuklu İlçe Müftüsü Nusret Karabiber, ASKON Şube Başkanı Yakup Yıldırım, Konya Tabip Odası Başkanı Seyit Karaca, Alkan ailesinin akrabaları, yakınları, sevenleri, dostları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, partililer ve çok sayıda kişi katıldı. Merhumun cenaze namazını Elmas Kur'an Kursu Müdürü Yöneticilerinden Nuh Yeniay kıldırdı.
“NECİP ABİ TAM BİR DAVA ADAMIYDI”
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, dava arkadaşı Necip Alkan'ı Merhaba Gazetesi'ne anlattı. Yalman, merhumun çok fedakâr bir insan olduğunu söyledi. Kendisi ile çok yaşanmışlığının olduğuna vurgu yapan Yalman, hatıralarından da bahsetti. “Necip kardeşimiz çok korkusuzdu ve dava için çok koştururdu” diyen Yalman, şunları kaydetti: “ 1995 yılının Aralık seçiminde Milletvekili adayıydım. Necip abi aynı zamanda iyi bir organize ruhuna sahipti. Müthiş bir fırtına vardı. Bütün dükkânlar kapalıydı. Necip abi bizi aracın içine bindirdi ve yine de el sallattırdı. 'Dükkânlar kapalı olsa da belki birisi evinin perdesinin arkasından bakar, siz yine de el sallayın' derdi. Rahmetli hocamız da Necip abiyi çok severdi. Hocamız bir gün Konya'ya geldi. Necip abiye 'Necip, bizi Nalçacı Caddesi üzerinden, Valiliğe götür' dedi. Konvoyun başına Necip abi geçti. Necip abi de hocanın dediği yerin tam tersinden Muhacir Pazarı'nın oradan bizi Valiliğe götürdü. Öyle de bir adamdı. Organizeye katkı sağlayacak ne varsa hepsini de düşünürdü. Kendisi davamızı sonradan öğrenmesine rağmen, davada kusursuz bir insandı. 1989 yılında Alaaddin Tepesi sarhoşların yeriydi. Yanlış işler çok dönüyordu orada. İhale ile çay bahçesini aldı ve orayı mis gibi yaptı. Gençleri yanlış alışkanlıklarından kurtarmak için mücadele verdi. Bunları yaparken de sadece Allah rızasını gözetiyordu.”
HERKES HAYIR İLE YAD ETTİ
Necip Alkan ile 40 yıl boyunca neredeyse hiç ayrılmadan davaya hizmet eden Halil İbrahim Dağ da merhumun çok saf ve temiz yürekli bir mücahit olduğunu ifade etti. “Necip kardeşimin sadakâti çok fazlaydı” diyen Dağ, “Hastalandığından beri gözüm de kulağım da hep Necip'teydi. Necip ile rahmetli Erbakan Hocamıza da çok yakındık. Allah, rahmet eylesin” şeklinde konuştu. AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun da “Necip abimiz tam bir gönül ve dava adamıydı. Mücadele etmeyi çok severdi. Yüreği çok temiz bir insandı. Bugün, onu sevenleri yalnız bırakmadı. Kendisi arkasından hoş bir sadâ bıraktı” dedi. Saadet Partisi Konya İl Başkanı Avukat Hasan Hüseyin Uyar da şunları kaydetti: “Necip amcamız küreselleşmeye karşıydı. Avrupa Birliği'ni şiddetle reddederdi. 'Banane Amerika'dan, banane İsrail'den' derdi. Ömrünü davaya adamıştı.” İl Müftüsü Ahmet Poçanoğlu da merhum Necip Alkan'ın hem kendi evlatlarını hem de ümmetin evlatlarını hayırlı yetiştirmek için gayret gösterdiğini ve derdinin hep ümmet olduğunu aktardı.
“ERBAKAN HOCAYI GENÇLİK YILLARIMDA TANIDIM”
Merhum Necip Alkan, kendi dilinden kendini Merhaba Gazetesi'ne de anlatmıştı. Rahmetli Alkan, şu ifadeleri kullanarak, kendini tanıtmıştı: “İsmim Necip Alkan, Erzurum'da doğdum. Konya'da büyüyüp, Konya'da yaşamaya başladım. Yaşım 70'in üzerinde. Gençlik yıllarımda Erbakan Hoca'mı tanıdım. Onu tanıdıktan sonra onun davasının bir neferi oldum. Yılmayan, vazgeçmeyen, çok kişi tarafından kırılmasına rağmen kimseyi kırmayan bir adam olan Erbakan'ın bu kutlu davasında ona biraz yardımcı olabilmişsem, ne mutlu bana...”
EMRE ÖZGÜL