Futbol yine karıştı.. İki büyük kulüp, Federasyonda karşı cephe aldı.
Konyaspor cephesinde görüntü net değil.. Gidiş iyi değil. Ama ümitlerde bitmedi.
Ama gelin görün ki, sıkıntılar bitmiyor..
Teknik direktör Yılmaz Vural, Milli takımlar teknik direktörü Guus Hidding’in toplantısına gidiyor, ancak hava koşullarını öne sürerek, takımın kendisine en çok ihtiyacı olduğu bir maç öncesi Konya’ya dönmüyor.. Dün akşam saatlerinde Konya’ya geleceği bildirilen Vural, uçak kalkmadığı gerekçesiyle yine gelmiyor... Böyle bir laçkalık olur mu?. Yönetim Yılmaz Vural’a hesap soramıyor mu?. Veya, “hoca senin orada ne işin var. Uçak kalkmıyorsa bin otobüse, trene veya arabana gel. Takımın başında bulun” diyemiyor mu?
Yoksa, Yılmaz hoca da mı işi kafasında bitirdi. Ben olsam da olur, almasam da olur mu? diyor.. Nasılsa peşinatını aldı. Kalan para için de çekler verildi. Şayet teknik direktör Vural’ın bensiz de olur gibi bir düşüncesi varsa yolu açık olsun.. Gelmeyebilirde..
Konyaspor hakkında neler yazılmaz ki..
Kaç roman olur yazılar bilinmez..
Ama, Konyalıların tabiriyle, “dam alçak değnek kalkmaz..”
Lig devam ediyor, olumsuz eleştiri yapmanın zamanı değil.
Başkanından yöneticisine.. Teknik adamından futbolcusuna.. Sanayicisinden taraftarlarına, hatta basınına kadar herkes sorumlu Konyaspor’un bu duruma gelmesinde..
İki yıl önce takım Bank Asya 1. ligine düştüğü zaman, “el ele düşürdük” demiştim. Ancak, bu kez ‘el ele’ sözünü kullanmayacağım.. En azından sayıları iki elin parmakları kadar da olsa bazı gazetecilerin eli yok bu sezon ki başarısızlıkta. Hele hele Merhaba Gazetesi olarak bizim hiç yok..
Ligin başına dönüp bakmaya gerek yok.. Hatalar, yanlışlıklar, bencil davranışlar geride kaldı..
Ama, ya devre arası transferlerinde yapılan yanlışlıklara ne dersiniz.. Demek ki, Konyaspor yönetici ve teknik adamları sezon başındaki yanlışlıklardan ders çıkarmamışlar, aynı hataları ara transferde de devam ettirdiler..
Konyaspor kötü gidiyor.. 9 haftadır maç kazanamayan ve 16 puanla 17. sıraya yerleşen yeşil-beyazlılar, son sırada yer alan Kasımpaşa ile birlikte, 18 puanla 16 sırada yer alan Bucaspor ve 19 puanla tehlike hattının hemen üzerinde bulunan Sivasspor ile birlikte ligde kalma mücadelesi vermekte.
Geride kalan 10 hafta da; en az hata yapan, en az puan kaybı yaşayan ve avantajları iyi değerlendirerek dezavantajları da kendi lehine çevirecek olan takım ligde kalacaktır..
Gönlümüz, Konyaspor’un ligde kalmasından yana.. Bunu bütün Konya istiyor.. Aksini düşünen olamaz..
Yeşil-beyazlı takımın, ligde kalma şansı matematiksel olarak devam ediyor.. O nedenle, Konyaspor’un ligde kalması, kalan 10 maçtan en az 5’ini kazanması demektir.. Bunu gerçekleştirmek ise, tüm Konya’nın kenetlenmesinden geçer. Ama, ne yazık ki, geçtiğimiz dönemlerde olduğu gibi bunu Konya’da görmek olası değildir..
Yine tekrarlıyorum, Konyaspor Konya’nın takımıdır.. Belli bir siyasi grubun veya kişilerin takımı değildir.. Her ne kadar Başkan Bahattin Karapınar, herkesi çevresinden uzaklaştırmak istese de Konya, Konyaspor için birleşmelidir.
Konyaspor’un ligde kalması, Konya’nın imajının gelişmesi, Konyaspor’un önünün açılması demektir.. Çünkü, yeni sezonda gelecek 30 milyon liralık gelirle hem borçlar ödenecek, hem de gelecek yılların Konyaspor’u planlanacaktır. Aksi halde, Konyaspor’u büyük bir borç yüküyle birlikte kimsenin sahip çıkmak istemeyeceği bir ortam beklemektedir.. Karar Konyalıların, Bu takımı yaşatmak istiyorsak ve Türk futbolunda söz sahibi yapmak istiyorsak kenetlenelim, el ele verelim, tek vücut olalım..
Futbol yine karıştı.. İki büyük kulüp; Beşiktaş ve Trabzonspor yönetimleri Federasyona karşı sert açıklamalar yaptılar. Buna Galatasaray ve Gençlerbirliği kulüpleri de tepki koyarak katıldı.
Ama, Federasyon boş durmadı, ileri demokrasi mavralarının atıldığı bir dönemde, Beşiktaş ve Trabzonspor kulüplerini ceza kuruluna sevketti.. Bu nasıl iş anlamak zor.. Federasyon eleştirilemeyecek mi?. Hakemler göz göre göre hatalar yapsınlar, MHK’den hesap soracağına kalk kulüpleri suçla. Yazık, arkanıza dönün bir bakın. Konyaspor’un ligin başından buyana kaç puanını çaldı hakemler.. Ama, hala o hakemlere görev veriyorsunuz ve savunuyorsunuz. Ancak, Futbol Federasyonunun, önceki gün sağ duyu çağrısı yapması da, eleştirilere rağmen futbolumuz adına olumlu bir gelişme olarak görülebilir.. Buda erdemliliktir..
Konyaspor cephesinde görüntü net değil.. Gidiş iyi değil. Ama ümitlerde bitmedi.
Ama gelin görün ki, sıkıntılar bitmiyor..
Teknik direktör Yılmaz Vural, Milli takımlar teknik direktörü Guus Hidding’in toplantısına gidiyor, ancak hava koşullarını öne sürerek, takımın kendisine en çok ihtiyacı olduğu bir maç öncesi Konya’ya dönmüyor.. Dün akşam saatlerinde Konya’ya geleceği bildirilen Vural, uçak kalkmadığı gerekçesiyle yine gelmiyor... Böyle bir laçkalık olur mu?. Yönetim Yılmaz Vural’a hesap soramıyor mu?. Veya, “hoca senin orada ne işin var. Uçak kalkmıyorsa bin otobüse, trene veya arabana gel. Takımın başında bulun” diyemiyor mu?
Yoksa, Yılmaz hoca da mı işi kafasında bitirdi. Ben olsam da olur, almasam da olur mu? diyor.. Nasılsa peşinatını aldı. Kalan para için de çekler verildi. Şayet teknik direktör Vural’ın bensiz de olur gibi bir düşüncesi varsa yolu açık olsun.. Gelmeyebilirde..
Konyaspor hakkında neler yazılmaz ki..
Kaç roman olur yazılar bilinmez..
Ama, Konyalıların tabiriyle, “dam alçak değnek kalkmaz..”
Lig devam ediyor, olumsuz eleştiri yapmanın zamanı değil.
Başkanından yöneticisine.. Teknik adamından futbolcusuna.. Sanayicisinden taraftarlarına, hatta basınına kadar herkes sorumlu Konyaspor’un bu duruma gelmesinde..
İki yıl önce takım Bank Asya 1. ligine düştüğü zaman, “el ele düşürdük” demiştim. Ancak, bu kez ‘el ele’ sözünü kullanmayacağım.. En azından sayıları iki elin parmakları kadar da olsa bazı gazetecilerin eli yok bu sezon ki başarısızlıkta. Hele hele Merhaba Gazetesi olarak bizim hiç yok..
Ligin başına dönüp bakmaya gerek yok.. Hatalar, yanlışlıklar, bencil davranışlar geride kaldı..
Ama, ya devre arası transferlerinde yapılan yanlışlıklara ne dersiniz.. Demek ki, Konyaspor yönetici ve teknik adamları sezon başındaki yanlışlıklardan ders çıkarmamışlar, aynı hataları ara transferde de devam ettirdiler..
Konyaspor kötü gidiyor.. 9 haftadır maç kazanamayan ve 16 puanla 17. sıraya yerleşen yeşil-beyazlılar, son sırada yer alan Kasımpaşa ile birlikte, 18 puanla 16 sırada yer alan Bucaspor ve 19 puanla tehlike hattının hemen üzerinde bulunan Sivasspor ile birlikte ligde kalma mücadelesi vermekte.
Geride kalan 10 hafta da; en az hata yapan, en az puan kaybı yaşayan ve avantajları iyi değerlendirerek dezavantajları da kendi lehine çevirecek olan takım ligde kalacaktır..
Gönlümüz, Konyaspor’un ligde kalmasından yana.. Bunu bütün Konya istiyor.. Aksini düşünen olamaz..
Yeşil-beyazlı takımın, ligde kalma şansı matematiksel olarak devam ediyor.. O nedenle, Konyaspor’un ligde kalması, kalan 10 maçtan en az 5’ini kazanması demektir.. Bunu gerçekleştirmek ise, tüm Konya’nın kenetlenmesinden geçer. Ama, ne yazık ki, geçtiğimiz dönemlerde olduğu gibi bunu Konya’da görmek olası değildir..
Yine tekrarlıyorum, Konyaspor Konya’nın takımıdır.. Belli bir siyasi grubun veya kişilerin takımı değildir.. Her ne kadar Başkan Bahattin Karapınar, herkesi çevresinden uzaklaştırmak istese de Konya, Konyaspor için birleşmelidir.
Konyaspor’un ligde kalması, Konya’nın imajının gelişmesi, Konyaspor’un önünün açılması demektir.. Çünkü, yeni sezonda gelecek 30 milyon liralık gelirle hem borçlar ödenecek, hem de gelecek yılların Konyaspor’u planlanacaktır. Aksi halde, Konyaspor’u büyük bir borç yüküyle birlikte kimsenin sahip çıkmak istemeyeceği bir ortam beklemektedir.. Karar Konyalıların, Bu takımı yaşatmak istiyorsak ve Türk futbolunda söz sahibi yapmak istiyorsak kenetlenelim, el ele verelim, tek vücut olalım..
Futbol yine karıştı.. İki büyük kulüp; Beşiktaş ve Trabzonspor yönetimleri Federasyona karşı sert açıklamalar yaptılar. Buna Galatasaray ve Gençlerbirliği kulüpleri de tepki koyarak katıldı.
Ama, Federasyon boş durmadı, ileri demokrasi mavralarının atıldığı bir dönemde, Beşiktaş ve Trabzonspor kulüplerini ceza kuruluna sevketti.. Bu nasıl iş anlamak zor.. Federasyon eleştirilemeyecek mi?. Hakemler göz göre göre hatalar yapsınlar, MHK’den hesap soracağına kalk kulüpleri suçla. Yazık, arkanıza dönün bir bakın. Konyaspor’un ligin başından buyana kaç puanını çaldı hakemler.. Ama, hala o hakemlere görev veriyorsunuz ve savunuyorsunuz. Ancak, Futbol Federasyonunun, önceki gün sağ duyu çağrısı yapması da, eleştirilere rağmen futbolumuz adına olumlu bir gelişme olarak görülebilir.. Buda erdemliliktir..