Eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç, yolsuzluk operasyonlarından sonra gözaltına alınan polislerin, ‘darbe’ ve ‘casuslukla’ suçlandığını, ancak suçlamaların altını dolduracak hiçbir delilin bulunmadığını söyledi.
Silivri Cezaevi’nde meslektaşlarını ziyaret eden Nazmi Ardıç, çıkışta gazetecilere açıklama yaptı. Tutuklu emniyet mensuplarının moralinin çok yüksek olduğunu belirten Ardıç, “Buradaki insanların hiçbir beklentileri yok, tam bir teslimiyetleri var. Bu süreci artık ‘Allah'ın takdir ettiği bir süreç’ olarak kabul ediyorlar. Allah ne zaman dilerse bu arkadaşlarımızın da o gün özgür olacağına dair inancımız var. Arkadaşların da inancı bu yönde.” şeklinde konuştu.
“Arkadaşlarımızın masum olduğuna dair en ufak bir şüphemiz yok.” diyen Ardıç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dosyaların içinde bir delil olmaması, haksız yere suçlanmış olmaları, daha sonradan siyasi bir emirle kurulan sulh ceza hakemliklerinde yapılanlar herkesin malumu. Bu süreçlerden sonra tutuklu olmaktan dolayı bu insanlar masumiyetleri konusunda bizim de bir şüphemiz yok, onların da inançları konusunda bir tereddütleri yok. Dolayısıyla böyle bir durumun farkındalar, idarenin yetkililerin ülkeyi yöneten idarenin talimatlarıyla bir tutuklanma durumunun vaki olduğu düşüncesine sahipler. Normal süreçlerde devam eden bir yargı süreci değil de olağanüstü süreçlerde gerçekleşen bir tutukluluk durumunun vaki olduğunu düşünüyorlar. Böyle bir teslimiyetleri de var, masumiyetin haklı olmanın vermiş olduğu bir dirayetleri var. Duruşlarında bunu görüyoruz, ziyaretlerinde en küçük bir motivasyon eksikliği hissetmiyorum. Hatta her ziyaretimde daha canlı görüyorum. Her hafta ziyaret ediyorum.”
‘YOLSUZLUĞU SORUŞTURMAYI ‘DARBECİLİK’ OLARAK İTHAM EDİYORLAR’
Emniyet mensuplarının ‘casusluk’ ve ‘darbe’ ile suçlandığını hatırlatan Ardıç, “İddia edilen casusluk iddiasının altını dolduran bir delilin olmadığını belirten Ardıç, “Şu ana kadar arkadaşlarımızla, avukatlarıyla görüşüyoruz. Emin olun tatmin edici en küçük delil yok. İddia edilen casusluk iddiasının altını dolduran bir delil olmadığı gibi bir soru dahi yöneltilmemiş. Darbecilikle itham edilmiş arkadaşlarımız ama yarım ağızla bir darbecilik iddiası. Yolsuzluk soruşturması yapmış olmayı darbecilik olarak itham ediyorlar. Böyle bir ithamın dayanağı olarak ortaya koyuyorlar. Kanunda yasaların hangisine aykırıymış ki o soruşturmalar içinde gayri yasal bir süreç işletilmiş de darbe yapılmaya çalışılmış gibi bir süreç var. Bu algı üretmeye yönelik bir söylem.” ifadelerini kullandı.
Soruşturma dosyalarının içeriği ortada diyen Ardıç, “yarın bir gün bir iddianame yazabilecekler mi? Bunları göreceğiz. Mersin'deki soruşturmada ‘neden fazla mesai yapıyorsun?’ ‘örgüt mü sizden fazla mesai yapmanızı istiyor?’ ne kadar abes bir soru. Olağan mesai süreçlerini olağan dışıymış gibi algılanmak adına soru üretmeye, suç üretmeye yönelik bir şey görüyoruz. Darbecilikle ilgili bir soru olsa önlerinde işleri olur ve sorularını sorarlar. Böyle bir şey olmayınca bunları sormak zorunda kalıyorlar.” şeklinde konuştu.
CİHAN